Meslekten ihracı istenen savcıdan şok iddialar
Meslekten ihracı ve 26 yıl hapsi istenen Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner şok iddialarda bulundu.
Cihaner'in iddialarını Vatan gazetesi yazarı Kemal Göktaş kaleme aldı.
İşte o yazı:
1 Cemil Çiçek, İsmailağa cemaatinden gözaltına alınanların serbest bırakılmasını istedi
2 Adalet Bakanlığı’ndan arayan bir Genel Müdür Yardımcısı “Başın derde girer” dedi
3 Bir bakanın oğlundan rüşvet alan savcıyla ilgili dosyayı Adalet Bakanlığı sürüncemede bıraktı
İsmailağa cemaati ile Fethullah Gülen grubuna yönelik yürüttüğü soruşturmadan sonra Adalet Bakanlığı tarafından hakkında 26 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan ve meslekten ihracı istenen Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner şok iddialarda bulundu. Cihaner, HSYK’ya gönderdiği savunmada bazı bakanları ve Adalet Bakanlığı’nı suçladı.
ÇİÇEK'TEN TELEFON
Cihaner, savunmasında, İsmailağa cemaatine ilişkin soruşturma sırasında şüpheliler gözaltında iken sekreterinin Cemil Çiçek’in görüşmek istediğini söyleyerek telefonu bağladığını belirterek şöyle devam etti: “Cemil Çiçek özetle; ’Cezanın alt ve üst sınırını, cezaevlerin doluluğunu ve genel seçimler öncesi kendilerini siyaseten çok zorda bırakacağını söyleyerek gözaltındaki şüphelileri salıvermemi’istedi. Ben yasal gereğini yapacağımı söyleyerek konuşmayı sonlandırdım ve sorguya sevk ettiğim 9 kişi tutuklandı. Sekreterime konuşmanın tarih ve saatini not alması talimatını verip bir tutanak tuttum” dedi. Cihaner, bu tutanağı da savunmasına ekledi.
“BAŞIN DERDE GİRER”
Cihaner, savunmasında, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdür Yardımcısı Çetin Şen’in de kendisini cep telefonundan arayarak “Böyle soruşturmalar insanın başını derde sokar. Ankara’da ortalık toz duman. Yaptığın soruşturma Ergenekon soruşturmasına misilleme olarak algılanacaktır” dediğini ileri sürdü. Cihaner, kendisinin de Şen’e, “Soruşturmayı başlattığımda ortada Ergenekon diye adlandırılan bir soruşturma yoktu. Ayrıca öyle denilse bile bu kaygı ile soruşturmadan geri durulamaz” dediğini belirtti.
“SAVCIYA RÜŞVET”
Cihaner’in savunmasında yer alan bir başka iddia ise ismini vermediği bir bakanın oğlundan rüşvet alan bir savcıya ilişkin oldu. Cihaner’in bu iddiası savunmasına şöyle yansıdı: “Bu süreçte mülhakat savcılarından birisi hakkında rüşvet, görevi kötüye kullanma gibi suçlarla ilgili inceleme başlattım. Elde edilen delillerden rüşvet verdiği iddia edilen kişiler arasında eski bir bakanın oğlu olduğu, ayrıca yüksek bir bürokratın da rüşvet istediği yönünde şüpheler oluştu. Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, bu dosyayı da kendilerine göndermemi istedi. Ancak fezlekede bir takım acil koruma tedbirlerine başvurulması gerektiğini belirtmeme rağmen çok sonra müfettiş gönderildi.”
İşte o yazı:
1 Cemil Çiçek, İsmailağa cemaatinden gözaltına alınanların serbest bırakılmasını istedi
2 Adalet Bakanlığı’ndan arayan bir Genel Müdür Yardımcısı “Başın derde girer” dedi
3 Bir bakanın oğlundan rüşvet alan savcıyla ilgili dosyayı Adalet Bakanlığı sürüncemede bıraktı
İsmailağa cemaati ile Fethullah Gülen grubuna yönelik yürüttüğü soruşturmadan sonra Adalet Bakanlığı tarafından hakkında 26 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan ve meslekten ihracı istenen Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner şok iddialarda bulundu. Cihaner, HSYK’ya gönderdiği savunmada bazı bakanları ve Adalet Bakanlığı’nı suçladı.
ÇİÇEK'TEN TELEFON
Cihaner, savunmasında, İsmailağa cemaatine ilişkin soruşturma sırasında şüpheliler gözaltında iken sekreterinin Cemil Çiçek’in görüşmek istediğini söyleyerek telefonu bağladığını belirterek şöyle devam etti: “Cemil Çiçek özetle; ’Cezanın alt ve üst sınırını, cezaevlerin doluluğunu ve genel seçimler öncesi kendilerini siyaseten çok zorda bırakacağını söyleyerek gözaltındaki şüphelileri salıvermemi’istedi. Ben yasal gereğini yapacağımı söyleyerek konuşmayı sonlandırdım ve sorguya sevk ettiğim 9 kişi tutuklandı. Sekreterime konuşmanın tarih ve saatini not alması talimatını verip bir tutanak tuttum” dedi. Cihaner, bu tutanağı da savunmasına ekledi.
“BAŞIN DERDE GİRER”
Cihaner, savunmasında, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdür Yardımcısı Çetin Şen’in de kendisini cep telefonundan arayarak “Böyle soruşturmalar insanın başını derde sokar. Ankara’da ortalık toz duman. Yaptığın soruşturma Ergenekon soruşturmasına misilleme olarak algılanacaktır” dediğini ileri sürdü. Cihaner, kendisinin de Şen’e, “Soruşturmayı başlattığımda ortada Ergenekon diye adlandırılan bir soruşturma yoktu. Ayrıca öyle denilse bile bu kaygı ile soruşturmadan geri durulamaz” dediğini belirtti.
“SAVCIYA RÜŞVET”
Cihaner’in savunmasında yer alan bir başka iddia ise ismini vermediği bir bakanın oğlundan rüşvet alan bir savcıya ilişkin oldu. Cihaner’in bu iddiası savunmasına şöyle yansıdı: “Bu süreçte mülhakat savcılarından birisi hakkında rüşvet, görevi kötüye kullanma gibi suçlarla ilgili inceleme başlattım. Elde edilen delillerden rüşvet verdiği iddia edilen kişiler arasında eski bir bakanın oğlu olduğu, ayrıca yüksek bir bürokratın da rüşvet istediği yönünde şüpheler oluştu. Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, bu dosyayı da kendilerine göndermemi istedi. Ancak fezlekede bir takım acil koruma tedbirlerine başvurulması gerektiğini belirtmeme rağmen çok sonra müfettiş gönderildi.”