KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ NE ANLAMA GELİYOR?

Mehmet Orhan

Mehmet Orhan

Uzun zamandır hükümette bir kabine değişikliği beklentisi vardı.

Bunun işaretlerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan vermişti. Bakanların performanslarını yakından takip edeceğini açıklamıştı. Özellikle yeniden Ak Parti Genel Başkanı olduktan sonra, Cumhurbaşkanı hükümet çalışmalarını yakından takip etmeye başladı.

Bir şeyin altını çizmek gerekiyor. Başarılı hükümetlerde, başarısız bakan olmaz.

15 yıldır Türkiye`yi yöneten Ak Parti hükümetlerinde defalarca kabine revizyonu yapıldı. Bu hükümetlerin dinamizmini korumaları açısından gereklidir. Çoğu zaman, tek parti iktidarlarında bakanlar başarısız oldukları için değil, nöbet değişimi adına giderler. Yeni isimlerin önünü açmak, yönetimdeki ataleti yok etmek, çalışmalara taze kanla bir ivme vermek için yapılır bu değişiklikler.

Mesela, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, üç dönem sağlık bakanlığı yaptıktan sonra, bir dönem bakan bile olamadı. Sonra yeniden sağlık bakanlığına geldi. Ve şimdi de Başbakan Yardımcısı. Bütün bu değişiklikler, Akdağ`ın başarısız olduğunu göstermez. Aksine başarılı olduğunu ve gidiş gelişlerinin konjonktürel olduğuna işaret eder.
Mesela Adalet Bakanı Bekir Bozdağ. Kimse Bozdağ`ın Adalet Bakanlığı`nda başarısız olduğunu söyleyebilir mi? Söyleyemez. Çok olağanüstü dönemlerde bile Adalet Bakanı, kabinenin en gözde bakanlarından oldu. Ancak bir nöbet değişikliği gerçekleşti ve yine değerli bir hukukçu olan Ak Parti Genel Sekreteri Abdulhamit Gül, Adalet Bakanı oldu. Bekir Bozdağ ise Başbakan Yardımcılığına getirildi. Muhtemelen hükümet sözcüsü olacak ki, kabinenin en önemli görevlerinden biridir.
Abdulhamit Gül ve Çalışma Bakanı Jülide Sarıeroğlu, kabinenin en genç iki bakanı. Özellikle Jülide Hanım 38 yaşında, aynı zamanda Türkiye tarihinin en genç bayan bakanı oldu. Ankaralılar Jülide Hanım`ı yakından tanır. Özellikle 2015 seçim kampanyalarında seçim bölgesinde fırtına gibi esmişti. Herkesin gönlünü kazanmıştı. Milletvekili seçilip meclise girdikten sonra da, çalışkanlığıyla göz doldurmuş. Ak Parti MYKS`sına girmeyi de başarmıştı.

Tuğrul Türkeş, zor bir dönemde kabinede yer almıştı.

Olağanüstü dönem bittikten sonra da uzunca bir süre Başbakan Yardımcılığı görevini sürdürdü. O da nöbeti başka, genç bir Ak Partili`ye devredecek. Tuğrul Türkeş, Ak Parti milletvekili olmayı sürdürecek elbette. Belki başka bir kabinede yeniden bakan olacak.

Ak Parti ilk kez kendine vizyon belirleyen bir iktidar partisidir. 2023 vizyonu, 2053 vizyonu ve 2071 hedefleri… özellikle 2053 ve 2071 vizyonları şimdiki siyasetçilerin belki de göremeyecekleri uzaklıktadır. Ama büyük devlet olmak, gelecek nesiller için hedef koymayı ve bunun için çalışmayı da gerektiriyor. 2071`de, ne şu anki siyasetçiler ne de bizler hayatta olmayacağız. Ancak Alparslan`ın Anadolu kapılarını açmasının 1000. Yılında bizim çocuklarımız, torunlarımız bu ülkeyi yönetiyor olacak. Onlara ne kadar güçlü ve zengin bir ülke bırakırsak onlar bir adım daha ileri taşıyacak.

Ahmet Eşref Fakıbaba, Jülide Sarıeroğlu, Abdulhamit Gül, Osman Aşkın Bak, Ahmet Demircan kabineye ilk kez giren isimler. Hiçbiri sıradan değil. Hepsi kendini yetiştirmiş ve başarısını kanıtlamış siyasetçiler. Yolları açık olsun.

Yeni kabine Türkiye`ye hayırlı olsun.