Erdoğan 3 çocukta ısrarlı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı Dünya Aile Zirvesi'nde 3 çocuk ısrarını yineledi.
'Dünya Aile Zirvesi 5'e katılan Başbakan Erdoğan, 3 çocuk önerisini yineleyerek "Çocuktan ürkmek o ülkenin geleceğini yok eden bir anlayıştır" dedi.
'Dünya Aile Zirvesi 5' İstanbul'da gerçekleştirildi. Başbakan Erdoğan zirveye katılan konuklara Esma Sultan Yalısı'nda bir akşam yemeği verdi. Yemeğe Başbakan Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan ile birlikte katıldı. Yemeğe İspanya'dan Kolombiya'ya, Belçika'dan Angola'ya kadar 105 ülkeden kadın, aile ve sosyal işlerden sorumlu bakanlar, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile akademisyenler katıldı.
Burada söz alan Başbakan Erdoğan, genç nüfusun önemine dikkat çekerek, "Vatandaşlarıma en az 3 çocuk sahibi olmalarını söylüyorum. Çocuktan ürkmek, o ülkenin geleceğini yok eden bir anlayıştır. Ben bunu savunuyorum. Buna inanıyorum. Çünkü çocuklar o toplumun o ülkenin geleceğidir. Çok değerli bir dostum var. Eski Alman Şansölyesi Schröder, bir görüşmemizde bana, 'Başkan siz çok şanslısın' dedi. 'Neden' dedim. 'Sizin genç nüfusunuz çok. Sizi Avrupa Birliği'ne (AB) almak istemiyorlar ya. Size yalvaracaklar' dedi. 'Niye' diye sordum. 'Şu anda Alman nüfusu yaşlanıyor. Yüzde 60-65'e doğru yaşlı grup gidiyor. 60'lı yıllarda nasıl kapınızı çaldıysak 10 yıl 20 yıl sonra yine kapınızı çalacağız. 'Türkiye ne olur AB'ye gir' diyeceğiz. Çünkü artık AB'yi yürütecek genç dinamik nüfusumuz yok diyeceğiz' dedi. Vaka bu değil mi?İstediğiniz kadar teknolojiyi yakalayın. İnsan olmadıktan sonra teknolojinin anlamı yok. İnsan varsa bunlar var. İnsan nerede var? İnsan ailede var. O olmadıktan sonra aile yok. Üzülerek ifade ediyorum aile kurumunun karşı karşıya olduğu tehlike tüm insanlığı tehdit eder hale ulaşmakta" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, "İlk olarak çocuk doğmadan önce eğitim almaya başlıyor. Nerede? Anne karnında eğitim başlıyor. Doğduğu andan itibaren çocukların maharetini görüyoruz değil mi? Beslenirkenki maharetlerini görüyoruz değil mi? Ona kim öğretti onu? Nasıl oldu bu iş? Bunların üzerinde iyi düşünmemiz lazım. Bebeklerin hareketlerine bakıyorsunuz, bunlar nasıl oluyor? Nerede verildi bu eğitim? Bunların üzerinde iyi düşünmemiz lazım. Tefekkür etmemiz lazım. Anne ve baba ikinci etapta eğitim-öğretim kurumu. Üçüncü kurum ise okullarımız" diye konuştu.
Türkiye'deki eğitim kurumlarına değinen Başbakan Erdoğan, "Okullarımız öğretim kurumudur eğitim kurumu değil. Okullarımızda eğitim adeta yok. Sadece öğretim var" ifadelerini kullandı.
Eğitim noktasında işin ailelere düştüğünü söyleyen Başbakan Erdoğan, "Aileler bu açığı kapadığı sürece o aile çok daha güçlü ve sağlam olacaktır. Yetişen yavrular geleceğe özgüvenle yürüyecektir. Aile değerlerinin zayıfladığı toplumda merhamet de zayıflar. Şefkat kimde var? Merhamet kimde var? O duygu en çok annede var. Annesiz büyüyen bir çocuktan merhamet bekleyemezsiniz. Annesiz bir çocuktan şefkat bekleyemezsiniz. Bu çok önemli. Acıma duygusunu verecek olan annedir" görüşünü dile getirdi.
'Dünya Aile Zirvesi 5' İstanbul'da gerçekleştirildi. Başbakan Erdoğan zirveye katılan konuklara Esma Sultan Yalısı'nda bir akşam yemeği verdi. Yemeğe Başbakan Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan ile birlikte katıldı. Yemeğe İspanya'dan Kolombiya'ya, Belçika'dan Angola'ya kadar 105 ülkeden kadın, aile ve sosyal işlerden sorumlu bakanlar, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile akademisyenler katıldı.
Burada söz alan Başbakan Erdoğan, genç nüfusun önemine dikkat çekerek, "Vatandaşlarıma en az 3 çocuk sahibi olmalarını söylüyorum. Çocuktan ürkmek, o ülkenin geleceğini yok eden bir anlayıştır. Ben bunu savunuyorum. Buna inanıyorum. Çünkü çocuklar o toplumun o ülkenin geleceğidir. Çok değerli bir dostum var. Eski Alman Şansölyesi Schröder, bir görüşmemizde bana, 'Başkan siz çok şanslısın' dedi. 'Neden' dedim. 'Sizin genç nüfusunuz çok. Sizi Avrupa Birliği'ne (AB) almak istemiyorlar ya. Size yalvaracaklar' dedi. 'Niye' diye sordum. 'Şu anda Alman nüfusu yaşlanıyor. Yüzde 60-65'e doğru yaşlı grup gidiyor. 60'lı yıllarda nasıl kapınızı çaldıysak 10 yıl 20 yıl sonra yine kapınızı çalacağız. 'Türkiye ne olur AB'ye gir' diyeceğiz. Çünkü artık AB'yi yürütecek genç dinamik nüfusumuz yok diyeceğiz' dedi. Vaka bu değil mi?İstediğiniz kadar teknolojiyi yakalayın. İnsan olmadıktan sonra teknolojinin anlamı yok. İnsan varsa bunlar var. İnsan nerede var? İnsan ailede var. O olmadıktan sonra aile yok. Üzülerek ifade ediyorum aile kurumunun karşı karşıya olduğu tehlike tüm insanlığı tehdit eder hale ulaşmakta" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, "İlk olarak çocuk doğmadan önce eğitim almaya başlıyor. Nerede? Anne karnında eğitim başlıyor. Doğduğu andan itibaren çocukların maharetini görüyoruz değil mi? Beslenirkenki maharetlerini görüyoruz değil mi? Ona kim öğretti onu? Nasıl oldu bu iş? Bunların üzerinde iyi düşünmemiz lazım. Bebeklerin hareketlerine bakıyorsunuz, bunlar nasıl oluyor? Nerede verildi bu eğitim? Bunların üzerinde iyi düşünmemiz lazım. Tefekkür etmemiz lazım. Anne ve baba ikinci etapta eğitim-öğretim kurumu. Üçüncü kurum ise okullarımız" diye konuştu.
Türkiye'deki eğitim kurumlarına değinen Başbakan Erdoğan, "Okullarımız öğretim kurumudur eğitim kurumu değil. Okullarımızda eğitim adeta yok. Sadece öğretim var" ifadelerini kullandı.
Eğitim noktasında işin ailelere düştüğünü söyleyen Başbakan Erdoğan, "Aileler bu açığı kapadığı sürece o aile çok daha güçlü ve sağlam olacaktır. Yetişen yavrular geleceğe özgüvenle yürüyecektir. Aile değerlerinin zayıfladığı toplumda merhamet de zayıflar. Şefkat kimde var? Merhamet kimde var? O duygu en çok annede var. Annesiz büyüyen bir çocuktan merhamet bekleyemezsiniz. Annesiz bir çocuktan şefkat bekleyemezsiniz. Bu çok önemli. Acıma duygusunu verecek olan annedir" görüşünü dile getirdi.