Pamuk tarlasından balık havzasına

Muğla'nın Milas ilçesine bağlı köylerde yaşayan halk ovada yetişen ürünlerin para etmemesi üzerine tarla balıkçılığına yöneldi.

Pamuk tarlasından balık havzasına
İlçeye bağlı Avşar, Yaşyer, Savran, İçme, Ekinambarı ve Akyol köylerinde yaşayan yaklaşık bin vatandaş, tarlalarında yaptırdıkları havuzlarda çipura ve levrek yetiştirerek geçimlerini sağlıyor. Tarla sahipleri, havuzlarda beslenen balıkların en az 6 ayda satılabilecek büyüklüğe geldiğini, sürekli artan maliyetler nedeniyle harcamaların karşılamadığını dile getirdi.
Milas'ın Dikili mevkiinde tarla balıkçılığı yapan 35 yıllık çiftçi Sadullah Yanar (44), tarlasındaki pamuğu 2007 yılında sökerek yerine balık havuzları yaptırdığını belirtti. 18 dönümlük arazisinde 8 balık havuzu bulunduğunu ve yaklaşık 80 bin balığın yaşadığını anlatan Yanar, "Babadan kalma tarlamızda çocukluğumuzdan beri çapa salladık. Tarlamda ayçiçeği, susam, mısır, arpa buğday ve pamuk yetişirdi. Son yıllarda tarlamızdaki ürün para kazandırmamaya başladı. Tarlalarımızdaki ürünleri toplamaya para bulamaz olduk. Bu nedenle traktörlerimi sattım, bankalardan borç aldım. Bu işten para kazanamayacağımı anladığımda bölgede yeni yapılmaya başlanan tarla balıkçığına başladım. Tarladaki ürünleri sökerek 8 adet balık havuzu yaptırdım. 60 metre uzunluğunda ve 2 buçuk metre derinliğindeki havuzlara artezyen kuyularından su çekerek balık yetiştirmeye başladım. Yavru olarak aldığımız levrek ve çipura balıklarını 6 ila 18 ay boyunca bu havuzlarda büyütüyoruz. Daha sonra kilosunu 8 liradan satıyoruz. Balığın tadı denizde yetişen çipura ve levrekten daha lezzetli olduğu için özellikle yurt dışında büyük ilgi görüyor. Aracı firmalar sayesinde bu balıklar Hollanda, Danimarka ve Almanya gibi ülkelere ihraç ediliyor" dedi.

Yapar, eskiden köylülerin birbirlerine hayırlı hasat dönemi dilediğini ancak şimdi 'Rastgele' dediklerini kaydederek, "Sabah erken saatte kalkıp tarlamızı çapalamak yerine şimdi balıklara yem veriyoruz. 42 yaşından sonra balıkçı oldum. Diğer yetiştiricilerle birbirimize artık rastgele diyoruz. Toprak havuzlardaki balıklar çok narinler. Soğuktan ve yemin kalitesinden çok çabuk etkileniyorlar. Bu nedenle onlara çok dikkat ediyoruz. Bazen hiç uyumadan havuz başında beklediğimiz oluyor." ifadelerini kullandı.

Artan girdi maliyetleri nedeniyle tarla balıkçılığının da zor günler geçirdiğini kaydeden Yapar, "İşlerimiz ilk yıl çok iyiydi. Fakat elektriğin ve Avro ile aldığımız yemin fiyatlarındaki artış bizi zor durumda bıraktı. Aylık elektrik faturasına ödediğimiz tutar en az 5 bin lira. Balık yemi içinse 12 bin lira harcıyoruz. Diğer harcamalarla bu rakam daha da artıyor. Altı ayda bir balık satışı yaparak bu maliyetleri çıkarmaya çalışıyoruz. Ayrıca Özel idare yetkilileri artezyen kuyularından çekilen su için ücret talep ediyor. Atıl durumdaki tarlalarımız bize yeniden ekmek vermeye başladı. Eğer bize destek olurlarsa biz hem ülkemize hem de yaşadığımız bölgeye büyük fayda sağlarız." şeklinde konuştu.

Milas İl Genel Meclis Üyesi Halil Mutlu ise tarla balıkçılığı yapan vatandaşların sorunlarının çözümü için arayış içinde olduklarının altını çizdi. Mutlu şöyle konuştu: "Tarlalarını, balık üretimi için kullanan vatandaşlarımızın elektrik faturalarının düşürülmesi için istekleri bulunuyor. Tarla balıkçılığı Milas'ta son yıllarda gözde olan bir sektör haline geldi. Üreticilerin en büyük sorunun elektrik faturalarıdır. Üretim yapan halka yönelik olarak elektrik birim ücretlerinin düşürülmesi için yoğun çaba harcıyoruz. Bu sistem halkın yeni ekmek kapısı oldu."