Mezar taşlarının dili anlatıldı
Türk Ocakları Samsun Şubesi tarafından geleneksel olarak düzenlenen cumartesi konferansları çerçevesinde Yrd. Doç. Dr. Eyüp Nefes, Seyyid Kudbiddin Mezarlığı'nda bulunan mezar taşlarının dilini anlattı.
İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş'ın da katıldığı konferans Türk Ocağı Samsun Şubesi'nde yapıldı. Konferansa konuşmacı olarak katılan OMÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Eyüp Nefes, "Geçen sene Seyyid Kudbiddin Mezarlığı'nda 300 civarında mezar taşı bulduk. Bu taşların yaklaşık 40 tanesi Selçuklular'a ait. Gerisi Osmanlı Dönemi'ne ait taşlar. Mezarlıkta bir tahribat söz konusu. Bu tahribat sanılanın aksine son dönemin eseri değil" dedi.
Mezar taşlarının kültürel mirasın bir aynası olduğunu ifade eden Eyüp Nefes, "Mezar taşlarının bir arada bulunduğu tarihi mezarlıklarımız ve hazireler, her şeyden önce bir ülkenin inkar edilemez tapu senetleridir. Eski bir Türk şehri, onu meydana getiren camiler, medreseler, çeşmeler, hamamlar, hasılı bütün eserleri kadar kendisini çevreleyen mezarlıklarıyla da kimliğini ortaya koymaktadır. Mezar taşları bizden önce yaşamış bir hayatın, toplumsal olayların ve bazen kültürel mirasın gerçek bir aynasıdır. Zira her mezar taşı orada yaşayan bir insana ait ve onun bu alemdeki varlığının geride bıraktığı son iz olduğuna göre, mutlaka o şehrin ya da o bölgenin geçmişinden bir parça demektir" diye konuştu.
Özellikle Türk mezar taşlarının Türk kültürünün önemli bir bölümünü oluşturduğunu söyleyen Nefes, "Türkler özellikle Anadolu'da devasa bir mezarlık kültürü ortaya koymuşlardır. Bu gerçek bugün var olan sanat abidelerimiz olmasaydı da sadece mezarlıklarımızda bulunan şaheser mezar taşları olsaydı, bu durum bile bu millete sanat şanı getirmeye yeterdi iddiasında da açıkça dile getirilmektedir. Özellikle Türk mezarlıkları ve mezar taşları topluluğu, kültürümüzün paha biçilmez bir etnografya müzesini oluşturmaktadır. Bir başka deyişle mezar taşları altında yatan kişileri belirlemenin yanı sıra büyük ve tamamlanmış bir adetler ve inançlar müzesi de oluşturmaktadır" şeklinde konuştu.
Mezar taşlarının kültürel mirasın bir aynası olduğunu ifade eden Eyüp Nefes, "Mezar taşlarının bir arada bulunduğu tarihi mezarlıklarımız ve hazireler, her şeyden önce bir ülkenin inkar edilemez tapu senetleridir. Eski bir Türk şehri, onu meydana getiren camiler, medreseler, çeşmeler, hamamlar, hasılı bütün eserleri kadar kendisini çevreleyen mezarlıklarıyla da kimliğini ortaya koymaktadır. Mezar taşları bizden önce yaşamış bir hayatın, toplumsal olayların ve bazen kültürel mirasın gerçek bir aynasıdır. Zira her mezar taşı orada yaşayan bir insana ait ve onun bu alemdeki varlığının geride bıraktığı son iz olduğuna göre, mutlaka o şehrin ya da o bölgenin geçmişinden bir parça demektir" diye konuştu.
Özellikle Türk mezar taşlarının Türk kültürünün önemli bir bölümünü oluşturduğunu söyleyen Nefes, "Türkler özellikle Anadolu'da devasa bir mezarlık kültürü ortaya koymuşlardır. Bu gerçek bugün var olan sanat abidelerimiz olmasaydı da sadece mezarlıklarımızda bulunan şaheser mezar taşları olsaydı, bu durum bile bu millete sanat şanı getirmeye yeterdi iddiasında da açıkça dile getirilmektedir. Özellikle Türk mezarlıkları ve mezar taşları topluluğu, kültürümüzün paha biçilmez bir etnografya müzesini oluşturmaktadır. Bir başka deyişle mezar taşları altında yatan kişileri belirlemenin yanı sıra büyük ve tamamlanmış bir adetler ve inançlar müzesi de oluşturmaktadır" şeklinde konuştu.