Öcalan: İstifa etmeyin
DTP'lileri istifadan Öcalan vazgeçirdi.
DTP’nin 19 milletvekili BDP’ye geçmeye karar verdi. Ahmet Türk, “Öcalan da parlamento zemininin terk edilmesinin doğru olmadığını bize iletti” dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin kapattığı DTP’nin bağımsız milletvekilleri, istifa kararlarından geri adım attı. 19 milletvekilinin “istifa kararlarından” vazgeçecekleri duyumları önceki akşam saatlerinde Ankara kulislerinde konuşulmaya başlandı. Bağımsız Milletvekili Ufuk Uras önceki gün Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, AKP Adana Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat ve Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt ile görüştü. Uras, kapatılan DTP’nin bağımsız 19 milletvekilinin istifa etmelerinin engellenmesi; siyasi yasak getirilen Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un bağımsız milletvekili olarak parlamentoya taşınmaları konusunda, AKP’nin atabileceği “yasal” adımlar konusunda nabız yokladı. Ancak Uras, AKP’den beklediği desteği alamadı.
Öcalan’ın mesajı ulaştı
Bu temas trafiği sürecinde kapatılan DTP’nin bağımsız milletvekillerine, Abdullah Öcalan ile Çarşamba günü avukatları ile yaptığı görüşmenin ayrıntıları ulaştı. Asrın Hukuk Bürosu avukatları, DTP’lilere, Abdullah Öcalan’ın, “parlamento zemininde siyaset yapmaları” mesajı verdiği bilgisini ilettiler.
DTP’liler o dakikadan itibaren istifa kararlarını gözden geçirmeye başladılar. Öcalan’ın mesajı ile birlikte sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütleri, eski Kürt siyasetçiler ve seçmenlerin “istifa etmeyin” çağrıları değerlendirildi. Yapılan toplantılar sonucunda “sine-i millet” kararından geri adım atılması; BDP çatısı altında örgütlenilmesi ve daha önce BDP’nin TBMM’de grup kurması için destek vereceğini açıklayan Ufuk Uras’ın partiye katılımı ile TBMM’de temsiliyetin sağlanması konusunda görüş birliğine varıldı.
Çelik, BDP çatısına davet etti
Kapatılan DTP’nin yetkili kurulları ile Barış ve Demokrasi Partisi dün İnşaat Mühendisleri Odası’nda ortak bir toplantı düzenledi. Kısa bir süre sonra da BDP Genel Başkanı Demir Çelik, kameraların karşısına geçti ve “Kapatılan DTP’nin bağımsız milletvekillerinin BDP çatısı altında siyaset yapmaları” çağrısında bulundu.
“İmralı ve taban basıncı”
Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş ise “Milletvekillerinin istifa dilekçelerini şu saatlerde Meclis’e sunuyor olacaktık ancak tabandan ve demokratik çevrelerden gelen talepler nedeniyle PM’miz beklememizi istedi” dedi. Bazı DTP’liler ise “İmralı ve taban basıncı kararımızı gözden geçirmemezine neden oldu” değerlendermesinde bulundu.
Türk açıkladı: İstifa etmiyoruz
Toplantının ikinci oturumunun ardından ikinci açıklama Ahmet Türk’ten geldi. Türk, “istifa kararlarından vazgeçtiklerini ve çalışmalarını BDP’de sürdürme kararı” aldıklarını açıkladı. Türk, “İstifa kararımızı gözden geçirdik ve parlamento zemininde halkların kardeşliğini sağlamaya yönelik, Kürt sorununun barışçıl çözümüne katkı sunmakiçin devam etme kararı aldık” dedi. Türk, HEP, DEP, ÖZDEP, HADEP, DEHAP ve DTP’nin kapatıldığını ve bu süreçlere hem tanık hem de sanık olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Bizim 6 partimizin kapatılmasına rağmen, halen demokratik yöntemleri esas alan, demokrasiyi esas alan yaklaşımımızın aslında herkes tarafından görülmesi gerekiyor. Dünyada hiçbir halk yoktur ki 6 partisi kapatıldıktan sonra 7. partisini kurup o demokrasi inancını ülkeye, topluma taşıma konusunda kararlılık göstersin.”
“Öcalan istifamızı istemedi”
Demokratik mücadelenin kendileri için esas olduğunu vurgulayan Türk, DTP’nin milletvekili arkadaşlarının onurlu bir duruş göstererek, haklarında siyasi yasak getirilen Aysel Tuğluk ve kendisine sahip çıktıklarını ifade etti ve teşekkür etti. Türk, istifa kararlarından vazgeçmelerinin nedenini ise şu sözlerle açıkladı:
“Halk, sivil toplum kuruluşları, aydınlar, yazarlar, akademik çevreler, bu süreçte DTP’li milletvekillerinin parlamentoda mücadelelerini sürdürmelerini ısrarla istediler. Çarşamba günü İmralı’da Sayın Öcalan’la avukatları bir görüşme yaptılar. Bu görüşme sonucunda Sayın Öcalan da parlamento zemininin terk edilmesinin doğru olmadığını ve bu mücadelenin devam etmesi şeklinde avukatlarıyla bunu paylaştı. Bunu bu şekilde bize ilettiler. Tabii ki haksızlığa maruz kalabiliriz. Biz zaten haksızlığa karşı olduğumuz için bu noktadayız. Mağduriyetleri ortadan kaldırmak için bunun mücadelesini veriyoruz. Bütün bu gelişmeleri değerlendirdik ve arkadaşlarımızla birlikte istifanın doğru olmadığı inancına vardık. Bu istifa kararımızı adeta gözden geçirdik ve parlamento zemininde halkların kardeşliğini sağlamaya yönelik Kürt sorununun barışçıl çözümüne katkı sunmak için devam etme kararı aldık.”
Türkiye’nin vicdanı olan parti istiyoruz
AHMET Türk yeni oluşturulacak partiyi anlatırken, “Her şeyden önce Barış ve Demokrasi Partisi’nin, halkın dinamiklerine yanıt verecek güçlü bir noktaya taşınması gerektiğini” söyledi. Türk, hedeflerini şöyle anlattı:
“Türkiye’de, Türkiye halkının, Kürt halkının, farklı inançların, emekçilerin vicdanı olacak bir siyasi oluşumu da ortaya çıkarmamızdır. Eğer Türkiye’nin vicdanı olacak bir siyasi oluşumu ortaya çıkarabilirsek ve aynı çatıda demokrasi mücadelesini verebilirsek, o zaman Türkiye’yi dönüştürebiliriz, değiştirebiliriz, demokrasiyi sağlayabiliriz, özgürlüklere kavuşabiliriz. Bugün mücadele gerçekten demokrasiye inananların, Kürt sorununun barışını sağlamaya yönelik inançların kendini özgürce ifade edebileceği, emekçinin hakkını savunacak bir Türkiye partisine, Türkiye vicdanına ihtiyaç var. Böyle bir gelişme olursa belki de Türkiye’yi bu gerginliklerden kurtarma şansını yakalayabiliriz. Bunun için demokrasiyi düşünenler, demokrasiyi esas alanları bir çatı etrafında da toparlanmanın, birlikte olmanın da hazırlığını yapmalıdır. Barış ve Demokrasi Partisi gerçekten Türkiye halkının ve demokrasinin adresi olabilecek, Kürt sorununun çözümünü esas alan bir mantıkla birlikte olmayı halklarımızın yararına olduğuna inanıp o sorumluluğu yerine getirir.”
TÜRK, DOKTOR KONTROLÜNE GİTTİ
BDP ve kapatılan DTP’nin yetkili kurullarının ilk oturumu yaklaşık bir saat sürdü. Toplantının devam ettiği dakikalarda Ahmet Türk kalbindeki rahatsızlık nedeniyle daha önce alınan doktor randevusuna gitmek üzere toplantıdan ayrıldı.
VATAN BİR HAFTA ÖNCE YAZMIŞTI
Anayasa Mahkemesi’nin DTP hakkında kapatma kararı verdiği gün VATAN sürmanşetten, DTP’lilerin sine-i millete dönmeyeceğini duyurmuştu: “Meclis’i terk ederiz diyen DTP yeni parti kuruyor.” Aradan geçen bir haftada DTP’liler önce istifa kararı aldı. Ancak bu karar VATAN’ın haberinde de belirtildiği gibi hayata geçmedi ve yeni parti arayışı başladı.
Kapatma öncesi ve sonrası farklı mesajlar
ANAYASA Mahkemesi DTP’nin kapatılmasıyla ilgili kararını 11 Aralık 2009’da açıkladı. Karardan önceki çarşamba günü avukatlarıyla görüşen PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan, dava ile ilgili düşüncelerini söylemişti.
Örgüte yakın internet sitelerinde yayınlanan açıklamalarda Öcalan’ın “Adalet Bakanlığı’ndan gelen heyetle görüştüm. Siyasi çözüm olmazsa bu sorunun çözülemeyeceğini söyledim. Siyaset tıkandı” dediği ileri sürülmüştü. DTP’nin kapatılmasının dünyanın sonu olmayacağını söylediği belirtilen açıklamada Öcalan’ın “Kapatırlarsa da mücadelelerini sürdürürler, yollarına devam ederler. Yine Türkiye’de her kesimden demokratları içine alan demokratik bir yapılanmaya gidilebilir” dediği de yer almıştı.
Avukatlarıyla bu çarşamba yaptığı görüşmede ise Öcalan’ın DTP’li milletvekillerine “Henüz istifa aşamasına gelinmedi, Meclis’e dönün” mesaj gönderdiği ileri sürüldü. Açıklamasında çözümün demokratik mücadelede olduğunu söylediği belirtilen teröristbaşı şöyle dedi:
“Meclis’e dönüp demokratik siyaset geliştirilebilinir. Ufuk Uras’ın teklifi değerlendirilebilir. Milletvekilleri Meclis’i iyi kullanmalıdırlar. Demokratik kanalları açamadılar.”
Dört partiye ev sahipliği yapan bina
ANAYASA Mahkemesi’nin DTP hakkında verdiği kapatma kararının ardından, DTP’nin bağımsız milletvekilleri BDP’de (Barış ve Demokrasi Partisi) yola devam kararı aldı. 1990 yılında Halkın Emek Partisi ile yola çıkan bu siyasi hareket, Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖZDEP), Demokrasi Partisi (DEP), Halkın Demokrasi Partisi (HADEP), Demokratik Halk Partisi’nden (DEHAP), Demokratik Toplum Partisi’ne uzanan zorlu bir mücadele sürdürdü. DTP’nin Balgat’taki parti binasında asılı bulunan tabela dün indirildi ve yerine sarı zemin üzerine lacivert harflerle “BDP Genel Merkezi” tabelası takıldı. BDP’nin amblemi meşe ağacından oluşuyor. Balgat’daki genel merkez binasında HADEP, DEHAP ve DTP’ye ev sahipliği yaptı. Bu bina artık BDP çatısı altında siyasete tanık olacak.
Anayasa Mahkemesi’nin kapattığı DTP’nin bağımsız milletvekilleri, istifa kararlarından geri adım attı. 19 milletvekilinin “istifa kararlarından” vazgeçecekleri duyumları önceki akşam saatlerinde Ankara kulislerinde konuşulmaya başlandı. Bağımsız Milletvekili Ufuk Uras önceki gün Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, AKP Adana Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat ve Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt ile görüştü. Uras, kapatılan DTP’nin bağımsız 19 milletvekilinin istifa etmelerinin engellenmesi; siyasi yasak getirilen Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un bağımsız milletvekili olarak parlamentoya taşınmaları konusunda, AKP’nin atabileceği “yasal” adımlar konusunda nabız yokladı. Ancak Uras, AKP’den beklediği desteği alamadı.
Öcalan’ın mesajı ulaştı
Bu temas trafiği sürecinde kapatılan DTP’nin bağımsız milletvekillerine, Abdullah Öcalan ile Çarşamba günü avukatları ile yaptığı görüşmenin ayrıntıları ulaştı. Asrın Hukuk Bürosu avukatları, DTP’lilere, Abdullah Öcalan’ın, “parlamento zemininde siyaset yapmaları” mesajı verdiği bilgisini ilettiler.
DTP’liler o dakikadan itibaren istifa kararlarını gözden geçirmeye başladılar. Öcalan’ın mesajı ile birlikte sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütleri, eski Kürt siyasetçiler ve seçmenlerin “istifa etmeyin” çağrıları değerlendirildi. Yapılan toplantılar sonucunda “sine-i millet” kararından geri adım atılması; BDP çatısı altında örgütlenilmesi ve daha önce BDP’nin TBMM’de grup kurması için destek vereceğini açıklayan Ufuk Uras’ın partiye katılımı ile TBMM’de temsiliyetin sağlanması konusunda görüş birliğine varıldı.
Çelik, BDP çatısına davet etti
Kapatılan DTP’nin yetkili kurulları ile Barış ve Demokrasi Partisi dün İnşaat Mühendisleri Odası’nda ortak bir toplantı düzenledi. Kısa bir süre sonra da BDP Genel Başkanı Demir Çelik, kameraların karşısına geçti ve “Kapatılan DTP’nin bağımsız milletvekillerinin BDP çatısı altında siyaset yapmaları” çağrısında bulundu.
“İmralı ve taban basıncı”
Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş ise “Milletvekillerinin istifa dilekçelerini şu saatlerde Meclis’e sunuyor olacaktık ancak tabandan ve demokratik çevrelerden gelen talepler nedeniyle PM’miz beklememizi istedi” dedi. Bazı DTP’liler ise “İmralı ve taban basıncı kararımızı gözden geçirmemezine neden oldu” değerlendermesinde bulundu.
Türk açıkladı: İstifa etmiyoruz
Toplantının ikinci oturumunun ardından ikinci açıklama Ahmet Türk’ten geldi. Türk, “istifa kararlarından vazgeçtiklerini ve çalışmalarını BDP’de sürdürme kararı” aldıklarını açıkladı. Türk, “İstifa kararımızı gözden geçirdik ve parlamento zemininde halkların kardeşliğini sağlamaya yönelik, Kürt sorununun barışçıl çözümüne katkı sunmakiçin devam etme kararı aldık” dedi. Türk, HEP, DEP, ÖZDEP, HADEP, DEHAP ve DTP’nin kapatıldığını ve bu süreçlere hem tanık hem de sanık olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Bizim 6 partimizin kapatılmasına rağmen, halen demokratik yöntemleri esas alan, demokrasiyi esas alan yaklaşımımızın aslında herkes tarafından görülmesi gerekiyor. Dünyada hiçbir halk yoktur ki 6 partisi kapatıldıktan sonra 7. partisini kurup o demokrasi inancını ülkeye, topluma taşıma konusunda kararlılık göstersin.”
“Öcalan istifamızı istemedi”
Demokratik mücadelenin kendileri için esas olduğunu vurgulayan Türk, DTP’nin milletvekili arkadaşlarının onurlu bir duruş göstererek, haklarında siyasi yasak getirilen Aysel Tuğluk ve kendisine sahip çıktıklarını ifade etti ve teşekkür etti. Türk, istifa kararlarından vazgeçmelerinin nedenini ise şu sözlerle açıkladı:
“Halk, sivil toplum kuruluşları, aydınlar, yazarlar, akademik çevreler, bu süreçte DTP’li milletvekillerinin parlamentoda mücadelelerini sürdürmelerini ısrarla istediler. Çarşamba günü İmralı’da Sayın Öcalan’la avukatları bir görüşme yaptılar. Bu görüşme sonucunda Sayın Öcalan da parlamento zemininin terk edilmesinin doğru olmadığını ve bu mücadelenin devam etmesi şeklinde avukatlarıyla bunu paylaştı. Bunu bu şekilde bize ilettiler. Tabii ki haksızlığa maruz kalabiliriz. Biz zaten haksızlığa karşı olduğumuz için bu noktadayız. Mağduriyetleri ortadan kaldırmak için bunun mücadelesini veriyoruz. Bütün bu gelişmeleri değerlendirdik ve arkadaşlarımızla birlikte istifanın doğru olmadığı inancına vardık. Bu istifa kararımızı adeta gözden geçirdik ve parlamento zemininde halkların kardeşliğini sağlamaya yönelik Kürt sorununun barışçıl çözümüne katkı sunmak için devam etme kararı aldık.”
Türkiye’nin vicdanı olan parti istiyoruz
AHMET Türk yeni oluşturulacak partiyi anlatırken, “Her şeyden önce Barış ve Demokrasi Partisi’nin, halkın dinamiklerine yanıt verecek güçlü bir noktaya taşınması gerektiğini” söyledi. Türk, hedeflerini şöyle anlattı:
“Türkiye’de, Türkiye halkının, Kürt halkının, farklı inançların, emekçilerin vicdanı olacak bir siyasi oluşumu da ortaya çıkarmamızdır. Eğer Türkiye’nin vicdanı olacak bir siyasi oluşumu ortaya çıkarabilirsek ve aynı çatıda demokrasi mücadelesini verebilirsek, o zaman Türkiye’yi dönüştürebiliriz, değiştirebiliriz, demokrasiyi sağlayabiliriz, özgürlüklere kavuşabiliriz. Bugün mücadele gerçekten demokrasiye inananların, Kürt sorununun barışını sağlamaya yönelik inançların kendini özgürce ifade edebileceği, emekçinin hakkını savunacak bir Türkiye partisine, Türkiye vicdanına ihtiyaç var. Böyle bir gelişme olursa belki de Türkiye’yi bu gerginliklerden kurtarma şansını yakalayabiliriz. Bunun için demokrasiyi düşünenler, demokrasiyi esas alanları bir çatı etrafında da toparlanmanın, birlikte olmanın da hazırlığını yapmalıdır. Barış ve Demokrasi Partisi gerçekten Türkiye halkının ve demokrasinin adresi olabilecek, Kürt sorununun çözümünü esas alan bir mantıkla birlikte olmayı halklarımızın yararına olduğuna inanıp o sorumluluğu yerine getirir.”
TÜRK, DOKTOR KONTROLÜNE GİTTİ
BDP ve kapatılan DTP’nin yetkili kurullarının ilk oturumu yaklaşık bir saat sürdü. Toplantının devam ettiği dakikalarda Ahmet Türk kalbindeki rahatsızlık nedeniyle daha önce alınan doktor randevusuna gitmek üzere toplantıdan ayrıldı.
VATAN BİR HAFTA ÖNCE YAZMIŞTI
Anayasa Mahkemesi’nin DTP hakkında kapatma kararı verdiği gün VATAN sürmanşetten, DTP’lilerin sine-i millete dönmeyeceğini duyurmuştu: “Meclis’i terk ederiz diyen DTP yeni parti kuruyor.” Aradan geçen bir haftada DTP’liler önce istifa kararı aldı. Ancak bu karar VATAN’ın haberinde de belirtildiği gibi hayata geçmedi ve yeni parti arayışı başladı.
Kapatma öncesi ve sonrası farklı mesajlar
ANAYASA Mahkemesi DTP’nin kapatılmasıyla ilgili kararını 11 Aralık 2009’da açıkladı. Karardan önceki çarşamba günü avukatlarıyla görüşen PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan, dava ile ilgili düşüncelerini söylemişti.
Örgüte yakın internet sitelerinde yayınlanan açıklamalarda Öcalan’ın “Adalet Bakanlığı’ndan gelen heyetle görüştüm. Siyasi çözüm olmazsa bu sorunun çözülemeyeceğini söyledim. Siyaset tıkandı” dediği ileri sürülmüştü. DTP’nin kapatılmasının dünyanın sonu olmayacağını söylediği belirtilen açıklamada Öcalan’ın “Kapatırlarsa da mücadelelerini sürdürürler, yollarına devam ederler. Yine Türkiye’de her kesimden demokratları içine alan demokratik bir yapılanmaya gidilebilir” dediği de yer almıştı.
Avukatlarıyla bu çarşamba yaptığı görüşmede ise Öcalan’ın DTP’li milletvekillerine “Henüz istifa aşamasına gelinmedi, Meclis’e dönün” mesaj gönderdiği ileri sürüldü. Açıklamasında çözümün demokratik mücadelede olduğunu söylediği belirtilen teröristbaşı şöyle dedi:
“Meclis’e dönüp demokratik siyaset geliştirilebilinir. Ufuk Uras’ın teklifi değerlendirilebilir. Milletvekilleri Meclis’i iyi kullanmalıdırlar. Demokratik kanalları açamadılar.”
Dört partiye ev sahipliği yapan bina
ANAYASA Mahkemesi’nin DTP hakkında verdiği kapatma kararının ardından, DTP’nin bağımsız milletvekilleri BDP’de (Barış ve Demokrasi Partisi) yola devam kararı aldı. 1990 yılında Halkın Emek Partisi ile yola çıkan bu siyasi hareket, Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖZDEP), Demokrasi Partisi (DEP), Halkın Demokrasi Partisi (HADEP), Demokratik Halk Partisi’nden (DEHAP), Demokratik Toplum Partisi’ne uzanan zorlu bir mücadele sürdürdü. DTP’nin Balgat’taki parti binasında asılı bulunan tabela dün indirildi ve yerine sarı zemin üzerine lacivert harflerle “BDP Genel Merkezi” tabelası takıldı. BDP’nin amblemi meşe ağacından oluşuyor. Balgat’daki genel merkez binasında HADEP, DEHAP ve DTP’ye ev sahipliği yaptı. Bu bina artık BDP çatısı altında siyasete tanık olacak.