Gazi Üniversitesi Hastanesi’nden dünyada bir ilk

Ameliyatı gerçekleştiren Prof. Dr. Mehmet Emin Özdoğan konuşması
Gebelik Takibi Basın Açıklaması Ameliyathane Böbrek Nakli Ameliyat 

-Başhekim Ahmet Demircan konuşması
-Doğumu gerçekleştiren Prof. Dr. Deniz Karçaaltıncaba konuşması
-Aileden ve bebekten görüntü
-Genel detay

( ANKARA )- 15 yıl önce kalp nakli olan kadın, sağlıklı doğum gerçekleştirdi- Prof. Dr. Mehmet Emin Özdoğan:- “Biz ameliyatta bir teknik geliştirdik ve Allah’a şükür hasta bu teknikle yaşadı” ANKARA

- Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde 15 yıl önce kalp nakli ameliyatı olan Hilal Şahan, gebe kaldı ve tekrar Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde Yiğit Efe Şahan isimli sağlıklı bir çocuk dünyaya getirdi. Bu olay ise dünyada bir ilk olarak tarihe geçti. Prof. Dr. Mehmet Emin Özdoğan, “Biz ameliyatta bir teknik geliştirdik ve Allah’a şükür hasta bu teknikle yaşadı” dedi.
Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde 15 yıl önce Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Emin Özdoğan ekibi ile Prof. Dr. Dilek Erer tarafından kalp nakli yapılan anne Hilal Şahan gebe kaldı. Hasta zorlu o süreçlere ve kullandığı tüm ilaçlara rağmen Yiğit Efe Şahan isimli bir erkek çocuğu dünyaya getirdi. Doğum ise Prof. Dr. Deniz Karçaaltıncaba ve ekibi tarafından gerçekleştirildi.
Bu olay Türkiye ve dünyada bir ilk olarak tarihe geçti. Literatürde benzeri olmayan bu durumla ilgili olarak, hastanenin başhekimi, 15 yıl önce ameliyatı gerçekleştiren ekip ve doğumu gerçekleştiren ekip tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi.
İlk olarak söz alan Başhekim Ahmet Demircan, “Türkiye’de ilk dünyada eşi ve benzeri pek olmayan mutlu bir durumla karşı karşıyayız. 15 yıl önce hocamız ve ekibi tarafından kalp nakli yapılan bir bayan hastamız 15 yıllık bir tedavinin ardından gebe kaldı ve dün sezaryenla sağlıklı bir doğum yaptı” ifadelerini kullandı. “Normal bir insanın akciğer basıncı 25’tir” 15 yıl önce ameliyathanede yeni bir teknik geliştiren ve başarılı bir ameliyat sonucu kadını hayatta tutan Prof. Dr. Mehmet Emin Özdoğan, “Türk tıbbı bugün burada çok farklı bir gününü yaşıyor. Bu hasta normal bir kalp nakli yapılan bir hasta değil. 15 sene önce gece saat 3’te bu hastanenin vericisi, kalbi Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesinden alarak uçakla hastanemize getirdi. Hasta daha önce de bizim tarafımızdan takip edilmiş, o zaman akciğer basıncı 45 olan hastanın daha sonra ki takiplerinde maalesef bizle bağlantısı kesilmiş. Daha sonra Kayseri’deki hastane tarafından takibi başlamış. Bizim sitemimizde akciğer basıncı hala 45 görünüyordu. Normal bir insanın akciğer basıncı 25’’tir. Biz bu kalbi taktığımız zaman o akciğer ancak bir katı fazla yükü götürebilir” şeklinde konuştu.
“Biz ameliyatta bir teknik geliştirdik ve Allah’a şükür hasta bu teknikle yaşadı” Ameliyat sırasında hastanın akciğer basıncının 75 olduğunu gördüklerini belirten Özdoğan, “Kalbi getirdik akciğer basıncı 75 bu kalbi takarsak bu yaşamaz dedik. Haberimiz olsaydı daha önceden kalp akciğer çıkardı onu takardık. Biz ya bu hastayı hiç bir şey yapmadan gönderecektik, o zaman da sonuç belliydi. Hasta ölecekti. İkinci seçenekte bu kalbi takacaktık. Biz o anda bir teknik geliştirdik. Kalbin içerisinde olan bir deliği genişleterek sağ kalp şiştiği zaman kan o delikten diğer tarafa geçsin ve zamanla kalp kendini toparlasın dedik. Biz bu tekniği yaptık ve Allah’a şükür bu teknikle yaşadı. Daha sonra o deliğin kapandığını gördük. Dünya Kalp Akciğer Nakli Derneği’nin resmi yayınında 2008’de bu yayınlandı ve dünyada ilk vaka olarak tarihte yerini aldı. Bunlar kolay şeyler değil. Her şeyden önce bu başarıda temel sebep temel etken bu kalbi bağışlayan ailedir. Onlara sonsuz teşekkürler ediyorum” diye konuştu.
“Kalp nakli sonrasında Türkiye’de doğum yapan ilk vakamız” Kalp naklinden sonra aradan geçen 15 yıl sonra hamile kalan Hilal Şahan’ın doğumunu gerçekleştiren Prof. Dr. Deniz Karçaaltıncaba, “Biz böbrek naklinde çok iyiyiz. Böbrek nakli sonrasında gebelik çok görmekteyiz. Sağlıklı doğum yapan bir sürü vakamız var. Fakat kalp nakli sonrasında Türkiye’de doğum yapan ilk vakamız. Gebelikte kalbin ciddi bir adaptasyon geçirmesi lazım. Bazı ilaçların gebelik takibinde ayarlanması gerekmekteydi. Artmış bazı gebelik riskleri bizim için önemliydi. Bunları sıkı bir takiple son noktaya kadar getirdik. Şansta tabi ki bize yardımcı oldu. Gebelik esnasında ciddi bir tansiyon yüksekliği gibi herhangi bir durumla karşılaşmadık. Bunun da en önemli sebebi hastanın gebelik öncesi kalp ile olan uyumunun iyi olmuş olmasıydı. 38. Haftada 3 bin gram ağırlığındaki bebeği sezeryanla doğurttuk. Annenin doğum sonrası takibi de son derece önemli. Şuan da annemiz gayet sağlıklı. Bebeğine bakıyor ve büyütüyor. Kullandığı ilaçlar emzirme açısından sakıncalı olduğu için şuan emzirmesini istemiyoruz” dedi.

12 Nisan 2018 Perşembe günü yayınlandı