Sendikalar meydanlarda
Tüm sendikaların aldığı '25 Kasım İş Bırakma Grevi' Edremit'te de yankı buldu. Sendikalar Cumhuriyet Meydanında slogan atarak basın açıklaması yaptı.

Geniş güvenlik önlemleri altında basın açıklamasını okuyan Süleyman Demir, “Türkiye Kamu-Sen olarak, 7 yıldır hükümetin siyasi ve ekonomik cenderesi altında ezilen herkesin hislerine tercüman olarak bu eylemi, kaderi ile baş başa bırakılan işçinin esnafın, çiftçinin, dar ve sabit gelirli tüm kesimlerin eylemi olarak görüyoruz. Onların gözleri kör, kulakları sağır, konuştuklarında dilleri doğruları söylemiyor. Siyasi irade, verdiği sözleri tutmuyor, attığı imzaların arkasında durmuyor diyoruz. Sayın Başbakan 2004 yılında, ‘Size grev ve toplu sözleşme hakkı vereceğiz. Daha ne istiyorsunuz?’ sözünü vermiş, ama tutmamıştır. Kanunen memurlarca sürdürülmesi gereken memurlarca gördürülmesi gereken devletin asli görevi ve sürekli görevleri, taşeronlara, vekillere devredilmiştir. Ülke kaynakları öncelikle, güçlü, hatırlı ve yandaş çevrelere dağıtılmıştır. Şimdi artık haklı davamız için yola çıktık. Bizler de, demokratik, ekonomik, sosyal ve siyasal haklarımızı istiyoruz” dedi.
“DAHA GÜZEL YARINLAR İÇİN İŞ BIRAKIYORUZ”
Sözleri sloganlarla kesilmeyen Süleyman Demir, “Onurlu, haysiyetli kariyeri ve kaybettiklerini geri almak için, hak için, adalet için, daha güzel yarınlar için iş bırakıyoruz. Yetkililerin tehditleri, sarı sendikaların grev kırıcı söylemleri bizleri yolumuzdan döndüremedi. Bizleri bu noktaya getiren siyasi idare şimdi tehditlerle sesimizi kesmeye çalışıyor. Sorunlar masada çözülür diyor. Bizler tam 8 yıl iktidarı o masada bekledik. Verdiğiniz sözleri tutun, masada attığınız imzalara sahip çıkın dedik. Masayı yok sayan, bizleri görmeyen, duymayan Başbakan, bugün mü toplu görüşme masasının önemini kavramıştır? Neden 2008 yılındaki mutabakatı hayata geçirmemiştir? Neden 2004 yılında verdiği toplu sözleşmeli, grevli sendikal hak sözünü yerine getirmemiştir? Hakkımızı alana kadar mücadelemiz devam edecektir. Yaptığımız eylem, kamu görevlileri kadar vatandaşlarımızın da yaşam kalitesini artırmak içindir” diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından, Kamu-Sen’e bağlı sendika mensubu memurlar, olaysız bir şekilde meydandan ayrıldı.
“KESK’TEN DAVULLU ZURNALI BASIN AÇIKLAMASI”
Kamu-Sen’in hemen ardından Cumhuriyet Meydanı’na alkışlar ve davul zurna eşliğinde gelen KESK’e bağlı sendikalar, burada toplam 6 sayfalık bir basın açıklaması seslendirdi.
Sendikacılar, önce meydanda, “Gün Gelecek, Devran Dönecek, Hükümet Halka Hesap Verecek”, “Sadaka Değil, Toplu Sözleşme”, “Direne Direne Kazanacağız”, Sefalete Teslim Olmayacağız”, parasız Eğitim, Parasız Sağlık”, Emekçiyiz, Haklıyız, Kazanacağız”, İşte Sendika, İşte KESK” şeklinde sloganlar attı ve halay çekti.
Eğitim-Sen İlçe Temsilcisi İsmail Şahin, okuduğu basın açıklamasında, “Emek ve meslek örgütlerinin temsilcileri, mücadelemize her zemin ve koşulda devam edeceğiz. Bugün Türkiye’nin her yerinde hizmet üretiminden gelen gücümüzü kullanıyoruz. Bugün Türkiye’de eğitim verilmiyor, temel ulaşım hizmetleri verilmiyor, acil durumlar dışında sağlık hizmeti verilmiyor, bugün kamu emekçileri yıllardır birikmiş sorunları karşısında hala emekçileri görmeyen, onları sefalete iten, ülkeyi krizden krize sürükleyen neo liberal politikalara karşı bir kez daha seslerini yükseltiyor” dedi.
ŞAHİN’İN SESİ KISILDI, COŞAR DEVAM ETTİ
KESK’e bağlı sendikaların basın açıklamasını seslendiren Eğitim-Sen Edremit Şube Temsilcisi İsmail Şahin’in sesi kısılınca, açıklama metnini kaldığı yerden okumaya, Tarım Orkam-Sen Balıkesir yöneticisi Bülent Coşar, gür sesi ile mikrofonsuz devam etti. Ellerinde pankartlar da bulunan sendikacı memurların dinlediği açıklamada, Coşar, “Bu ülkenin en güzel dağlarını, bölgemizde de oksijen kaynağımız bin pınarlı İDA dağımızı, koylarını, halkın içme suyu kaynaklarının bulunduğu alanlarını, vatan topraklarını baştan sona çok uluslu şirketlerin ve onların yerli taşeronlarını peşkeş çektiniz. Uluslar arası tarım tekellerinin çıkarları doğrultusunda hareket ederek en son çıkarıp bir ay içinde değiştirmek zorunda kaldığınız yönetmelikle sizler sofralarınızda görmeye dayanamadığınız GDO’lu ürünleri bu ülkenin halkının, çocukların, emekçilerin tüketmesine neden oluyorsunuz. Yıllardır emek örgütlerini görmezden geldiniz. Bu ülkenin çalışma yaşamını çağ dışı sendika yasalarıyla yönetmekte ısrar ettiniz. Emekçileri işçi, memur diye ayırdınız. Sözleşmeli, kadrolu, 4B’li, 4C’li diye ayırdınız. Kurum işçisi, taşeron işçisi diye ayırdınız. Emeği her fırsatta bölmeye çalıştınız. Emekten, emekçilerden sakındığınız kaynakları sermayenin emrine verdiniz” diye konuştu.
SENDİKACILAR AYKIRDI: “BU GREVİ HAK ETTİNİZ”
Basın açıklaması, Eğitim-Sen Edremit eski Şube Temsilcisi Seyfettin Soykaya’nın seslendirdiği sloganlara eşlik eden sendikacıların yükselen sesleriyle kesildi. Sendikacıların basın açıklaması; “Sermaye yanlısı politikalarınızla ülkeyi krize soktunuz. Sizin şaibeli rakamlarınızla yüzde 15, gerçekte yüzde 20’ler seviyesinde işsizliğe siz yol açtınız. Kriz karşısında bir sürü önlem paketi hazırladınız. Bunların bir tanesinde bile bizzat krize yol açanlara teşvik üzerine teşvik yağdırdınız. Buradan siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz. 25 Kasım grevi emekçilerin size yönelik uyarısıdır. Yanlışlığı defalarca kanıtlanmış politikalarınız terk etmeniz için yapılan bir uyarıdır. 25 Kasım grevi ülkede demokrasi ve barışın sağlanması için ürkek, arkası boş açılımlar yerine, cesur ve bütün toplumsal kesimlerin katıldığı somut adımlara ihtiyaç olduğunu size hatırlatmak için bir uyarıdır. 25 Kasım grevi hukuku çiğneyerek engellediğiniz toplu sözleşme ve grev hakkımızı engellemeyi bırakmamız için yapılan bir uyarıdır.” sözleriyle tamamlandı.
Her iki sendikanın meydandaki basın açıklamalarına katılan yaklaşık 200 kişi, açıklamaların ardından sessizce dağıldılar.
