Öğretmen olma hayali için 3 üniversite değiştirdi
Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü 4. sınıfta okurken tanıştığı bir öğretmenden etkilenerek öğretmen olmaya karar veren Mustafa Bitigan, bu uğurda 3 üniversite değiştirmesine ve 12 yılını harcamasına rağmen amacına ulaşmanın mutluluğunu yaşıyor.
Bitigan, "Tanıdığım öğretmenler hep iyi insanlardı. Topluma yararlı bireyler yetiştiriyorlardı. Onlara özendim, iki fakülteyi 4. sınıfta bıraktım. Eğitim fakültesine girdiğimde dünyanın en mutlu insanıydım. Yaşadıklarımdan hiç pişman değilim. Artık ben de bir öğretmenim." sözleriyle öğretmenlik sevgisini ortaya koyuyor.
Aksaraylı Mustafa Bitigan, özlük haklarına bakmadan, ekonomik koşullarını umursamadan ve her şeyden önemli başka mesleklerle kıyaslamadan 'öğretmen' olma uğruna dört şehir gezip üç üniversite değiştirdi. Bitigan, 1992 yılında girdiği üniversite sınavında Gazi Osmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü'nü kazandı. Tokat'ta öğrenim görürken tanıştığı öğretmenlerden etkilenen Bitigan, öğretmen olmaya karar verdi. Bitki Koruma Bölümü'nü 4. sınıfta bırakan Bitigan yeniden ÖSS'ye girdi. Çukurova Üniversitesi Tarımsal Ekonomi Bölümü'nü kazanan Bitigan, Adana'daki okuluna kayıt yaptırıp 2000 yılına kadar okula devam etti. Öğretmen olmaya kararlı olan Mustafa öğretmen, aynı yıl yeniden imtihana girerek Gazi Üniversitesi Kastamonu Eğitim Fakültesi'ni kazandı. 18 yaşında başladığı ve 12 yıl süren yüksek öğrenim sonrası 30 yaşında öğretmen olan Bitigan şimdi çok mutlu. Binlerce gencin 'biz yapamayız' diyerek hazırlanmadığı üniversite sınavlarına ısrarla giren Mustafa Bitigan, kaybettiği 12 yıla rağmen, ''Pişman değilim. Çünkü öğretmenlik çok kutsal bir meslek" ifadesini kullanıyor.
Bursa Özel İlkbahar İlköğretim Okulu'nda görev yapan Mustafa Bitigan, öğretmenliği bahçıvanlığa benzetiyor. "Öğretmen bahçıvan gibidir. Bahçıvan suyu, toprağı, havayı toplumu çekirdeği ağacı gülü çiçeği severse mesleğini ifa ederken karşılaştığı zorluklara göğüs gerebilir. Öğretmen de çocuğu sever, anne-babasıyla iyi iletişim kurursa öğretmenlik tadına doyumsuz bir meslek haline gelir." diyen Bitigan, hayallerine kavuşmanın mutluluğu yaşıyor. Öğretmenliği bu kadar çok istemesinin sebebini tanıştığı öğretmenlerin hayat tarzından etkilenmesi olarak açıklayan Bitigan, "Tanıştığım öğretmenlerin yaşantısı hayallerimi süsledi. Milletlerin varlık-yokluk mücadelesinde başrolün öğretmenlikte olduğunu hissetmeye başladım. Hatta küçük bir çocuğun ilkokul önlüğüyle çektirdiği ftoğrafı, kaldığım odanın duvarına astığımı ve çoğu gece resme bakıp daldığımı hatırlıyorum." şeklinde konuşuyor.
"DOLMUŞ PARASI İÇİN YALAN SÖYLEMEKLE SUÇLANDIM"
Bitigan, üniversite öğrencisi olduğu dönemde ilginç olaylar yaşamış. Bindiği belediye otobüsünde 'bir öğrenci parası uzatır mısın?' diyen Bitigan'a dolmuştaki vatandaşlar, 'bak bak 10 kuruş için yalan söylüyor, öğrenciymiş' diye laf atmış.
Mustafa Bitigan, Kastamonu'da stajyer olarak gittiği okulda yaşadığı anısını da şöyle anlatıyor: "Son sınıfta staj grubunun başkanıydım. Elime büyük çantamı alıp, okula gittim. Müdür beyle görüşmek için öğretmenler odasına girdim. 15-20 kişi var. 'Müdür beyle görüşeceğim' deyince birisi hemen ayağa fırladı ve 'buyrun odama' dedi. Önünü ilikleyerek yol gösterdi. Beni müfettiş zannettiğini anladım. Odasına geçtik, 'hocam ne içersiniz?' diye sorunca ben staj için geldiğimi söyledim. Derin bir 'oh' çeken müdür bey başladı hemen talimatlara, 'sigara içmek yok..."
Tüm bu yaşananlar karşısında ailesinin kendisine tam destek verdiğini anlatan Bitigan, ekonomik olarak zorlandığında ise ismini bile bilmediği eğitim sevdalılarının devreye girdiğini kaydetti. Bitigan'ın görev yaptığı İlkbahar İlköğretim Okulu'na başlaması da ilginç olmuş. Arkadaşlarıyla gezmeye geldiği okulu çok beğenen Mustafa Bitigan, 'işte senin çalışacağın okul' denilince çok sevinmiş. Yıllar önce gezmek için geldiği okulda şimdi idarecilik yapan Bitigan sözlerini şeyle tamamladı: "24 Kasım Öğretmenler Günü bana sadece çocuklar için mücadele etmeyi, onlar için çok çalışmayı, şiir yazmayı, çocuklar için varolmayı hatırlatıyor. 12 yıllık yüksek öğrenim sonrası yüksek lisans yapmadan da olmaz. Yeni hedefim belki yılları alacak bir yüksek lisansa başlamak."
Aksaraylı Mustafa Bitigan, özlük haklarına bakmadan, ekonomik koşullarını umursamadan ve her şeyden önemli başka mesleklerle kıyaslamadan 'öğretmen' olma uğruna dört şehir gezip üç üniversite değiştirdi. Bitigan, 1992 yılında girdiği üniversite sınavında Gazi Osmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü'nü kazandı. Tokat'ta öğrenim görürken tanıştığı öğretmenlerden etkilenen Bitigan, öğretmen olmaya karar verdi. Bitki Koruma Bölümü'nü 4. sınıfta bırakan Bitigan yeniden ÖSS'ye girdi. Çukurova Üniversitesi Tarımsal Ekonomi Bölümü'nü kazanan Bitigan, Adana'daki okuluna kayıt yaptırıp 2000 yılına kadar okula devam etti. Öğretmen olmaya kararlı olan Mustafa öğretmen, aynı yıl yeniden imtihana girerek Gazi Üniversitesi Kastamonu Eğitim Fakültesi'ni kazandı. 18 yaşında başladığı ve 12 yıl süren yüksek öğrenim sonrası 30 yaşında öğretmen olan Bitigan şimdi çok mutlu. Binlerce gencin 'biz yapamayız' diyerek hazırlanmadığı üniversite sınavlarına ısrarla giren Mustafa Bitigan, kaybettiği 12 yıla rağmen, ''Pişman değilim. Çünkü öğretmenlik çok kutsal bir meslek" ifadesini kullanıyor.
Bursa Özel İlkbahar İlköğretim Okulu'nda görev yapan Mustafa Bitigan, öğretmenliği bahçıvanlığa benzetiyor. "Öğretmen bahçıvan gibidir. Bahçıvan suyu, toprağı, havayı toplumu çekirdeği ağacı gülü çiçeği severse mesleğini ifa ederken karşılaştığı zorluklara göğüs gerebilir. Öğretmen de çocuğu sever, anne-babasıyla iyi iletişim kurursa öğretmenlik tadına doyumsuz bir meslek haline gelir." diyen Bitigan, hayallerine kavuşmanın mutluluğu yaşıyor. Öğretmenliği bu kadar çok istemesinin sebebini tanıştığı öğretmenlerin hayat tarzından etkilenmesi olarak açıklayan Bitigan, "Tanıştığım öğretmenlerin yaşantısı hayallerimi süsledi. Milletlerin varlık-yokluk mücadelesinde başrolün öğretmenlikte olduğunu hissetmeye başladım. Hatta küçük bir çocuğun ilkokul önlüğüyle çektirdiği ftoğrafı, kaldığım odanın duvarına astığımı ve çoğu gece resme bakıp daldığımı hatırlıyorum." şeklinde konuşuyor.
"DOLMUŞ PARASI İÇİN YALAN SÖYLEMEKLE SUÇLANDIM"
Bitigan, üniversite öğrencisi olduğu dönemde ilginç olaylar yaşamış. Bindiği belediye otobüsünde 'bir öğrenci parası uzatır mısın?' diyen Bitigan'a dolmuştaki vatandaşlar, 'bak bak 10 kuruş için yalan söylüyor, öğrenciymiş' diye laf atmış.
Mustafa Bitigan, Kastamonu'da stajyer olarak gittiği okulda yaşadığı anısını da şöyle anlatıyor: "Son sınıfta staj grubunun başkanıydım. Elime büyük çantamı alıp, okula gittim. Müdür beyle görüşmek için öğretmenler odasına girdim. 15-20 kişi var. 'Müdür beyle görüşeceğim' deyince birisi hemen ayağa fırladı ve 'buyrun odama' dedi. Önünü ilikleyerek yol gösterdi. Beni müfettiş zannettiğini anladım. Odasına geçtik, 'hocam ne içersiniz?' diye sorunca ben staj için geldiğimi söyledim. Derin bir 'oh' çeken müdür bey başladı hemen talimatlara, 'sigara içmek yok..."
Tüm bu yaşananlar karşısında ailesinin kendisine tam destek verdiğini anlatan Bitigan, ekonomik olarak zorlandığında ise ismini bile bilmediği eğitim sevdalılarının devreye girdiğini kaydetti. Bitigan'ın görev yaptığı İlkbahar İlköğretim Okulu'na başlaması da ilginç olmuş. Arkadaşlarıyla gezmeye geldiği okulu çok beğenen Mustafa Bitigan, 'işte senin çalışacağın okul' denilince çok sevinmiş. Yıllar önce gezmek için geldiği okulda şimdi idarecilik yapan Bitigan sözlerini şeyle tamamladı: "24 Kasım Öğretmenler Günü bana sadece çocuklar için mücadele etmeyi, onlar için çok çalışmayı, şiir yazmayı, çocuklar için varolmayı hatırlatıyor. 12 yıllık yüksek öğrenim sonrası yüksek lisans yapmadan da olmaz. Yeni hedefim belki yılları alacak bir yüksek lisansa başlamak."