Ağca özgürlüğe adım atıyor
Mehmet Ali Ağca 18 Ocak'ta şartlı tahliyeden yararlanarak salıverilecek.
Üç yıl önce tartışmalı bir tahliye ile serbest kalan ancak sekiz gün sonra tekrar cezaevine konulan Ağca, 18 Ocak'ta şartlı tahliyeden yararlanarak 28 yıl sonra gerçek özgürlüğüne kavuşacak.
Kardeşi Adnan Ağca, ağabeyinin çıkmasına iki ay kalmasına rağmen heyecanlı olmadığını belirterek, "Annemden istediği özel bir yemek, börek, çörek, baklava bile yok" dedi. Ağca'nın öldürdüğü Abdi İpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi ise "Yazık yere yattı. Artık suskun kalmak istiyorum. Ben girince drama dönüşüyor. Hukuk konuşsun" açıklamasını yaptı. Gazeteci-Yazar Abdi İpekçi'yi 30 yıl önce öldüren, cezaevinden kaçtıktan sonra da Vatikan'da Papa 2. Jean Paul'a suikast girişiminde bulunan Mehmet Ali Ağca'nın cezaevi hayatı, 18 Ocak 2010'da son bulacak. Cezaevinde tek kişilik odada kalan Ağca'nın cezaevinden çıkışı için ailesi şimdiden hazırlık yapmaya başladı. Ancak önceki tahliyesinde kuru fasulye pilav yemeyi ve Boğaz'da yürümeyi özlediğini söyleyen Ağca'nın bu kez özel bir isteği yok. Kurban Bayramı'nda ağabeyini ziyaret edeceğini söyleyen Adnan Ağca, "Saçları bembeyaz oldu. Türk ve Müslüman olduğu için İtalya'da acı çektiriyorlardı. Bunun on bin mislini kendi ülkesinde çekti" diye konuştu.
'TEDAVİ' ÖNERİSİ
Avukat, psikolog ve psikiyatrlar ise 'antisosyal kişilik bozukluğu' olan Ağca'nın yeniden topluma karışırken, medikal yani kimyasal denetim altında tutulması gerektiğini savunuyor. Sosyal psikolog Erhan Yasar, "Sosyopat olarak tanımlanan bu hastalıkta kişinin ilaç tedavisi altında tutulması gerekir. Haftada bir kan testiyle ilaçlarını alıp almadığına bakılmalı. Kendilerini 'Mesih' zanneder bu insanlar" dedi. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Arif Verimli ise kontrol altında tutulması için mahkeme kararı olması gerektiğini söylerken, "Bir hastanede tedavi sürecince kontrolüne mahkeme karar verirse olabilir" diye konuştu. Avukat Uğur Poyraz ise yasa var ama pratikte uygulaması yok" dedi ve "Hakkında sosyal araştırma raporları düzenlenip, psikososyal problemlerinin çözülmesine yardım edilebilir" diye ekledi. Abdi İpekçi'nin kızı Nükhet İzet İpekçi ise Ağca için "Yazık yere yattı. Yatması bir hakkın yerine gelmesini sağlamadı. Hiçbir şey açıklığa kavuşmadı" dedi. İpekçi, artık suskun kalmak istediğini dile getirerek "Ben konuşunca işin içine dram giriyor" diye konuştu.
ABD'DEN KİTAP VE FİLM TEKLİFİ
Ağca'nın eski avukatı Mustafa Demirbağ ise Boğaz'da oturmak isteyen eski müvekkiline Hollywood'dan film ve kitap teklifi geldiğini ve 10 milyon Dolar önerildiğini söyledi. Demirbağ, Ağca'nın yurtiçi ve dışından, kendisiyle evlenmek isteyen birçok kadından da mektup aldığını belirtti.
Kardeşi Adnan Ağca, ağabeyinin çıkmasına iki ay kalmasına rağmen heyecanlı olmadığını belirterek, "Annemden istediği özel bir yemek, börek, çörek, baklava bile yok" dedi. Ağca'nın öldürdüğü Abdi İpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi ise "Yazık yere yattı. Artık suskun kalmak istiyorum. Ben girince drama dönüşüyor. Hukuk konuşsun" açıklamasını yaptı. Gazeteci-Yazar Abdi İpekçi'yi 30 yıl önce öldüren, cezaevinden kaçtıktan sonra da Vatikan'da Papa 2. Jean Paul'a suikast girişiminde bulunan Mehmet Ali Ağca'nın cezaevi hayatı, 18 Ocak 2010'da son bulacak. Cezaevinde tek kişilik odada kalan Ağca'nın cezaevinden çıkışı için ailesi şimdiden hazırlık yapmaya başladı. Ancak önceki tahliyesinde kuru fasulye pilav yemeyi ve Boğaz'da yürümeyi özlediğini söyleyen Ağca'nın bu kez özel bir isteği yok. Kurban Bayramı'nda ağabeyini ziyaret edeceğini söyleyen Adnan Ağca, "Saçları bembeyaz oldu. Türk ve Müslüman olduğu için İtalya'da acı çektiriyorlardı. Bunun on bin mislini kendi ülkesinde çekti" diye konuştu.
'TEDAVİ' ÖNERİSİ
Avukat, psikolog ve psikiyatrlar ise 'antisosyal kişilik bozukluğu' olan Ağca'nın yeniden topluma karışırken, medikal yani kimyasal denetim altında tutulması gerektiğini savunuyor. Sosyal psikolog Erhan Yasar, "Sosyopat olarak tanımlanan bu hastalıkta kişinin ilaç tedavisi altında tutulması gerekir. Haftada bir kan testiyle ilaçlarını alıp almadığına bakılmalı. Kendilerini 'Mesih' zanneder bu insanlar" dedi. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Arif Verimli ise kontrol altında tutulması için mahkeme kararı olması gerektiğini söylerken, "Bir hastanede tedavi sürecince kontrolüne mahkeme karar verirse olabilir" diye konuştu. Avukat Uğur Poyraz ise yasa var ama pratikte uygulaması yok" dedi ve "Hakkında sosyal araştırma raporları düzenlenip, psikososyal problemlerinin çözülmesine yardım edilebilir" diye ekledi. Abdi İpekçi'nin kızı Nükhet İzet İpekçi ise Ağca için "Yazık yere yattı. Yatması bir hakkın yerine gelmesini sağlamadı. Hiçbir şey açıklığa kavuşmadı" dedi. İpekçi, artık suskun kalmak istediğini dile getirerek "Ben konuşunca işin içine dram giriyor" diye konuştu.
ABD'DEN KİTAP VE FİLM TEKLİFİ
Ağca'nın eski avukatı Mustafa Demirbağ ise Boğaz'da oturmak isteyen eski müvekkiline Hollywood'dan film ve kitap teklifi geldiğini ve 10 milyon Dolar önerildiğini söyledi. Demirbağ, Ağca'nın yurtiçi ve dışından, kendisiyle evlenmek isteyen birçok kadından da mektup aldığını belirtti.