Bir çocuk okut bir aile kurtar projesi
Diyarbakır Emniyet Müdürü Sağlam, 'Suçlu çocuk yok, suça itilmiş çocuk var' diye konuştu.
Diyarbakır Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam, suçlu çocuk olmadığını, suça itilmiş çocuk olduğunu ifade etti.
Sağlam, ''20 Kasım Çocuk Hakları Haftası'' etkinlikleri çerçevesinde SODES tarafından desteklenen ''Bir Çocuk Okut, Bir Aile Kurtar'' projesi kapsamında Diyarbakır Devlet Tiyatrosu'nda düzenlenen ''Çocuk Hakları'' ile ilgili panelin açılışına katıldı.
Emniyet Müdürü Sağlam, burada yaptığı konuşmada, çocukların geleceğin teminatı olduğunu ve ailelerin de çocuklarını önemsemesi gerektiğini belirtti. Konuşmasında çocuklara da seslenen Sağlam; ''Sizler kendinizi çok önemsemelisiniz. Bugün geleceğimizin teminatı olan sizler, uluslararası platformda çocuk hakları sözleşmesinin kabul edildiği günü kutluyorsunuz. Bu sözleşme, çocukların yarınını teminat altına almak içindir'' dedi.
Çocukların suça itilmesini engellemeyi en büyük amaç edindiklerini ifade eden Sağlam, şöyle dedi:
''Suçlu çocuk yoktur, suça itilmiş çocuklar vardır. En büyük görevimiz çocukların suça itilmesini önlemektir. Çocuklar aydınlık geleceğimizdir. Bizim çok güzel bir kurumumuz var; aile kurumu. Bu kurum çocukların gelişmesinde çok önemli bir kurumdur, bunun korunması lazım. Ailenizle bir sözleşme yapın. (Biz çocuğuz; hatam, yanlışım olursa beni biraz hoş görün. Yaptığım şeyleri korkmadan gelip sizinle paylaşayım. Belki de hata yapacağım zaman düzeltirim. Korkarak gelmeyeyim size) deyin.''
''ÇOCUKLARIN SUÇ ÖRGÜTLERİNİN PİYONU OLMASINI İSTEMİYORUZ''
Sağlam, çocuklara; ''Yapamam, edemem'' denmemesini de isteyerek, ''Kendinize güvenin. Bizlere de; 'yapamazsınız edemezsiniz' diye diye bir çaresizliği öğrettiler. Siz, yaparız deyin'' diye konuştu.
''Hiçbir çocuğun uyuşturucuya bulaşmasını, kağıt toplayarak yaşamasını, araba camı silmesini, sokakta mendil satmasını istemiyoruz. Hiçbir çocuğun çeşitli suç örgütlerinin piyonu olmasını hayatlarının karartılmasını istemiyoruz. Bizler sizlerin polisiyiz, sizler için varız'' diyen Sağlam, bazen ailelerin çocuklarını terbiye edemediği için, ''polise veririm, öcüye veririm'' diye korkuttuğunu ve çocuğun bilinç altında izler bırakan bu durumun doğru olmadığını söyledi.
Sağlam, ''20 Kasım Çocuk Hakları Haftası'' etkinlikleri çerçevesinde SODES tarafından desteklenen ''Bir Çocuk Okut, Bir Aile Kurtar'' projesi kapsamında Diyarbakır Devlet Tiyatrosu'nda düzenlenen ''Çocuk Hakları'' ile ilgili panelin açılışına katıldı.
Emniyet Müdürü Sağlam, burada yaptığı konuşmada, çocukların geleceğin teminatı olduğunu ve ailelerin de çocuklarını önemsemesi gerektiğini belirtti. Konuşmasında çocuklara da seslenen Sağlam; ''Sizler kendinizi çok önemsemelisiniz. Bugün geleceğimizin teminatı olan sizler, uluslararası platformda çocuk hakları sözleşmesinin kabul edildiği günü kutluyorsunuz. Bu sözleşme, çocukların yarınını teminat altına almak içindir'' dedi.
Çocukların suça itilmesini engellemeyi en büyük amaç edindiklerini ifade eden Sağlam, şöyle dedi:
''Suçlu çocuk yoktur, suça itilmiş çocuklar vardır. En büyük görevimiz çocukların suça itilmesini önlemektir. Çocuklar aydınlık geleceğimizdir. Bizim çok güzel bir kurumumuz var; aile kurumu. Bu kurum çocukların gelişmesinde çok önemli bir kurumdur, bunun korunması lazım. Ailenizle bir sözleşme yapın. (Biz çocuğuz; hatam, yanlışım olursa beni biraz hoş görün. Yaptığım şeyleri korkmadan gelip sizinle paylaşayım. Belki de hata yapacağım zaman düzeltirim. Korkarak gelmeyeyim size) deyin.''
''ÇOCUKLARIN SUÇ ÖRGÜTLERİNİN PİYONU OLMASINI İSTEMİYORUZ''
Sağlam, çocuklara; ''Yapamam, edemem'' denmemesini de isteyerek, ''Kendinize güvenin. Bizlere de; 'yapamazsınız edemezsiniz' diye diye bir çaresizliği öğrettiler. Siz, yaparız deyin'' diye konuştu.
''Hiçbir çocuğun uyuşturucuya bulaşmasını, kağıt toplayarak yaşamasını, araba camı silmesini, sokakta mendil satmasını istemiyoruz. Hiçbir çocuğun çeşitli suç örgütlerinin piyonu olmasını hayatlarının karartılmasını istemiyoruz. Bizler sizlerin polisiyiz, sizler için varız'' diyen Sağlam, bazen ailelerin çocuklarını terbiye edemediği için, ''polise veririm, öcüye veririm'' diye korkuttuğunu ve çocuğun bilinç altında izler bırakan bu durumun doğru olmadığını söyledi.