Tecavüzcü profesör aranıyor
Ünlü Cerrah Prof. Dr. Hüseyin Yavuz'a tecavüzden verilen 6 yıl 9 ay hapis cezası kesinleşti, polis her yerde cerrahı arıyor.
İzmir'de yaptığı karaciğer nakilleriyle Türkiye genelinde otorite olan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Yavuz Astarcıoğlu'na, tecavüzden verilen 6 yıl 9 ay hapis cezası Yargıtayca onandı. Yargıtay'ın sonucu beklendiği için tutuksuz olan Prof. Dr. Astarcıoğlu, rapor alıp ortadan kayboldu. Polisin cezaevine koymak için her yerde aradığı Prof. Dr. Astarcıoğlu'na yurt dışına çıkış yasağı da konuldu. Prof. Dr. Astarcıoğlu'nun tecavüz cezasını onayan Yargıtay, beraat ettiği ‘alıkoyma’ davasından da cezalandırılmasını istedi.
9 Eylül Tıp Fakültesi Hastanesi'nde Genel Cerrahi Bölümü öğretim üyesi olarak görev yapan ve Başhekim olan ağabeyi Prof. Dr. İbrahim Astarcıoğlu’yla birlikte karaciğer nakil grubunda yer alan Prof. Dr. Hüseyin Yavuz Astarcıoğlu ile aynı bölümde doktor olarak görev yapan G.A.Y. arasındaki ilişki, 2005 yılında davalık oldu. Karakola giderek Prof. Dr. Hüseyin Astarcoğlu’ndan şikayetçi olan Uzman Dr. G.A.Y., Astarcıoğlu’nun kendisine birkaç kez tecavüz ettiğini, evinde zorla alıkoyduğunu ve dövdüğünü iddia etti. Adli Tıp Kurumu’ndan darp ve tecavüzle ilgili rapor alan G.A.Y.’nin şikayeti üzerine savcılığa ifade veren Prof. Dr. Hüseyin Astarcıoğlu, G.A.Y. ile aralarında duygusal ilişki olduğunu söyleyip suçlamaları kabul etmedi. Olayla ilgili soruşturmayı tamamlayan Cumhuriyet Savcısı, Hüseyin Astarcıoğlu hakkında ‘zorla cinsel ilişkiye girmek ve alıkoymak’ suçlarından dava açtı.
BENİ EVİNE ÇAY İÇMEYE ÇAĞIRDI
İzmir 4'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın duruşmalarına katılan mağdur G.A.Y., Prof. Dr. Astarcıoğlu’nu suçladı. G.A.Y. ifadesinde şunları söyledi: “Prof. Astarcıoğlu ile 1997- 1998 yıllarında asistan doktor olarak görev yaparken tanıştım. 2000 yılında okuldan mezun olup, onunla aynı hastanede çalışmaya başladım. O günlerde nişanlımdan ayrılmıştım ve Astarcıoğlu ile aramızda duygusal yakınlaşma oldu. Aramızdaki bu duygusal ilişki 3- 4 ay sürdü. Olay günü akşamı Astarcıoğlu beni evine çay içmeye çağırdı. Evine saat 23.00 gibi gittiğimde kendisi alkol alıyordu. Beraber çay içtik. Gece yarısı benimle oral ilişkiye girmek istedi. Kabul etmeyince bana vurdu. Kendime gelmek için banyoya gittiğimde bana yeniden saldırdı ve zorla tecavüz etti. Ben kaçmak isteyince bu kez beni yatak odasına götürüp orada yeniden tecavüzde bulundu. Yeniden kaçmak istediğimde de bu sefer koridorda tecavüz etti. Sonra bunları anlatmamam için beni tehdit etti. Sonra yakın bir arkadaşımın yanına gidip durumu ona anlatıp, onun desteğiyle şikayetçi oldum.”
"TECAVÜZ YOK RIZASI İLE BİRLİKTE OLDUK"
Tutuksuz yargılanan ve hakkında 15 yıl hapis cezası istenen Prof. Dr. Hüseyin Yavuz Astarcıoğlu, dava sürecince tecavüz iddialarını kabul etmedi. Prof. Dr. Astarcıoğlu, G.A.Y. ile aralarında duygusal ilişki olduğunu, olay günü isteyerek ve kendi rızasıyla birlikte olduklarını öne sürerek, “Kendisi benimle evlenmek istiyordu. Ben ise buna yanaşmadım. Birlikte olduktan sonra aramızdaki ilişkinin devam edip etmeyeceğini sordu. Ben de etmeyeceğini söyleyince sinirlendi. Kendisine bu nedenle tokat attım. Ancak iddia edildiği gibi kendisine zorla sahip olmuş değilim” dedi.
CEZASI KESİNLEŞTİ
Mahkeme heyeti, yaklaşık 2 yıl süren duruşmalarda Prof. Dr. Hüseyin Yavuz Astarcıoğlu ile mağdur Dr. G.A.Y.'nin tanıklarını dinledi. Duruşmaların sonunda mahkeme heyeti, Prof. Dr. Hüseyin Yavuz Astarcıoğlu’nu ‘Zorla cinsel ilişkiye girme’ suçundan 6 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırırken, ‘Alıkoyma’ suçundan ise beraatine karar verdi. Dr. G.A.Y’nin avukatları kararı temyiz etti. Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi, ‘Zorla ilişkiye girme’ suçundan verilen 6 yıl 9 ay hapis cezasını onarken, ‘Alıkoyma’ suçundan verilen beraat kararını bozdu. Yargıtay, Prof. Dr. Astarcıoğlu'nun bu suçtan da cezalandırılması gerektiğine karar verip dosyayı mahkemeye iade etti. Prof. Dr. Astarcıoğlu şimdi bu suçlamadan, 1- 5 yıl hapis cezası istemiyle yeniden yargılanacak.
Hastaneden rapor alıp ayrılan ve ortadan kaybolan Prof. Dr. Hüseyin Yavuz Astarcıoğlu için yurt dışına çıkış yasağı konuldu. Prof. Dr. Astarcıoğlu'nun fotoğraflarının gümrük kapılarına gönderildiği belirtildi. Polis tarafından her yerde aranan Astarcıoğlu'nun hava, deniz ve karayolu ile yasal yollarla yurt dışına çıkış yapmadığı tespit edildi.
‘Kalbi duran kişiden organ nakli’ çalışması ile adından tıp camiasında söz ettiren Prof. Dr. Hüseyin Astarcıoğlu, şu an DEÜ’nin başhekimliğini de yürüten ağabeyi Prof. Dr. İbrahim Astarcıoğlu ve Prof. Dr. Sedat Karademir'le 400’e yakın karaciğer naklini başarıyla gerçekleştirdi. Prof. Dr. Astarcıoğlu bu konuda Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli uzmanları arasında gösteriliyordu.
9 Eylül Tıp Fakültesi Hastanesi'nde Genel Cerrahi Bölümü öğretim üyesi olarak görev yapan ve Başhekim olan ağabeyi Prof. Dr. İbrahim Astarcıoğlu’yla birlikte karaciğer nakil grubunda yer alan Prof. Dr. Hüseyin Yavuz Astarcıoğlu ile aynı bölümde doktor olarak görev yapan G.A.Y. arasındaki ilişki, 2005 yılında davalık oldu. Karakola giderek Prof. Dr. Hüseyin Astarcoğlu’ndan şikayetçi olan Uzman Dr. G.A.Y., Astarcıoğlu’nun kendisine birkaç kez tecavüz ettiğini, evinde zorla alıkoyduğunu ve dövdüğünü iddia etti. Adli Tıp Kurumu’ndan darp ve tecavüzle ilgili rapor alan G.A.Y.’nin şikayeti üzerine savcılığa ifade veren Prof. Dr. Hüseyin Astarcıoğlu, G.A.Y. ile aralarında duygusal ilişki olduğunu söyleyip suçlamaları kabul etmedi. Olayla ilgili soruşturmayı tamamlayan Cumhuriyet Savcısı, Hüseyin Astarcıoğlu hakkında ‘zorla cinsel ilişkiye girmek ve alıkoymak’ suçlarından dava açtı.
BENİ EVİNE ÇAY İÇMEYE ÇAĞIRDI
İzmir 4'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın duruşmalarına katılan mağdur G.A.Y., Prof. Dr. Astarcıoğlu’nu suçladı. G.A.Y. ifadesinde şunları söyledi: “Prof. Astarcıoğlu ile 1997- 1998 yıllarında asistan doktor olarak görev yaparken tanıştım. 2000 yılında okuldan mezun olup, onunla aynı hastanede çalışmaya başladım. O günlerde nişanlımdan ayrılmıştım ve Astarcıoğlu ile aramızda duygusal yakınlaşma oldu. Aramızdaki bu duygusal ilişki 3- 4 ay sürdü. Olay günü akşamı Astarcıoğlu beni evine çay içmeye çağırdı. Evine saat 23.00 gibi gittiğimde kendisi alkol alıyordu. Beraber çay içtik. Gece yarısı benimle oral ilişkiye girmek istedi. Kabul etmeyince bana vurdu. Kendime gelmek için banyoya gittiğimde bana yeniden saldırdı ve zorla tecavüz etti. Ben kaçmak isteyince bu kez beni yatak odasına götürüp orada yeniden tecavüzde bulundu. Yeniden kaçmak istediğimde de bu sefer koridorda tecavüz etti. Sonra bunları anlatmamam için beni tehdit etti. Sonra yakın bir arkadaşımın yanına gidip durumu ona anlatıp, onun desteğiyle şikayetçi oldum.”
"TECAVÜZ YOK RIZASI İLE BİRLİKTE OLDUK"
Tutuksuz yargılanan ve hakkında 15 yıl hapis cezası istenen Prof. Dr. Hüseyin Yavuz Astarcıoğlu, dava sürecince tecavüz iddialarını kabul etmedi. Prof. Dr. Astarcıoğlu, G.A.Y. ile aralarında duygusal ilişki olduğunu, olay günü isteyerek ve kendi rızasıyla birlikte olduklarını öne sürerek, “Kendisi benimle evlenmek istiyordu. Ben ise buna yanaşmadım. Birlikte olduktan sonra aramızdaki ilişkinin devam edip etmeyeceğini sordu. Ben de etmeyeceğini söyleyince sinirlendi. Kendisine bu nedenle tokat attım. Ancak iddia edildiği gibi kendisine zorla sahip olmuş değilim” dedi.
CEZASI KESİNLEŞTİ
Mahkeme heyeti, yaklaşık 2 yıl süren duruşmalarda Prof. Dr. Hüseyin Yavuz Astarcıoğlu ile mağdur Dr. G.A.Y.'nin tanıklarını dinledi. Duruşmaların sonunda mahkeme heyeti, Prof. Dr. Hüseyin Yavuz Astarcıoğlu’nu ‘Zorla cinsel ilişkiye girme’ suçundan 6 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırırken, ‘Alıkoyma’ suçundan ise beraatine karar verdi. Dr. G.A.Y’nin avukatları kararı temyiz etti. Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi, ‘Zorla ilişkiye girme’ suçundan verilen 6 yıl 9 ay hapis cezasını onarken, ‘Alıkoyma’ suçundan verilen beraat kararını bozdu. Yargıtay, Prof. Dr. Astarcıoğlu'nun bu suçtan da cezalandırılması gerektiğine karar verip dosyayı mahkemeye iade etti. Prof. Dr. Astarcıoğlu şimdi bu suçlamadan, 1- 5 yıl hapis cezası istemiyle yeniden yargılanacak.
Hastaneden rapor alıp ayrılan ve ortadan kaybolan Prof. Dr. Hüseyin Yavuz Astarcıoğlu için yurt dışına çıkış yasağı konuldu. Prof. Dr. Astarcıoğlu'nun fotoğraflarının gümrük kapılarına gönderildiği belirtildi. Polis tarafından her yerde aranan Astarcıoğlu'nun hava, deniz ve karayolu ile yasal yollarla yurt dışına çıkış yapmadığı tespit edildi.
‘Kalbi duran kişiden organ nakli’ çalışması ile adından tıp camiasında söz ettiren Prof. Dr. Hüseyin Astarcıoğlu, şu an DEÜ’nin başhekimliğini de yürüten ağabeyi Prof. Dr. İbrahim Astarcıoğlu ve Prof. Dr. Sedat Karademir'le 400’e yakın karaciğer naklini başarıyla gerçekleştirdi. Prof. Dr. Astarcıoğlu bu konuda Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli uzmanları arasında gösteriliyordu.