Erdoğan:Başımızın öne eğik olmasını çaresizlik olarak görmesinler

Başbakan Erdoğan, Rize'de kendi adını taşıyan üniversitede kendisine verilen fahri doktora ünvanını alırken bir konuşma yaptı. Konuşmasına Siirt'te şehit düşen askerleri yad ederek başlayan Erdoğan, Sözcü gazetesinin manşetine sert tepki gösterdi. Erdoğan, 'Başımızın öne eğik olmasını başköşelere çekenlere sesleniyorum. Bu o andaki hüznümüz sebebiyledir. Ama sizler bunu ayırt edemeyecek kadar farklı bir atmosferin içerisindeyiz. Bizim milletimiz kimin başı öne eğikse onun ne anlatmak istediğini biliyoruz. Biz başımızın nerede dik durduğunu göstermiş bir partiyiz.' diye konuştu.
Şehit Asker Üniversite Harçları Sözcü Gazetesi Karadeniz Recep Tayyip Erdoğan 


İşte Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları:

BU O ANDAKİ HÜZNÜMÜZÜN SEBEBİDİR
Siirt Pervari'de şehit düşen askerlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bu güne kadar fedakarca vatanına hizmet eden şehitlerimizi rahmet yadediyorum. Başımızın öne eğik olmasını başköşelere çekenlere sesleniyorum. Bu o andaki hüznümüz sebebiyledir. Ama sizler bunu ayırt edemeyecek kadar farklı bir atmosferin içerisindeyiz. Bizim milletimiz kimin başı öne eğikse onun ne anlatmak istediğini biliyoruz. Biz başımızın nerede dik durduğunu göstermiş bir partiyiz. Biz biliyoruz ki şehadet makamı makamların en yücesidir. Oraya her kişinin ulaşması da mümkün değildir oraya ancak er kişiler ulaşır.

ADLİ VE İDARİ SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Bu hain örgüte karşı yılmadan usanmadan mücadele veriyoruz vermeye devam edeceğiz. Bu çok boyutlu mücadele sürecinde bu tür kazalar da yaşanabiliyor. Bu mücadelenin doğasından kaynaklı acılar yaşanabiliyor. Yaşananlardan ders çıkararak önlemler alarak tedbirleri en üst düzeyde gözeterek bu mücadeleyi kararlılıkla sürdürmek zorundayız. Adli ve idari soruşturma başlatıldı.

İSİMLERİ TABELALAR DEĞİL MİLLET YAŞATIR
Bugün bu fakir için çok önemli bir gün. Bugüne kadar birçok üniversitede şahsıma fahri doktora tevdi edildi. Baba ana şehri Rize'de fahri doktora ünvanını almak çok ayrı bir duygu. Biz bir şey olmak için değil bir şeyler yapabilmek için bu mevkilerde bulunuyoruz. İnsanlar yaptıklarıyla anılırlar. Hayırlı işler yapanlar milletin gönlünde yer alırlar şerde yarışanlar esefle yadedilirler. Sadece caddeye sokağa isimler verilerek isimler yaşatalımaz. İsimler ortaya konulan eserlerle yaşar. Bugün görüyorsunuz milletin vicdanında mahkum edilen isimleri bir bir tabelalarda indiriyoruz. Bu isimleri tabelalar değil millet yaşatır. Bir Rizeli olarak şu Karadeniz ' de gündelik hayatın nerden nereye geldiğini çok iyi biliyorum. Çocukluğumda yaz tatillerinde durum neydi bu gün ne? Şu Armelet dağının dili olsa da konuşsa. Biz Ferhat'ız.

ZORLUKLARA ASLA BOYUN EĞMEDİLER
Bu çocuk yırtık pantolon, yazın bile giyilmeyecek çarıkla 5 kilometre yürüyerek dağları aşarak okullara ulaşırdık. En az 2 saati aşkın yol yürüyen çocukları anamızdan babamızdan dinleriz. Salana tepesine kadar çarıklarımız eskimesin diye giymezdik. Nereden nereye.

Tezek yakılan okulun duman dolduğu sınıflarda dersler verilirdi. İlkokul bitince çile daha da katlanıyordu. Her gün gidip gelmek mümkün değil. Çocuklar hala amca dayının yanına emanet ediliyor daha 12 yaşında gurbeti yaşıyorlar. Kaldıkları derme çatma mekanlarda, ha aklınıza bugünkü yurtlar gelmesin. Çocuklar dişlerini sıkarak derslerini çalışıyorlar. Bu çocuklar zorluklara asla boyun eğmediler.

BİZİM SİLGİMİZ KALEMİMİZ YOKTU
Bizim silgimiz kalemimiz okulumuz yoktu. Okulda yakacak kemremiz de yoktu. Bugün sırtını Kaçkar'a dayamış 14 bin öğrencisiyle 41 akademik birimiyle dünyada iddia sahibi bir üniversitemiz var. Rize'nin çocukları artık genç yaşta gurbete çıkmak zorunda kalmayacak. Bugün bazı dostlarıma anlattım. İki odalı bir evimize babam çat kapı misafir getirirdi. Annem hiç bir zaman Hacı bunları nereden getirdin demezdi. Anacığımın her zaman fasulye turşusu ve bir teneke kavurması hazırdı. Bakarsın yumurtalı kavurma. Evde yaptığı baklavası hazırdı. Ama misafir memnun biz memnun. Fakat şimdi böyle bir şey hak getire. O randevu alınmazsa misafir getiremezsin mümkün değil. Rizelinin Anadolu insanının en güzel örnekleridir. Batının çocuklarında bunu göremezsiniz. Dilerlerse anne baba ocaklarında diledikleri eğitimi görebiliyorlar. Hastalandıkları zaman Trabzon'a giden Rizeli ve Artvinliler vardı. Ama artık kent memleketlerinde tedavi olabiliyorlar. Rize artık diğer illerden Gürcistan'dan dünya ülkelerinden öğrencileri bağrına basıyor. Bu manzara sadece Rize'ye ait bir manzara değil. Rize'den aldığımız dersle 81 vilayete hizmet götürmenin mücadelesi içine girdik. 10 yıl önce Artvin'de üniversite kurmak kimin aklında geçerdi. Gelen siyasetçilerin tamamı Rize'ye üniversite vaat ettiler ama biz söz verdik yaptık.

ÜNİVERSİTE HARÇLARINI KALDIRDIK
Tunceli'de üniversite yokken biri çıkıyordu Tunceli'ye üniversite yapacaklar mı diyorlardı? Yaptık ne oldu? 92 yeni üniversite yaptık. Üniversite sayımız artık 168'e ulaştı. Barınma sorununu ortadan kaldırmak için çok önemli adımlar attık.

Biz üniversite harçlarını kaldırdık bizim baskımızla kaldırdılar dediler. Bunların gözleri görmez, bunların kulakları kapalı. Bunlar dünyaya karanlık gördükleri için hep bu açıklamaları yapıyorlar. Ziya Paşa'nın bir sözü var ama bu topluluğun önünde söylenmez.

Kredi derecelendirme kuruluşlarına açık açık dedim ki Türkiye'ye haksızlık yapıyorsunuz dedim. Gümbür gümbür geliyoruz dedim. O kredi kuruluşu mahkemeye düştü ve 30 milyon dolar ceza aldılar. Naylon bordrolar hazırladılar. Biz ölçtük biçtik doğrusunu yaptık. Şu an AB ülkeleri arasında ekonomik kritiler noktasında çok çok iyi noktayız.

ENFLASYONU YÜZDE 30'DAN TEK HANEYE DÜŞÜRDÜK
Halkımızı kandırmak için durmadan paranın yanına bir sıfır ekliyorlardı. Biz 6 tane sıfırı attık. Bunları attığımız zaman enflasyon patlar çatlar diyenler, Türkiye'nin en çok satan gazetelerinde yazanlar şimdi kurmuşlar bir gazete afedersiniz toplanmışlar orada biz enflasyonu yüzde 30'dan tek haneye düşürdüğümüzü görmek istemediler. Bir kurşun kalemi 1 cm kalıncaya kadar kullanmaktan ekmeğin içini silgi yapan noktadan bugün bu noktaya geldik. Bugün akıllı tahtalar ve tabletler öğrencilerin hizmetinde. 3 yılda inşallah bütün okullarımız akıllı tahtasına kavuşacak. Dün Rize'nin köylerine ulaşılmıyordu bugün Bosna'nın Filistin'in köylerine ulaşıyoruz.

BİZE GERİCİ DEDİLER YOBAZ DEDİLER
Bize gerici dediler, yobaz dediler. Niçin cenaze yıkayıcısı olmak istiyorsunuz dediler. Bunlar yapamaz dediler. Bizim şahsımızda milleti karanlıkla cahillikle özdeşleştirmek istediler. Şu anda kimin ak kimin kara olduğu çok net bir şekilde ortaya çıktı. Onlar üniversitelerde yasakları savunurken biz üniversiteleri dünya öğrencilerinin hizmetine açtık. Onlar baş örtüsüne, sakala takılırken biz binlerce insana okul yollarını açtık. Biz tercih özgürlüğünü genişletiyoruz. 10 yıllar boyunca meslek liselerine neler çektirdiler. Bu okulları gerici yuvası gibi gösterdiler. Bu okullarda okuyan çocuklara öcü muamelesi yaptılar. Ne oldu? En büyük tehdit olarak gösterilen imam hatip okulları Türkiye'ye hangi zararı verdi. O okulun mezunları Türkiye'yi yeni baştan inşaa diyor. O okulların mezunları 75 milyona efendilik için değil hizmetkar olmak için çalışıyorlar.

HOCALAR RİZE'Yİ BIRAKMASIN
Onlar geriye doğru baktıklarında kendi dönemlerindeki toplum mühendisliklerini göreceklerdir. Biz geriye baktığımızda verdiğimiz hizmetleri göreceğiz çünkü biz bu ülkenin gençlerini çok seviyoruz. Eğitim bir numara sağlık iki numara adalet üç numara. Bunlar üzerinden Türkiye yükseliyor. Hiç bir zaman umutsuzluğa kapılmayacağız. Benim hocalarımdan bir ricam var. Rize'de göreve başlayıp göreve başladıktan sonra şu Rize'yi bırakmayın. Rizeli çocuklarına bir harf öğretenin kölesidir çok sever. Bizi bırakmayın. Gece geç saatlere kadar kurulmakta olan vakıf ve değerli rektörümüzle eksikliklerin giderilmesi için gerekli çalışmaları yaptık. Bakın 10 yılda yapılamaz denilenleri başardık. Bir kere bu ülkenin her bir ferdi yürekten şuna inanacak: 21. yüzyıl bir Türkiye yüzyılı olacaktır. 2023 hedeflerini Allahın izniyle tutturacağız. 2071 hedeflerine sımsıkı sarılacağız ve Alparslan'ın torunları yan gelip yatmayacaktır. Biz de başaracağız. Bir kere daha dünyanın en güçlü ülkeleri arasında yer alacağız.
Recep Tayyip Erdoğan Hakkında
Üniversiteyi Marmara Üniversitesi İktisadî ve Ticarî Bilimler Fakültesi'nde okuyan Erdoğan, bu okuldan 1981 yılında mezun oldu. Gençlik yıllarından itibaren sosyal hayat ve siyasetle içice bir yaşamı tercih eden Erdoğan, disiplinli ekip çalışmasının ve takım ruhunun önemini kendisine çok genç yaşlarda öğreten futbolla 1969-1982 yılları arasında amatör olarak ilgilendi. Aynı zamanda bu yıllar, genç bir idealist olarak memleket meseleleri ve toplu...
devamı
12 Kasım 2012 Pazartesi günü yayınlandı