'Hesaplaşacağız'
DTP'nin Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, çok sert açıklamalarda bulundu. Kaplan, kapatılmalarından medet umanlarla hesaplaşacaklarını söyledi.
Kapatılan DTP'nin Şırnak Milletvekili telefonla katıldığı TV 8'deki programda çok sert mesajlar verdi. Anayasa Mahkemesi'nin derhal kapatılması gerektiğini savunan Kaplan, "Kim ki bizim kapatılmamızdan medet umuyor onlarla hesaplaşacağız" dedi.
İşte Hasip Kaplan'a sorulan sorular ve yanıtları:
Toplantınız devam ediyor sanıyoruz. Toplantıda kimler var efendim?
Lütfen toplantıda kimler var konularına girmeyelim... Arkadaşlarımızla birlikteyiz. Lütfen kendi konumuzla ilgili konuşalım.
Partiniz Anayasa Mahkemesi üyelerinin kararıyla 11-0 oyla kapatıldı. Siz her ne kadar demokratik mücadelemiz devam edecek, siyaset yapmaya devam edeceğiz deseniz de sormak lazım, bu kapatma kararından sizin çıkardığınız bir sonuç var mı?
Bu kapatma kararından Türkiye'nin hukuku ve Türkiye'nin siyaseti büyük dersler çıkarması gerekiyor. Hukuk niye çıkarması lazım, çünkü hukuk ve siyaset toplumu bölüştüren bir güç. İki temel güç var. Şimdi hukuk 12 Eylül askeri darbesiyle şekillenmişse hala askeri darbenin anayasası ve onun kurumu olan Anayasa Mahkemesi, onun getirdiği siyasi partiler yasası yürürlükteyse biz 27. kapatılan parti oluyorsak, Türkiye partiler mezarlığına dönüşüyorsa ve Türkiye'de demokrasi işlemiyorsa, halkın özgür iradesi Meclis'te susturuluyorsa, Meclis'te duvara yazılan 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' belgesinin de anlamsız olduğu ortada. O belgeyi kaldırıp, 'Egemenlik kayıtsız şartsız Türkiye'de bürokrasinindir merkezi yargınındır, Genelkurmay'ındır, Türkiye'de halkın söz hakkı yoktur demek lazım.
Sayın Kaplan bu ifadelerinizden biz anlıyoruz ki, kapatma kararında devlet bürokrasisinin bir etkisi olduğuna mı inanıyorsunuz?
Bakın çok açık konuşuyorum. Ben 30 yıllık bir ceza hukukçusuyum ve uluslararası hukukçuyum. Strasburg'da HEP'in davasına girdim. ÖZDEP'in davasına girdim Strasburg'da. DEP'in davasına girdim Strasburg'da. Yine Anayasa Mahkemesi Başkanı da o zaman üyeydi orada. Bir iki üye daha vardı. Bunların verdiği iptal kararı sonrası Strasburg Türkiye'yi mahkum etti. Bırakın yalnız bunları, bugün DTP'den üyeliği düşülen sayın Ahmet Türk ve birçok DEP'linin avukatlığını yaptım. Bunlar Türkiye'yi defalarca mahkum ettiler, ama Türkiye bunlardan bir ders çıkarmadı.
Sayın Kaplan bir yandan da şöyle bir gerçek yok mu? Çok sayıda parti kurdunuz kapandı; HADEP, DEP, DTP..
Hangi gerçekten bahsediyorsunuz söyler misiniz bana?
Hep aynı gerekçeyle kapatıldılar...
Bakın beni dinleyin. Bu davanın iddianamesinde odak suçlaması var değil mi?
Evet
Peki, bu davada bir çakı, bir tırnak çakısı var mı? Bu davada bir tırnak çakısıyla işlenmiş bir eylem var mı? Şiddetle ilgili bir tek olay var mı iddianamede?
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın sözlerine dikkat çekmek lazım belki de... Terör örgütüyle işbirliği yaptınız iddiası var. Bunun yanısıra bu anlamda sokak gösterilerine destek verdiğiniz iddiası var...
Sayın Haşim Kılıç Anayasa Mahkemesi Başkanı'dır, ben de kapatılan partinin hukukçu milletvekiliyim. Buradan açıkça şunu söylemek istiyorum: Hakimler kararlarıyla konuşur. Kendisi Anayasa Mahkemesi Başkanı'dır. Peki, 11 üyenin aldığı kısa karar çok net. Kısa kararda partinin kapatılması ve yasağı istenen 250 üyeden 12 kişinin yasaklanması sözkonusu... Peki ondan sonra basını karşısına alıp sayın Haşim Kılıç'ın Genelkurmay brifingleri gibi soru cevap alması, siyasetin yükünü siyasetçilere bırakalım. Açılımla bunun alakası yok. Kendisi hangi sıfatla yorum yapıyor? Kendisi siyasi parti gibi açıklama yaparken Anayasa Mahkemesi'nin 11 üyesinin görüşlerini mi açıklıyor? Biz bunu çok iyi biliyoruz, hukukçuyuz. 11 üyenin verdiği kısa karar var. Anayasa Mahkemesi Başkanı Batusuna örneğinden bahsediyor. Batusuna gerekçede var mı? Varsa gerekçe Anayasa'nın 153. maddesinde yayınlanmamışsa Anayasa Mahkemesi Başkanı yasayı ihlal ediyorsa, Anayasa Mahkemesi'nin sorgulanması gerekir. DTP'nin kapatılması değil, Türkiye'de kapatılması gereken bir kurum varsa, Türkiye'yi partiler mezarlığına çeviren Anayasa Mahkemesi'nin şu anki yapısı, bu anki yargılama usülü ve bu anki duruş biçimidir. Türkiye'de Anayasa Mahkemesi'ni kapatıp yeniden yeni bir Anayasa Mahkemesi yeni bir üsülle yapılanması gerekir. Çok açık konuşuyorum.
Çok ciddi bir iddiada bulunuyorsunuz.
Hukuk siyaset yapmıştır ve sınıfta kalmıştır. Eğer benim Strasburg'ta katıldığım davaların, alınan tazminatların, başkanı Haşim Kılıç olsaydı, hazine onlara rücu etseydi bu kararları veremezlerdi. Bu kararları bu kadar pervasızca veremezlerdi. 14 milletvekilinin aldığı karar nedir söyler misiniz? Anayasa Mahkemesi'nin türbanda aldığı karar nedir?
Sayın Kaplan öfkenizi anlıyoruz, çok ciddi iddalarda bulunuyorsunuz...
Bakın 30 yıllık hukukçuyum. Ben bunların verdiği kararları Strasburg'da Türkiye'yi mahkum ettirmekten yoruldum. Niye Venedik Sözleşmesini niye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kriterlerini uygulamadınız... Bu kararlarla hesaplaşacağız...
Nasıl hesaplaşacaksınız sayın Kaplan?
Türkiye Anayasa Mahkemesi'yle hesaplaşmak zorundadır. Türkiye'de demokrasinin önüne set çekmiş bir mahkemeyle karşı karşıyayız.
Meclis'ten çekilme kararı aldınız, nasıl hesaplaşacaksınız?
Bakın hayatın her alanında politika mümkündür. Politikayı biz dışarıda meydanlarda yaparız, mecliste de yaparız. Kapattıkları partilerle gümbür gümbür geldik. 94'te DEP'i kapattılar, aynı başkanlar aynı üyeler vardı. Ne oldu, Leyla Zana üye olmadığı halde aynı kararı verdiler. Böyle mi inceleme yapılır? Daha sayayım mı? Selim Sadak'la ilgili, Yargıtay Başkanlığı'nın üye olamaz yazısı var.Ben daha fazlasını soracağım. Madem ki odak iddiası var, 200 üyemizden neden 37'sine sadece yasak kararı çıkıyor. Batusuna kararın örnek gösterenlere şunu söylüyorum: Türkiye'nin hukuk Franco rejiminin darbe hukukudur. 12 Eylül Kenan Evren darbesiyle Franco rejiminin arasında bir fark yok. İspanya anayasasını 78'de değiştirdi, demokratik bir anayasa yaptı, farklı halkları ve kültürleri tanıdı. Peki Bask bölgesinde eyalet yok mu? Meclis yok mu? Bask dili yok mu? Kendi polisi, üniversitesi, vergisi yok mu? Siyasi kararlar vererek Kürt halkının demokratik mücadelesinde 3 milyonun oyunu alıp da Meclis'e giren vekillerin milletvekilliklerine dokunmak, düşürmek ne anlama geliyor?
Son sorumuz, Meclis'ten çekilme kararı aldınız? Yeni partiyle devam mı edeceksiniz yoksa bütünüyle terk mi edeceksiniz? İstifa mı ediyorsunuz?
Bugün sayın eş başkanımız Ahmet Türk açıkladı. Biz parlamentodan çekildik. Merkez Yürütme Kurulumuzda ve Meclis grubumuzda bu konuyu konuştuk. Belediye başkanlarımızla örgütümüz de destek verdi. Biz Kürdüyle, Türküyle, Batısıyla doğusuyla, güneyiyle kuzeyiyle yeniden siyasetteki mücadelemizde yerimizi alacağız. Hiçbir güç tarihin tekerleğine çomak sokamaz. Kim bizim kapatılmamızdan medet olmuş çok yakında onlarla hesaplaşacağız...
İşte Hasip Kaplan'a sorulan sorular ve yanıtları:
Toplantınız devam ediyor sanıyoruz. Toplantıda kimler var efendim?
Lütfen toplantıda kimler var konularına girmeyelim... Arkadaşlarımızla birlikteyiz. Lütfen kendi konumuzla ilgili konuşalım.
Partiniz Anayasa Mahkemesi üyelerinin kararıyla 11-0 oyla kapatıldı. Siz her ne kadar demokratik mücadelemiz devam edecek, siyaset yapmaya devam edeceğiz deseniz de sormak lazım, bu kapatma kararından sizin çıkardığınız bir sonuç var mı?
Bu kapatma kararından Türkiye'nin hukuku ve Türkiye'nin siyaseti büyük dersler çıkarması gerekiyor. Hukuk niye çıkarması lazım, çünkü hukuk ve siyaset toplumu bölüştüren bir güç. İki temel güç var. Şimdi hukuk 12 Eylül askeri darbesiyle şekillenmişse hala askeri darbenin anayasası ve onun kurumu olan Anayasa Mahkemesi, onun getirdiği siyasi partiler yasası yürürlükteyse biz 27. kapatılan parti oluyorsak, Türkiye partiler mezarlığına dönüşüyorsa ve Türkiye'de demokrasi işlemiyorsa, halkın özgür iradesi Meclis'te susturuluyorsa, Meclis'te duvara yazılan 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' belgesinin de anlamsız olduğu ortada. O belgeyi kaldırıp, 'Egemenlik kayıtsız şartsız Türkiye'de bürokrasinindir merkezi yargınındır, Genelkurmay'ındır, Türkiye'de halkın söz hakkı yoktur demek lazım.
Sayın Kaplan bu ifadelerinizden biz anlıyoruz ki, kapatma kararında devlet bürokrasisinin bir etkisi olduğuna mı inanıyorsunuz?
Bakın çok açık konuşuyorum. Ben 30 yıllık bir ceza hukukçusuyum ve uluslararası hukukçuyum. Strasburg'da HEP'in davasına girdim. ÖZDEP'in davasına girdim Strasburg'da. DEP'in davasına girdim Strasburg'da. Yine Anayasa Mahkemesi Başkanı da o zaman üyeydi orada. Bir iki üye daha vardı. Bunların verdiği iptal kararı sonrası Strasburg Türkiye'yi mahkum etti. Bırakın yalnız bunları, bugün DTP'den üyeliği düşülen sayın Ahmet Türk ve birçok DEP'linin avukatlığını yaptım. Bunlar Türkiye'yi defalarca mahkum ettiler, ama Türkiye bunlardan bir ders çıkarmadı.
Sayın Kaplan bir yandan da şöyle bir gerçek yok mu? Çok sayıda parti kurdunuz kapandı; HADEP, DEP, DTP..
Hangi gerçekten bahsediyorsunuz söyler misiniz bana?
Hep aynı gerekçeyle kapatıldılar...
Bakın beni dinleyin. Bu davanın iddianamesinde odak suçlaması var değil mi?
Evet
Peki, bu davada bir çakı, bir tırnak çakısı var mı? Bu davada bir tırnak çakısıyla işlenmiş bir eylem var mı? Şiddetle ilgili bir tek olay var mı iddianamede?
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın sözlerine dikkat çekmek lazım belki de... Terör örgütüyle işbirliği yaptınız iddiası var. Bunun yanısıra bu anlamda sokak gösterilerine destek verdiğiniz iddiası var...
Sayın Haşim Kılıç Anayasa Mahkemesi Başkanı'dır, ben de kapatılan partinin hukukçu milletvekiliyim. Buradan açıkça şunu söylemek istiyorum: Hakimler kararlarıyla konuşur. Kendisi Anayasa Mahkemesi Başkanı'dır. Peki, 11 üyenin aldığı kısa karar çok net. Kısa kararda partinin kapatılması ve yasağı istenen 250 üyeden 12 kişinin yasaklanması sözkonusu... Peki ondan sonra basını karşısına alıp sayın Haşim Kılıç'ın Genelkurmay brifingleri gibi soru cevap alması, siyasetin yükünü siyasetçilere bırakalım. Açılımla bunun alakası yok. Kendisi hangi sıfatla yorum yapıyor? Kendisi siyasi parti gibi açıklama yaparken Anayasa Mahkemesi'nin 11 üyesinin görüşlerini mi açıklıyor? Biz bunu çok iyi biliyoruz, hukukçuyuz. 11 üyenin verdiği kısa karar var. Anayasa Mahkemesi Başkanı Batusuna örneğinden bahsediyor. Batusuna gerekçede var mı? Varsa gerekçe Anayasa'nın 153. maddesinde yayınlanmamışsa Anayasa Mahkemesi Başkanı yasayı ihlal ediyorsa, Anayasa Mahkemesi'nin sorgulanması gerekir. DTP'nin kapatılması değil, Türkiye'de kapatılması gereken bir kurum varsa, Türkiye'yi partiler mezarlığına çeviren Anayasa Mahkemesi'nin şu anki yapısı, bu anki yargılama usülü ve bu anki duruş biçimidir. Türkiye'de Anayasa Mahkemesi'ni kapatıp yeniden yeni bir Anayasa Mahkemesi yeni bir üsülle yapılanması gerekir. Çok açık konuşuyorum.
Çok ciddi bir iddiada bulunuyorsunuz.
Hukuk siyaset yapmıştır ve sınıfta kalmıştır. Eğer benim Strasburg'ta katıldığım davaların, alınan tazminatların, başkanı Haşim Kılıç olsaydı, hazine onlara rücu etseydi bu kararları veremezlerdi. Bu kararları bu kadar pervasızca veremezlerdi. 14 milletvekilinin aldığı karar nedir söyler misiniz? Anayasa Mahkemesi'nin türbanda aldığı karar nedir?
Sayın Kaplan öfkenizi anlıyoruz, çok ciddi iddalarda bulunuyorsunuz...
Bakın 30 yıllık hukukçuyum. Ben bunların verdiği kararları Strasburg'da Türkiye'yi mahkum ettirmekten yoruldum. Niye Venedik Sözleşmesini niye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kriterlerini uygulamadınız... Bu kararlarla hesaplaşacağız...
Nasıl hesaplaşacaksınız sayın Kaplan?
Türkiye Anayasa Mahkemesi'yle hesaplaşmak zorundadır. Türkiye'de demokrasinin önüne set çekmiş bir mahkemeyle karşı karşıyayız.
Meclis'ten çekilme kararı aldınız, nasıl hesaplaşacaksınız?
Bakın hayatın her alanında politika mümkündür. Politikayı biz dışarıda meydanlarda yaparız, mecliste de yaparız. Kapattıkları partilerle gümbür gümbür geldik. 94'te DEP'i kapattılar, aynı başkanlar aynı üyeler vardı. Ne oldu, Leyla Zana üye olmadığı halde aynı kararı verdiler. Böyle mi inceleme yapılır? Daha sayayım mı? Selim Sadak'la ilgili, Yargıtay Başkanlığı'nın üye olamaz yazısı var.Ben daha fazlasını soracağım. Madem ki odak iddiası var, 200 üyemizden neden 37'sine sadece yasak kararı çıkıyor. Batusuna kararın örnek gösterenlere şunu söylüyorum: Türkiye'nin hukuk Franco rejiminin darbe hukukudur. 12 Eylül Kenan Evren darbesiyle Franco rejiminin arasında bir fark yok. İspanya anayasasını 78'de değiştirdi, demokratik bir anayasa yaptı, farklı halkları ve kültürleri tanıdı. Peki Bask bölgesinde eyalet yok mu? Meclis yok mu? Bask dili yok mu? Kendi polisi, üniversitesi, vergisi yok mu? Siyasi kararlar vererek Kürt halkının demokratik mücadelesinde 3 milyonun oyunu alıp da Meclis'e giren vekillerin milletvekilliklerine dokunmak, düşürmek ne anlama geliyor?
Son sorumuz, Meclis'ten çekilme kararı aldınız? Yeni partiyle devam mı edeceksiniz yoksa bütünüyle terk mi edeceksiniz? İstifa mı ediyorsunuz?
Bugün sayın eş başkanımız Ahmet Türk açıkladı. Biz parlamentodan çekildik. Merkez Yürütme Kurulumuzda ve Meclis grubumuzda bu konuyu konuştuk. Belediye başkanlarımızla örgütümüz de destek verdi. Biz Kürdüyle, Türküyle, Batısıyla doğusuyla, güneyiyle kuzeyiyle yeniden siyasetteki mücadelemizde yerimizi alacağız. Hiçbir güç tarihin tekerleğine çomak sokamaz. Kim bizim kapatılmamızdan medet olmuş çok yakında onlarla hesaplaşacağız...