Hayvanseverler yavru köpek için tek yürek oldu

Kalabalıktan genel görüntüler
Yasa Tasarısı Yasal Düzenleme Basın Açıklaması Polis Teşkilatı Hayvanat Bahçesi 

-Kucağında yavru kedi ile gelenlerden detay görüntüler
-Dövizlerden genel ve detay görüntüler
-Basın açıklaması

( ADANA - HD)- Sapanca’da katledilen yavru köpek için ülke genelinde adliye binaları önlerinde eş zamanlı basın açıklaması yapıldı- Adana Barosu Hayvan Hakları Komisyon Başkan Yardımcısı Avukat Gülşah Meziyet Görür: "Aramızda serbestçe dolaşan bu katillerle aynı ortamda, hiçbir şey olmamış gibi nefes almak istemiyoruz” dedi.
ADANA

- Sapanca’da ormanlık alanda katledilen yavru köpek için Adana Adliyesi önünde basın açıklaması yapan Adana Barosu Hayvan Hakları Komisyon Başkan Yardımcısı Avukat Gülşah Meziyet Görür, olayın takipçisi olacaklarını ifade ederek, “Ağzı süt kokan bu yavruya çekincesizce uzanan eller, ilk fırsatta insana da uzanacaktır. Aramızda serbestçe dolaşan bu katillerle aynı ortamda, hiçbir şey olmamış gibi nefes almak istemiyoruz” dedi.
Geçtiğimiz günlerde Sapanca’da ormanlık alanda kolları, bacakları, kuyruğu kesilerek ölüme terk edilen ve hayatını kaybeden yavru köpek için ülke genelinde adliye binaları önünde ortak basın açıklaması yapıldı. Adana Adliyesi önünde toplanan kalabalık ve tüm hayvanseverler adına yapılan açıklamada hayvan hakları alanında yapılması gereken düzenlemelere dikkat çekildi. Basın açıklamasını yapan Adana Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkan Yardımcısı Gülşah Meziyet Görür, “Bakışlarını, yaşama tutunmak için verdiği mücadeleyi hiç unutmayacağımız hayvan dostumuzun hesabını adalet önünde sormak üzere, tüm yaşam hakkı savunucuları olarak suç duyurusunda bulunacağız. Olayın, gösterilen faillerinden ziyade gerçek katilleri bulununcaya dek takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı. Yavru köpeği öldürenleri ve sorumlularını şiddetle kınadıklarını vurgulayan Görür, “Kaybettiğimiz o minik canın özelinde hayvanlara yapılan işkence, tecavüz, şiddet, kötü muamele ve cinayetin geldiği akıl dışı boyutları ve yapılması gerekenleri usanmadan bir kez daha tüm Türkiye’ye duyuruyoruz. Ağzı süt kokan bu yavruya çekincesizce uzanan eller, ilk fırsatta insana da uzanacaktır. Aramızda serbestçe dolaşan bu katillerle aynı ortamda, hiçbir şey olmamışçasına nefes almak istemiyoruz” diye konuştu.
Olayın siyasi liderlerin, siyaset üstü bir mesele olarak, bir vicdan meselesi olarak yaklaştıklarını görmekten umutlu olduklarını belirten Görür, hayvan hakları alanında acilen doğru, yeterli ve uygulanabilir yasal düzenlemelerin yapılmasının zorunlu olduğunu kaydetti.
Geçmişte kamuoyunda tartışılan 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na ilişkin değişiklik çalışmalarının tekrar gündeme geldiğini, taslağın mecliste bekleyen haliyle kabul edilebilir olmadığını ifade eden Görür, “Baroların hayvan hakları merkezleri ve komisyonlarına, gerek yasanın hazırlanması gerekse de yasanın uygulanması noktasında yetki verilmeli, hayvan hakkı ihlallerin ilişkin davalarda doğrudan ve zorunlu müdahillik hakkı temin edilmelidir” diye konuştu.
Hayvanları koruma kanununa ilişkin çalışmaya katkı sunmak için hazır olduklarını belirten Görür, tüm siyasilere ve kamuoyuna şu önerilerde bulundu: “Avrupa’da olduğu gibi, hayvanlara kanunen “hukuki statü” tanınmalı; hayvanlar “mal” değil “can” kabul edilmeli. Sahipli ve sahipsiz hayvan ayrımı yapılmaksızın, tüm hayvanlar eşit ve adil yasal güvence altına alınmalı. Hayvanlara karşı sadece bazı şiddet ve kötü muamele eylemleri değil, tüm eylemler “kabahat” olmaktan çıkartılıp “suç” olarak tanımlanmalı. Hayvanlara karşı işlenecek suçlar, caydırıcı ve önleyici nitelikte hapis cezası yatırımına tabi tutulmalı. Getirilecek cezalar ‘para cezasına ve seçenek yaptırımlarına çevrilemeyecek nitelikte’ belirlenmeli. Bu suçlar, yasa tasarısı taslağında düzenlendiğinin aksine ‘şikayete bağlu suç’ olmamalı. Şikayet hakkı da sadece belirli kişi ve kurumlara özgülenmekten çıkartılarak, kamu davası niteliğinde belirlenmeli. Hayvanseverlere kapılarını kapatan il ve ilçe belediyesi barınaklarına ve barınak personellerine ilişkin cezai yaptırım getirilmeli. Denetim koşulları yeniden düzenlenmeli. Belediyelerin toplama eylemlerinin yasal sınırları ve müeyyideleri net olarak belirlenmeli. Ormana terk edilen sahipsiz hayvanların yaşam koşulları düzenlenmeli. Hayvan üretim, ticaret ve satışı yasaklanmalı. Yasak ırk kapsamında bulunan köpeklere ilişkin yeniden düzenleme yapılmalı. Tüm Türkiye’de fayton işkencesi sonlandırılmalı. Hayvanlara karşı işlenen suçları kovuşturmakla görevli polis teşkilatı oluşturulmalı. Canlı hayvan dövüşü, sirk, hayvanat bahçesi, yunus ve penguen parkları kaldırılmalı.” (ANL-
21 Haziran 2018 Perşembe günü yayınlandı