Çelik: Kaşınmaya müsait yara kalmayacak
Devlet Bakanı Faruk Çelik, 'Kaşınmaya müsait bir yara bırakmayacaklarını' söyledi.
Devlet Bakanı Faruk Çelik, Alevi ve Roman açılımlarına devam edeceklerini belirtip, "Siz kaşınmaya müsait yarayı bekletir, binlerce insan hayatını kaybeder ve sizler de izlerseniz, bu yanlıştır. Dış güçler, sizde kaşınmaya müsait yara varsa onu istismar eder." dedi.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın (BTSO) "Ekonomiye Değer Katanlar" ödül töreninde konuşan Bakan Çelik, Türkiye'nin ekonomik krizden en az zararla çıkan ülkelerin başında olduğunu söyledi. Kapasite kullanımındaki tablonun ümit verici olduğuna dikkat çeken Çelik, krizin geride bırakıldığının işaretlerinin gelmeye başladığını ifade etti.
Türkiye terör belasından kurtulması gerektiğini dile etiren Çelik, gelecekte terör zemini oluşturacak odakları kurutmak gerektiğini kaydetti. Dağdaki teröristlerin silahlarını bırakıp teslim olmaları konusunda gerekli çalışmaların yapıldığını belirten Çelik, şöyle konuştu: "Gelenleri istismar edenler, olanları istismar edenler var. Biz, böyle bir beladan, 30 yıldır milletin neler çektiğini çok iyi bildiğimiz bu hadiseden devletimizi çekip çıkarmak gibi bir riski göz önüne alırken, gelenlerin nasıl istismar edildiğini Habur Sınır Kapısında izledik. Bunların barış diye bir niyetleri olduğu söylenebilir mi? Devletin kamu binasında cam bırakmayanları milletimiz görüyor. Ama gerçeklerin ortaya çıkması açısından Türkiye'nin belki bunları yaşaması gerekiyor. Bir diğer konu, olanların istismarı. Kiminle konuşursanız konuşun bu problem bitmeli noktasında.'
Alevi ve Roman açılımına devam edeceklerini vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "İkinci konu Aleviler. Alevlerin talepleri vardır. Bu taleplere göz kapamanın gelecekte meydana getireceği sorunları iktidar olarak düşünmek sorumluluğumuz vardır. Dış güçler sizin kaşınmaya müsait yara varsa onu istismar eder. Hatırlayın Sivas olaylarını, Kahramanmaraş olaylarını, Çorum olaylarını. Binlerce insan öldü. Ben bunları ne Sünni, ne Alevi kardeşlerimizin öldürdüğüne inanmıyorum. Ama siz kaşınmaya müsait yarayı bekletir, binlerce insan hayatını kaybeder ve sizler de izlerseniz, bu yanlıştır. Yarın ben İstanbul'dayım. Roman vatandaşlarla çalışmamız var. Artık kentlerde bir çöküntü alanı olarak sağlıksız şartlar içinde vatandaşlarımızın yaşamasını izlemek son derece yanlıştır. Çağdaş Türkiye'ye yakışmıyor."
Bu ülkede yanlış yapanın hesap vereceğine dikkat çeken Çelik, "Asker de hesabını verecek, polis de verecek. Sanayici de verecek. Yanlış yapıyorsa hesabını verecek." dedi.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın (BTSO) "Ekonomiye Değer Katanlar" ödül töreninde konuşan Bakan Çelik, Türkiye'nin ekonomik krizden en az zararla çıkan ülkelerin başında olduğunu söyledi. Kapasite kullanımındaki tablonun ümit verici olduğuna dikkat çeken Çelik, krizin geride bırakıldığının işaretlerinin gelmeye başladığını ifade etti.
Türkiye terör belasından kurtulması gerektiğini dile etiren Çelik, gelecekte terör zemini oluşturacak odakları kurutmak gerektiğini kaydetti. Dağdaki teröristlerin silahlarını bırakıp teslim olmaları konusunda gerekli çalışmaların yapıldığını belirten Çelik, şöyle konuştu: "Gelenleri istismar edenler, olanları istismar edenler var. Biz, böyle bir beladan, 30 yıldır milletin neler çektiğini çok iyi bildiğimiz bu hadiseden devletimizi çekip çıkarmak gibi bir riski göz önüne alırken, gelenlerin nasıl istismar edildiğini Habur Sınır Kapısında izledik. Bunların barış diye bir niyetleri olduğu söylenebilir mi? Devletin kamu binasında cam bırakmayanları milletimiz görüyor. Ama gerçeklerin ortaya çıkması açısından Türkiye'nin belki bunları yaşaması gerekiyor. Bir diğer konu, olanların istismarı. Kiminle konuşursanız konuşun bu problem bitmeli noktasında.'
Alevi ve Roman açılımına devam edeceklerini vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "İkinci konu Aleviler. Alevlerin talepleri vardır. Bu taleplere göz kapamanın gelecekte meydana getireceği sorunları iktidar olarak düşünmek sorumluluğumuz vardır. Dış güçler sizin kaşınmaya müsait yara varsa onu istismar eder. Hatırlayın Sivas olaylarını, Kahramanmaraş olaylarını, Çorum olaylarını. Binlerce insan öldü. Ben bunları ne Sünni, ne Alevi kardeşlerimizin öldürdüğüne inanmıyorum. Ama siz kaşınmaya müsait yarayı bekletir, binlerce insan hayatını kaybeder ve sizler de izlerseniz, bu yanlıştır. Yarın ben İstanbul'dayım. Roman vatandaşlarla çalışmamız var. Artık kentlerde bir çöküntü alanı olarak sağlıksız şartlar içinde vatandaşlarımızın yaşamasını izlemek son derece yanlıştır. Çağdaş Türkiye'ye yakışmıyor."
Bu ülkede yanlış yapanın hesap vereceğine dikkat çeken Çelik, "Asker de hesabını verecek, polis de verecek. Sanayici de verecek. Yanlış yapıyorsa hesabını verecek." dedi.