Çelik: Genetik düşmanlık yeşeriyor
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 'Türkiye'de genetik düşmanlık yeşeriyor' dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Medya Başkanı Hüseyin Çelik, terör devam ettiği sürece şehit düşen evlerde ve öldürülen Kürt vatandaşların aileleri arasında genetik düşmanlığın yeşermekte olduğunu söyledi.
Hükümetin demokratik açılım projesinde bu genetik düşmanlığı ve terörün meşrutiyet kazandığı ortamları ortadan kaldırmak amacıyla kararlı olduklarını vurgulayan Çelik, PKK silah bırakmadıkça terörle mücalede etmeyi sürdüreceklerini kaydetti.
Partisinin Samsun İl Teşkilatı tarafından düzenlenen siyaset akademisi toplantısına katılan Hüseyin Çelik, konuşmasında ülke gündemine ilişkin meseleleri değerlendirdi. Demokratik açılım projesinden bahseden Çelik, açılımın Türkiye'ye sözde demokrasiyi değil özde demokrasiyi kazandıracağını belirtti. Muhalefetin kendilerine yaptığı 3 şey olduğunu dile getiren Çelik, ''Buna 3 H formülü de diyebiliriz. Hamaset, Husumet, Hakaret. Sabah akşam hakaret ediyorlar. Biz madem PKK'nın Öcalan'ın yol haritasına göre gidiyoruz, peki neden mutlu olmuyorlar o zaman. Bahçeli diyor ki biz dağa çıkarız. PKK da dağa çıkarız diyor. Sen bunu söylersen gencecik ülkücü delikanlının ne yapacağını kontrol edemezsin. Biz böyle bir tehlike ile karşı karşıyayız. Herkes aklını başına alması lazım. Biz eğer bu baypası yapmazsak, kendi meselemizi kendimiz çözmezsek çok sıkıntılı bir yere gidiyoruz demektir.'' dedi.
Ülkede yaşayan tüm etnik grupların ve toplulukların kültürel zenginlik olarak görülmesi gerektiğini söyleyen Çelik, ''Vatandaşımızın evladı şehit oluyor. Resmini duvara asıyor. Kardeşi veya varsa oğlu büyüyünce soruyor. Bu kim. Senin dayın, amcan, oğlun. Ne oldu, öldü. Kim öldürdü Kürtler. Aynısını Kürtler de yapıyor. Kim öldürdü asker öldürdü. Memlekette genetik düşmanlık yeşeriyor. Buna ve PKK'nın tüm gayretine rağmen Türk-Kürt kavgasını çıkarılamadı. Bu olursa hepimiz zararlı çıkarız. Bir gemideyiz ve okyanusta yol alıyoruz. Birbirinizden memnun olmayabilirsiniz. Bunun çaresi geminin dibini delmek değildir. Geminin dibini delerseniz hepiniz helak olursunuz. Bu memleket hepimizin. 100 özelliğimizden 90'nını muhafaza ediyoruz. 10'nu farklıymış. Bu da bizim zenginliğimizdir. Muhafaza edelim.'' diye konuştu.
Siyasete ilkeli olarak geldiklerini siyeseti de ilkeli olarak bırakmak istediklerinin altını çizen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, siyaseti de rekabet çerçevesinde yaptıklarını vurguladı. Çelik, ''Biz bu ülkeye kazık çaktık diyenlerden değiliz. Biz önemli kişiler olma peşinde değiliz. Milletin gönlünde değerli adam olarak yer bulabilirsek bu bizim için en büyük kazanç odur. Kubbede hoş seda bırakmak istiyoruz. Bize şu ya da bu ithamı yapanların da canı sağolsun. Biz siyaseti rekabet zemininde yapıyoruz. Onlar bizim rakibimiz ama düşmanımız değil.'' şeklinde konuştu.
''AB, tam üyelik konusunda Türkiye'den endişe duyuyor''
Toplantının soru cevap kısmında 'AB, Türkiye'yi neden almıyor' sorusuna yanıt veren Çelik, AB'nin Türkiye'den endişe duyduğu açıklamasında bulundu. Çelik, ''AB, 27 ülkeden oluşuyor. Fransa'nın başında Sarkozy, Almanya'nın başında Merkel gibi bize sırıl sıklam karşı olanlar da var, destekleyenlerde. AB ülkelerini homojen aynı şeyleri düşünen bir yapı gibi görmeyeceğiz. Bizde de Sarkozy ve Merkeller var. AB'nin yapın dediği şeyleri, olması gerekenleri de olmaması gerekenleri de biliyoruz. AB aslında bizi disipline soktu. Biz Massey Ekonomik Kriterleri'ni ve Kopenhag Siyasi Kriterleri'ni yakaladık, fakat AB dediki biz sizi almıyoruz. Keyfiniz bilir. O sayede evimizin içini derlemiş toparlamış olacağız. Biz kendimizi AB'ye mahkum falan hissetmiyoruz. Hristiyan fanatizmi içinde olup bizi istemeyenler var. Ama asıl sebep şudur. Türkiye AB'ye girdiği zaman 15-20 sene sonra AB parlementosunda 100 küsür milletvekili olan tek ülke olur. En fazla temsil edilen ve en fazla fonlardan yararlanan ülke konumuna gelir. Yani endişe ediyorlar.'' ifadelerini kullandı.
Hükümetin demokratik açılım projesinde bu genetik düşmanlığı ve terörün meşrutiyet kazandığı ortamları ortadan kaldırmak amacıyla kararlı olduklarını vurgulayan Çelik, PKK silah bırakmadıkça terörle mücalede etmeyi sürdüreceklerini kaydetti.
Partisinin Samsun İl Teşkilatı tarafından düzenlenen siyaset akademisi toplantısına katılan Hüseyin Çelik, konuşmasında ülke gündemine ilişkin meseleleri değerlendirdi. Demokratik açılım projesinden bahseden Çelik, açılımın Türkiye'ye sözde demokrasiyi değil özde demokrasiyi kazandıracağını belirtti. Muhalefetin kendilerine yaptığı 3 şey olduğunu dile getiren Çelik, ''Buna 3 H formülü de diyebiliriz. Hamaset, Husumet, Hakaret. Sabah akşam hakaret ediyorlar. Biz madem PKK'nın Öcalan'ın yol haritasına göre gidiyoruz, peki neden mutlu olmuyorlar o zaman. Bahçeli diyor ki biz dağa çıkarız. PKK da dağa çıkarız diyor. Sen bunu söylersen gencecik ülkücü delikanlının ne yapacağını kontrol edemezsin. Biz böyle bir tehlike ile karşı karşıyayız. Herkes aklını başına alması lazım. Biz eğer bu baypası yapmazsak, kendi meselemizi kendimiz çözmezsek çok sıkıntılı bir yere gidiyoruz demektir.'' dedi.
Ülkede yaşayan tüm etnik grupların ve toplulukların kültürel zenginlik olarak görülmesi gerektiğini söyleyen Çelik, ''Vatandaşımızın evladı şehit oluyor. Resmini duvara asıyor. Kardeşi veya varsa oğlu büyüyünce soruyor. Bu kim. Senin dayın, amcan, oğlun. Ne oldu, öldü. Kim öldürdü Kürtler. Aynısını Kürtler de yapıyor. Kim öldürdü asker öldürdü. Memlekette genetik düşmanlık yeşeriyor. Buna ve PKK'nın tüm gayretine rağmen Türk-Kürt kavgasını çıkarılamadı. Bu olursa hepimiz zararlı çıkarız. Bir gemideyiz ve okyanusta yol alıyoruz. Birbirinizden memnun olmayabilirsiniz. Bunun çaresi geminin dibini delmek değildir. Geminin dibini delerseniz hepiniz helak olursunuz. Bu memleket hepimizin. 100 özelliğimizden 90'nını muhafaza ediyoruz. 10'nu farklıymış. Bu da bizim zenginliğimizdir. Muhafaza edelim.'' diye konuştu.
Siyasete ilkeli olarak geldiklerini siyeseti de ilkeli olarak bırakmak istediklerinin altını çizen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, siyaseti de rekabet çerçevesinde yaptıklarını vurguladı. Çelik, ''Biz bu ülkeye kazık çaktık diyenlerden değiliz. Biz önemli kişiler olma peşinde değiliz. Milletin gönlünde değerli adam olarak yer bulabilirsek bu bizim için en büyük kazanç odur. Kubbede hoş seda bırakmak istiyoruz. Bize şu ya da bu ithamı yapanların da canı sağolsun. Biz siyaseti rekabet zemininde yapıyoruz. Onlar bizim rakibimiz ama düşmanımız değil.'' şeklinde konuştu.
''AB, tam üyelik konusunda Türkiye'den endişe duyuyor''
Toplantının soru cevap kısmında 'AB, Türkiye'yi neden almıyor' sorusuna yanıt veren Çelik, AB'nin Türkiye'den endişe duyduğu açıklamasında bulundu. Çelik, ''AB, 27 ülkeden oluşuyor. Fransa'nın başında Sarkozy, Almanya'nın başında Merkel gibi bize sırıl sıklam karşı olanlar da var, destekleyenlerde. AB ülkelerini homojen aynı şeyleri düşünen bir yapı gibi görmeyeceğiz. Bizde de Sarkozy ve Merkeller var. AB'nin yapın dediği şeyleri, olması gerekenleri de olmaması gerekenleri de biliyoruz. AB aslında bizi disipline soktu. Biz Massey Ekonomik Kriterleri'ni ve Kopenhag Siyasi Kriterleri'ni yakaladık, fakat AB dediki biz sizi almıyoruz. Keyfiniz bilir. O sayede evimizin içini derlemiş toparlamış olacağız. Biz kendimizi AB'ye mahkum falan hissetmiyoruz. Hristiyan fanatizmi içinde olup bizi istemeyenler var. Ama asıl sebep şudur. Türkiye AB'ye girdiği zaman 15-20 sene sonra AB parlementosunda 100 küsür milletvekili olan tek ülke olur. En fazla temsil edilen ve en fazla fonlardan yararlanan ülke konumuna gelir. Yani endişe ediyorlar.'' ifadelerini kullandı.