Gribin ilacı bol sıvı
Kış aylarında sıkça yaşanan gribten korunmak için bugünlerde özellikle yedikleriniz ve içtiklerinize dikkat etmelisiniz.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü Sorumlusu Ferdane Gül Çarkoğlu, kış aylarında görülme sıklığı artan grip gibi hastalıklarda yeterli sıvı alımına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Çarkoğlu, pandemik gribin etkisini her gün biraz daha artırdığına işaret ederek, buna karşı bağışıklık sistemini koruyup güçlendirmenin her zamankinden daha önemli olduğunu söyledi.
Enfeksiyon durumunda vücudu bağışıklık (immün) sisteminin savunmaya başladığını dile getiren Çarkoğlu, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için alınması gereken önlemlere ilişkin şu bilgileri verdi:
“Yeterli ve dengeli beslenmeli. Bunun için de 4 temel besin grubundan süt, yoğurt ve peynir gibi süt ürünleri, et–balık ve kümes hayvanları, sebze-meyveler, ekmek ve tahıl ürünlerinden yeterli miktarda alınmalı. Tek taraflı beslenme ya da yetersiz gıda alınması, enfeksiyonlara kaşı vücudun hassasiyetini artırır.
Günde en az 3 ana öğün olmak üzere, 3 ara öğün de eklenerek temel besin grupları tüketilmeye çalışılmalı. Ara öğünler, özellikle şeker hastaları tarafından kesinlikle atlanmamalı.
Proteinli gıdaların alınmasına dikkat edilmeli. Et, balık, tavuk–hindi, süt ve süt ürünleri ile yumurta gibi besinlerden en az biri günlük beslenmede mutlaka bulunmalıdır.
Bitkisel protein kaynakları olan nohut, fasulye ve mercimek gibi kuru baklagiller de haftada 2–3 kere tüketilmeye çalışılmalıdır. Balık tüketimi, bağışıklık sistemini güçlendiren güneşin az olduğu kış aylarında D vitamini için iyi kaynaktır. Böylece virüs ve bakterilerle savaşacak bağışıklık sistemine yardımcı hücreler için protein sağlanmış olur.
C vitamini de bağışıklık sistemi için önemli ögelerden biridir. Her öğünde tüketilmeye çalışılmalıdır. Mevsimsel meyvelerden portakal, mandalina, limon, greyfurt, kivi ile kuş burnu ürünleri yenmelidir. C vitamini düzeyleri yeterli kişiler, enfeksiyonları kısa sürede atlatabilmektedir.
Yeterli A vitamini almayan kişiler enfeksiyonlara karşı daha duyarlı olur. Bu nedenle özellikle kışın A vitamininden zengin gıdalar tercih edilmelidir. Balık, süt ve yumurtanın yanı sıra, A ve C vitamini gibi antioksidan vitaminleri içeren havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, yeşil biber, patates, soğan, sarımsak gibi sebzeler bolca tüketilmelidir. Dünya sağlık otoriteleri de günde 5-9 porsiyon sebze ve meyve tüketilmesini önermektedir.
E vitamini için de sıvı yağların tüketilmesi gereklidir. Yağ tüketiminin kısıtlı olduğu durumlarda en az 5 adet fındık, badem, ceviz tüketilebilir. Katı yağlar yerine sıvı yağlar tercih edilmelidir.
Folik asit ve B12 vitamini, bağışıklık sisteminde önemli görevler üstlenmektedir. Folik asit, koyu yeşil yapraklı sebzelerde bulunur. Hayvansal kaynaklı her gıda ise B12 vitamini içerir. B12 ve folik asitin azlığında savunma sistemi zayıflar.”
DOĞRU BESLENME VE SPOR
Ferdane Gül Çarkoğlu, özellikle kış aylarında doğru beslenme alışkanlıklarının kazanılmasının büyük önem taşıdığını ifade ederek, hamur ve kızartılarak hazırlanan tatlılar yerine sütlü ve meyveli tatlıların tercih edilmesi, sebzelerin haşlama sularının dökülmemesi ve hemen tüketilerek vitaminin kaybı önlenmesi, et başta olmak üzere doğal ve kontrollü kesilmiş, hazırlanmış gıdalarla mevsimsel sebze ve meyvelerin tüketilmesi gerektiğini bildirdi.
Çarkoğlu, “Grip gibi hastalıklarda yeterli sıvı alımına dikkat edilmelidir. Özellikle ishal ve ateş durumlarında su başta olmak üzere, bol sıvı alınmalıdır. Günde 1.5–2 litre sıvı tüketilmeye çalışılmalıdır. Çay–kahve gibi vücuttan sıvı atımını artıracak kafeinli içecekler yerine, ayran, taze sıkılmış meyve suları, sebze suları, doğal maden suları ve bitki çayları tercih edilmelidir” diye konuştu.
Düzenli egzersiz ve sporun önemine vurgu yapan Çarkoğlu, hareket azlığının bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğini, sporla hem vücudun kuvvetlendirilerek kaslara direnç kazandırıldığını, hem de fazla kiloların verilerek ideal kiloda kalınmasının mümkün hale geldiğini söyledi.
Alkol, sigara ve uyuşturucu gibi gibi kötü alışkanlıklardan uzak durulması gerektiğini de vurgulayan Çarkoğlu, “Zararlı alışkanlıklar özellikle kış aylarında savunma sisteminin daha da olumsuz etkilenmesine neden olur” uyarısında bulundu.
Ferdane Gül Çarkoğlu, kış aylarında hastalıklardan korunmak için şu önerilerde bulundu:
“Düzenli yaşam şekli tercih edilmeli, uyku saatleri belli olmalı, kaliteli uyku sağlanmalıdır.
Beden ve çevre temizliğine dikkat edilmelidir. Eller yemek hazırlığı yapılmadan, mutfağa girilmeden ve yemek yemeden önce mutlaka sabunla yıkanmalıdır. Böylece başta Domuz gribi olmak üzere çeşitli bakteri ve virüsten kaynaklanan hastalıklara yakalanma riski azalır.
Güneş ışığının azlığı ve vücut ısısının sıklıkla farklı sıcaklıktaki ortamlara maruz kalması, bilhassa kış aylarında savunma sistemini olumsuz etkiler.
Özellikle büyük şehirlerde rastlanan hava kirliliği bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen faktörlerden biridir. Mümkün olduğunca temiz hava sistemlerinde bulunulmalı, kapalı ortamlardan uzak durulmalıdır.
Gıdaların üretiminde ve sonraki aşamalarda kullanılan kimyasal ilaçlara dikkat edilmelidir. Dikkatli gıda seçilip alınmalı, dışarıdan alınan besinler bol suyla yıkanmalıdır.”
Çarkoğlu, pandemik gribin etkisini her gün biraz daha artırdığına işaret ederek, buna karşı bağışıklık sistemini koruyup güçlendirmenin her zamankinden daha önemli olduğunu söyledi.
Enfeksiyon durumunda vücudu bağışıklık (immün) sisteminin savunmaya başladığını dile getiren Çarkoğlu, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için alınması gereken önlemlere ilişkin şu bilgileri verdi:
“Yeterli ve dengeli beslenmeli. Bunun için de 4 temel besin grubundan süt, yoğurt ve peynir gibi süt ürünleri, et–balık ve kümes hayvanları, sebze-meyveler, ekmek ve tahıl ürünlerinden yeterli miktarda alınmalı. Tek taraflı beslenme ya da yetersiz gıda alınması, enfeksiyonlara kaşı vücudun hassasiyetini artırır.
Günde en az 3 ana öğün olmak üzere, 3 ara öğün de eklenerek temel besin grupları tüketilmeye çalışılmalı. Ara öğünler, özellikle şeker hastaları tarafından kesinlikle atlanmamalı.
Proteinli gıdaların alınmasına dikkat edilmeli. Et, balık, tavuk–hindi, süt ve süt ürünleri ile yumurta gibi besinlerden en az biri günlük beslenmede mutlaka bulunmalıdır.
Bitkisel protein kaynakları olan nohut, fasulye ve mercimek gibi kuru baklagiller de haftada 2–3 kere tüketilmeye çalışılmalıdır. Balık tüketimi, bağışıklık sistemini güçlendiren güneşin az olduğu kış aylarında D vitamini için iyi kaynaktır. Böylece virüs ve bakterilerle savaşacak bağışıklık sistemine yardımcı hücreler için protein sağlanmış olur.
C vitamini de bağışıklık sistemi için önemli ögelerden biridir. Her öğünde tüketilmeye çalışılmalıdır. Mevsimsel meyvelerden portakal, mandalina, limon, greyfurt, kivi ile kuş burnu ürünleri yenmelidir. C vitamini düzeyleri yeterli kişiler, enfeksiyonları kısa sürede atlatabilmektedir.
Yeterli A vitamini almayan kişiler enfeksiyonlara karşı daha duyarlı olur. Bu nedenle özellikle kışın A vitamininden zengin gıdalar tercih edilmelidir. Balık, süt ve yumurtanın yanı sıra, A ve C vitamini gibi antioksidan vitaminleri içeren havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, yeşil biber, patates, soğan, sarımsak gibi sebzeler bolca tüketilmelidir. Dünya sağlık otoriteleri de günde 5-9 porsiyon sebze ve meyve tüketilmesini önermektedir.
E vitamini için de sıvı yağların tüketilmesi gereklidir. Yağ tüketiminin kısıtlı olduğu durumlarda en az 5 adet fındık, badem, ceviz tüketilebilir. Katı yağlar yerine sıvı yağlar tercih edilmelidir.
Folik asit ve B12 vitamini, bağışıklık sisteminde önemli görevler üstlenmektedir. Folik asit, koyu yeşil yapraklı sebzelerde bulunur. Hayvansal kaynaklı her gıda ise B12 vitamini içerir. B12 ve folik asitin azlığında savunma sistemi zayıflar.”
DOĞRU BESLENME VE SPOR
Ferdane Gül Çarkoğlu, özellikle kış aylarında doğru beslenme alışkanlıklarının kazanılmasının büyük önem taşıdığını ifade ederek, hamur ve kızartılarak hazırlanan tatlılar yerine sütlü ve meyveli tatlıların tercih edilmesi, sebzelerin haşlama sularının dökülmemesi ve hemen tüketilerek vitaminin kaybı önlenmesi, et başta olmak üzere doğal ve kontrollü kesilmiş, hazırlanmış gıdalarla mevsimsel sebze ve meyvelerin tüketilmesi gerektiğini bildirdi.
Çarkoğlu, “Grip gibi hastalıklarda yeterli sıvı alımına dikkat edilmelidir. Özellikle ishal ve ateş durumlarında su başta olmak üzere, bol sıvı alınmalıdır. Günde 1.5–2 litre sıvı tüketilmeye çalışılmalıdır. Çay–kahve gibi vücuttan sıvı atımını artıracak kafeinli içecekler yerine, ayran, taze sıkılmış meyve suları, sebze suları, doğal maden suları ve bitki çayları tercih edilmelidir” diye konuştu.
Düzenli egzersiz ve sporun önemine vurgu yapan Çarkoğlu, hareket azlığının bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğini, sporla hem vücudun kuvvetlendirilerek kaslara direnç kazandırıldığını, hem de fazla kiloların verilerek ideal kiloda kalınmasının mümkün hale geldiğini söyledi.
Alkol, sigara ve uyuşturucu gibi gibi kötü alışkanlıklardan uzak durulması gerektiğini de vurgulayan Çarkoğlu, “Zararlı alışkanlıklar özellikle kış aylarında savunma sisteminin daha da olumsuz etkilenmesine neden olur” uyarısında bulundu.
Ferdane Gül Çarkoğlu, kış aylarında hastalıklardan korunmak için şu önerilerde bulundu:
“Düzenli yaşam şekli tercih edilmeli, uyku saatleri belli olmalı, kaliteli uyku sağlanmalıdır.
Beden ve çevre temizliğine dikkat edilmelidir. Eller yemek hazırlığı yapılmadan, mutfağa girilmeden ve yemek yemeden önce mutlaka sabunla yıkanmalıdır. Böylece başta Domuz gribi olmak üzere çeşitli bakteri ve virüsten kaynaklanan hastalıklara yakalanma riski azalır.
Güneş ışığının azlığı ve vücut ısısının sıklıkla farklı sıcaklıktaki ortamlara maruz kalması, bilhassa kış aylarında savunma sistemini olumsuz etkiler.
Özellikle büyük şehirlerde rastlanan hava kirliliği bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen faktörlerden biridir. Mümkün olduğunca temiz hava sistemlerinde bulunulmalı, kapalı ortamlardan uzak durulmalıdır.
Gıdaların üretiminde ve sonraki aşamalarda kullanılan kimyasal ilaçlara dikkat edilmelidir. Dikkatli gıda seçilip alınmalı, dışarıdan alınan besinler bol suyla yıkanmalıdır.”