Yanlış hesap...
DTP lideri Ahmet Türk partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada ilginç açıklamalarda bulundu.
Ahmet Türk'ün konuşmasında öne çıkanlar...
"BİZİM SİYASİ KAYGIMIZ YOK"
- Türkiye 7'den 70'e tüm toplumsal alanda hakikatlerin ortaya çıkmasını istiyor. Biz de başından beri AKP'nin bunu görüp yapıcı bir muhalefet izledik. AKP'yi gerçek bir demokrasi bir çizgiye çekecek olan DTP'dir. Yoksa süreci AKP'nin demokrasi anlayışına bırakırsak çözüm gelmez. Bizim böyle siyasi kaygımız yok, seçim kaygımız yok, oy kaygımız yok. Bizim eşitlik, barış, demokrasi derdimiz var. Bu demokratik duruşumuzdan geri adım atmayacağız.
- Demokratik süreç denilen sürecin son gelişmelerini sizinle paylaşmak istiyoruz. Hükümetin davranışlarından bu farkı bu sürecin önemini, Kürt sorununun önemini kavramadıkları görülmektedir. Devletin tüm niteliklerinin gözden geçirilerek demokratikleştirilmesi gerekiyor.
- Buna nasıl çözüm diyebiliyorsunuz. Toplumun psikolojisiyle bu kadar oynayamazsınız. 30 yıldır acı çeken halkı böyle oyalayamaz, isteklerini görmezden gelemezsiniz. Sizi ciddiyete davet ediyorum. Gerçekçi bir çözüm istiyoruz.
- Hükümeti uyardık, düşüncelerimizi halkla paylaştık. Kürt sorunu siyasi hesaplara sığmayacak kadar derindir. Ak Parti’nin bunu anlayamadığını görüyoruz. Aslında Ak Parti Kürt sorunun anlayamıyor. Akan kanı durduracağız demekle bu süreci götürebileceğini sandı. Ama öyle olmadığı ortadadır.
- Ak Parti halkımızın beklentilerini karşılayamamıştır. Şimdi başarısızlığını DTP'ye mal etmek istemektedir. Kendi iradesizliğini DTP 'yi hedef göstererek yok etmek istemektedir.
"YANLIŞ HESAP SİLOPİ'DEN DÖNDÜ"
- Ölümlerin durdurabilmesi için barış grubunun gelişi önemli bir başlangıçtı, bir adımdı. Bu grubun gelmesiyle sürecin hızlanmasıyla hükümet neden rahatsız olmuştur. Bunu anlayamadık. Gerçek bir barış projesinden söz etmediklerini gördük. Hükümet daha doğru bir tutum sergilemesi gerekir ve sürece sahip çıkması gerekirdi.
- Barış grubunun gelişi ve halkın duruşu hükümete gerçek bir çözüm çizgisini dayatmıştır. Halk benim irademi görmezden gelerek sorunu çözemezsiniz mesajını verdi. Olay budur. Hükümeti rahatsız eden halkın duruşudur. Kürtlerin bütün aktörleriyle bu sürecin için yer alma isteği, her şeyi kendim istediğim gibi yaparım diye düşünen hükümetin oyununu bozmuştur.
- Yanlış hesap bu kez Bağdat'tan değil, Silopi'den döndü. Sıkıntı buradadır. DTP hedef tahtasına oturtuluyor. Son ünlerde yaşanan gelişmelerin sebebi budur.
- Barış için Silopi'den gösterilen sevinci tartılıyor Türkiye. Türkiye'de barış için sevinenlere siz sevinemezsiniz, Türkiye'nin hassasiyeti var diyor. Başbakan bizi bu süreçte resmen bizi tasfiye etmeye çalışıyor. Halkımıza hakaret edip sonra bizi hassasiyete davet ediyor.
- Peki 20 milyon yurttaşının hassasiyeti yok mudur? Bir taraftan şerefsizler diye küfür edilecek ama 20 milyona dikkat edilmeyecek. Silopi'de sevince de nabza uymuyor diye hakaret edilecek. Kürtlerin de hassasiyeti de vardır. Bu ayrımcılıktır. Bu ülkede barıştan, gelecekten, demokratik Türkiye'den söz ediyorsak bunlara dikkat etmemiz lazım. Bu linç girişimi ayrımcılıktır.
- Hükümeti bu konuda da uyarıyoruz. Gereklerini yerine getirmeye davet ediyoruz. Siyasal muhatabıyla buluşmayan bir hükümetin çözüme ulaşma sonucu yoktur. Salı günü konunun parlamentoya getireceği açıklandı. Bu konu mecliste çok açık şekilde tartışılmadır. Ak Parti ne düşünüyor?
- Bu belge ilk ortaya çıktığında sahte midir değil midir tartışması yapıldı. İşin özüne dokunmadan bir belgeyi böyle tartışmanın doğru olmayacağını söyledik. Türkiye'de askerin kanıtı bir belgede değildir, yaşanan gerçeklerde aranmalıdır.
- Türkiye'nin yakın siyasi tarihi, askeri darbeler, muhtıralar, eylem planlarıyla doludur. Askerler kadar bunda ortak olan basiretsiz, iradesiz sivillerin rolu yok mudur. Türkiye siyaseti 12 Mart muhtarısını parlamentoda okuyan bir geleneği gerçekleştirmiştir. Ne hazin ki öteden beri askerin konumunu güçlendiren siviller dik duramamıştır.
- Ortada 2 plan var. Biri DTP'yi hedef almakta. Diğerinde ise Ak Parti hedef alınmıştır. Toplumsal dinamikler, kamuoyu olup biteni sorgulamaktadır. Şu sorunun yanıtı vermeliyiz: Toplumdaki değişime siyasiler eski alışkanlıklarını terk edip sivil bir irade olabilecek mi? En umutsuz CHP'dir.
AK PARTİ DTP'Yİ HEDEF ALDI
- Öyle görünüyor ki, üzerindeki üniformayı çıkarmayan bir CHP'nin sivilleşmesi imkansız. Sivil siyaset beklemek hayal olur. Ana muhalefetin durumu böyle. Peki Ak Parti darbeci zihniyetle başa çıkabilecek mi? Buna da evet diyemiyoruz. DTP'nin bitirilme planlarına ses çıkarmıyor. Partimize karşı yürütülen linç kampanyası bu plan sonrası devreye sokulmadı mı? 14 Nisan'dan bu yana 500'e yakın üyemiz tutuklandı. Arkadaşlarımız aylardır hapiste tutuluyor. Yürütülen bu siyasi operasyon, bir planın parçasıdır. Planda yer aldığı üzere Kürt halkı hergün rahatsız edilmiyor mu? Ceylan'ın öldürülmesi, çocukların tutuklanması, sivillerin vurulması bu planlar dahilinde olmuyor mu? Bunların sorumluluğu hükümete aittir.
- Demokrasi mücadelesi verdiğini savunan Başbakan'a soruyorum: DTP'ye ve Kürtlere yapılan demokrasi dışıdır. Bunlara ses çıkarabildiniz mi? Bu sessizliğin altında ne yatıyor. Ak Parti kendini sağlama alabilmek için DTP'yi hedef almıştır. DTP'yi hizaya sokma çabasındadır.
- DTP'yi işlevsizleştirme çabası olumlu olmayınca, sıra kendilerine gelmiştir.
"BİZİM SİYASİ KAYGIMIZ YOK"
- Türkiye 7'den 70'e tüm toplumsal alanda hakikatlerin ortaya çıkmasını istiyor. Biz de başından beri AKP'nin bunu görüp yapıcı bir muhalefet izledik. AKP'yi gerçek bir demokrasi bir çizgiye çekecek olan DTP'dir. Yoksa süreci AKP'nin demokrasi anlayışına bırakırsak çözüm gelmez. Bizim böyle siyasi kaygımız yok, seçim kaygımız yok, oy kaygımız yok. Bizim eşitlik, barış, demokrasi derdimiz var. Bu demokratik duruşumuzdan geri adım atmayacağız.
- Demokratik süreç denilen sürecin son gelişmelerini sizinle paylaşmak istiyoruz. Hükümetin davranışlarından bu farkı bu sürecin önemini, Kürt sorununun önemini kavramadıkları görülmektedir. Devletin tüm niteliklerinin gözden geçirilerek demokratikleştirilmesi gerekiyor.
- Buna nasıl çözüm diyebiliyorsunuz. Toplumun psikolojisiyle bu kadar oynayamazsınız. 30 yıldır acı çeken halkı böyle oyalayamaz, isteklerini görmezden gelemezsiniz. Sizi ciddiyete davet ediyorum. Gerçekçi bir çözüm istiyoruz.
- Hükümeti uyardık, düşüncelerimizi halkla paylaştık. Kürt sorunu siyasi hesaplara sığmayacak kadar derindir. Ak Parti’nin bunu anlayamadığını görüyoruz. Aslında Ak Parti Kürt sorunun anlayamıyor. Akan kanı durduracağız demekle bu süreci götürebileceğini sandı. Ama öyle olmadığı ortadadır.
- Ak Parti halkımızın beklentilerini karşılayamamıştır. Şimdi başarısızlığını DTP'ye mal etmek istemektedir. Kendi iradesizliğini DTP 'yi hedef göstererek yok etmek istemektedir.
"YANLIŞ HESAP SİLOPİ'DEN DÖNDÜ"
- Ölümlerin durdurabilmesi için barış grubunun gelişi önemli bir başlangıçtı, bir adımdı. Bu grubun gelmesiyle sürecin hızlanmasıyla hükümet neden rahatsız olmuştur. Bunu anlayamadık. Gerçek bir barış projesinden söz etmediklerini gördük. Hükümet daha doğru bir tutum sergilemesi gerekir ve sürece sahip çıkması gerekirdi.
- Barış grubunun gelişi ve halkın duruşu hükümete gerçek bir çözüm çizgisini dayatmıştır. Halk benim irademi görmezden gelerek sorunu çözemezsiniz mesajını verdi. Olay budur. Hükümeti rahatsız eden halkın duruşudur. Kürtlerin bütün aktörleriyle bu sürecin için yer alma isteği, her şeyi kendim istediğim gibi yaparım diye düşünen hükümetin oyununu bozmuştur.
- Yanlış hesap bu kez Bağdat'tan değil, Silopi'den döndü. Sıkıntı buradadır. DTP hedef tahtasına oturtuluyor. Son ünlerde yaşanan gelişmelerin sebebi budur.
- Barış için Silopi'den gösterilen sevinci tartılıyor Türkiye. Türkiye'de barış için sevinenlere siz sevinemezsiniz, Türkiye'nin hassasiyeti var diyor. Başbakan bizi bu süreçte resmen bizi tasfiye etmeye çalışıyor. Halkımıza hakaret edip sonra bizi hassasiyete davet ediyor.
- Peki 20 milyon yurttaşının hassasiyeti yok mudur? Bir taraftan şerefsizler diye küfür edilecek ama 20 milyona dikkat edilmeyecek. Silopi'de sevince de nabza uymuyor diye hakaret edilecek. Kürtlerin de hassasiyeti de vardır. Bu ayrımcılıktır. Bu ülkede barıştan, gelecekten, demokratik Türkiye'den söz ediyorsak bunlara dikkat etmemiz lazım. Bu linç girişimi ayrımcılıktır.
- Hükümeti bu konuda da uyarıyoruz. Gereklerini yerine getirmeye davet ediyoruz. Siyasal muhatabıyla buluşmayan bir hükümetin çözüme ulaşma sonucu yoktur. Salı günü konunun parlamentoya getireceği açıklandı. Bu konu mecliste çok açık şekilde tartışılmadır. Ak Parti ne düşünüyor?
- Bu belge ilk ortaya çıktığında sahte midir değil midir tartışması yapıldı. İşin özüne dokunmadan bir belgeyi böyle tartışmanın doğru olmayacağını söyledik. Türkiye'de askerin kanıtı bir belgede değildir, yaşanan gerçeklerde aranmalıdır.
- Türkiye'nin yakın siyasi tarihi, askeri darbeler, muhtıralar, eylem planlarıyla doludur. Askerler kadar bunda ortak olan basiretsiz, iradesiz sivillerin rolu yok mudur. Türkiye siyaseti 12 Mart muhtarısını parlamentoda okuyan bir geleneği gerçekleştirmiştir. Ne hazin ki öteden beri askerin konumunu güçlendiren siviller dik duramamıştır.
- Ortada 2 plan var. Biri DTP'yi hedef almakta. Diğerinde ise Ak Parti hedef alınmıştır. Toplumsal dinamikler, kamuoyu olup biteni sorgulamaktadır. Şu sorunun yanıtı vermeliyiz: Toplumdaki değişime siyasiler eski alışkanlıklarını terk edip sivil bir irade olabilecek mi? En umutsuz CHP'dir.
AK PARTİ DTP'Yİ HEDEF ALDI
- Öyle görünüyor ki, üzerindeki üniformayı çıkarmayan bir CHP'nin sivilleşmesi imkansız. Sivil siyaset beklemek hayal olur. Ana muhalefetin durumu böyle. Peki Ak Parti darbeci zihniyetle başa çıkabilecek mi? Buna da evet diyemiyoruz. DTP'nin bitirilme planlarına ses çıkarmıyor. Partimize karşı yürütülen linç kampanyası bu plan sonrası devreye sokulmadı mı? 14 Nisan'dan bu yana 500'e yakın üyemiz tutuklandı. Arkadaşlarımız aylardır hapiste tutuluyor. Yürütülen bu siyasi operasyon, bir planın parçasıdır. Planda yer aldığı üzere Kürt halkı hergün rahatsız edilmiyor mu? Ceylan'ın öldürülmesi, çocukların tutuklanması, sivillerin vurulması bu planlar dahilinde olmuyor mu? Bunların sorumluluğu hükümete aittir.
- Demokrasi mücadelesi verdiğini savunan Başbakan'a soruyorum: DTP'ye ve Kürtlere yapılan demokrasi dışıdır. Bunlara ses çıkarabildiniz mi? Bu sessizliğin altında ne yatıyor. Ak Parti kendini sağlama alabilmek için DTP'yi hedef almıştır. DTP'yi hizaya sokma çabasındadır.
- DTP'yi işlevsizleştirme çabası olumlu olmayınca, sıra kendilerine gelmiştir.