Yunus Emre Enstitüsü’nün öncülüğünde ‘Türkoloji Kış Okulu’ başladı
Yurt Dışı Toplantı Konferans Öğrenciler Araştırmacı
-- YEE Türkçe Öğretim ve Türkoloji Müdürü Prof. Dr. Yavuz Kartallıoğlu
-- İlber Ortaylı’nın soru cevabı
-- Genel ve Detay görüntüler
( ANKARA ) ANKARA
- Yunus Emre Enstitüsü, bu yıl ilk kez yurt dışındaki Türkoloji bölümlerinde doktora yapan yabancı Türkologlara yönelik ‘Türkoloji Kış Okulu’ isimli bir program başlattı. Program dahilinde Türkiye’ye 16 farklı ülkeden 28 Türkolog gelerek eğitimlere katıldı.
Yunus Emre Enstitüsü (YEE) bu yıl ilk kez uyguladığı, yurt dışında Türkoloji bölümlerinde eğitimlerine devam eden doktora öğrencilerini ağırladı. Yabancı Türkologlara yönelik düzenlenen ‘Türkoloji Kış Okulu’ etkinliğine 16 farklı ülkeden 28 kişi katıldı.
YEE tarafından düzenlenen programa konuşmacı olarak katılan Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın ‘Türk Tarihi’ adlı konferansı büyük ilgi gördü. Katılımcı doktora öğrencileri konferans sonunda Ortaylı’ya kitap imzalatarak, fotoğraf çekilme fırsatı buldu. “Anadolu’yu bilmeyen bir kişi nasıl Türkolog olabilir” Türk tarih yazarı ve araştırmacı Prof. Dr. İlber Ortaylı, YEE’nin çalışmalarından bahsederek yapılan programın ciddi bir iş olduğunu aktardı. Türkoloji alanında YEE’nin öncü olması gerekliliğinden bahseden Ortaylı, yurtdışında eğitim gören ve Türkoloji alanında çalışmalar yapanlara özgü daha uzun soluklu bir seminer programı yapılması gerekliliğini vurguladı. Anadolu’yu bilmeyen bir Türkolog olamayacağını savunan Ortaylı, “Ben bu programa ikinci kez katılıyorum. Türkoloji dünyasıyla temas kurmak, ön planda Yunus Emre Enstitüsünün vazifesidir. Bu konularda öncü olmak hakkıdır ve temel görevidir. Bunu yerine getirip, getirmediğini de incelemek zorundayız. Ellerinden geleni yapıyorlar sağ olsunlar. Daha da genişlemesi lazım. Bu programın da süre olarak kısa olduğunu düşünüyorum, ben istişare kurulundayım. Hiç yoktan iyidir tabii ki Türkiye’ye, ilk defa gelenler var içlerinde. 1 ay, 6 ay, 1 sene gibi seminerler yapmak lazım. Bunlar genç Türkologlar. Burada oturmaları lazım. YEE’nin İstanbul’da ciddi bir alt yapısı olması lazım. Anadolu’yu bilmeyen bir kişi nasıl Türkolog olabilir. Öğrencilerle tanış olacağım için çok memnunum” açıklamasında bulundu. “Türkoloji’nin kendisine damga vuracak çalışmalar üreteceksiniz” Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, dünyanın çeşitli coğrafyalarından gelen doktora öğrencilerine hitap ederek katılımcılara, “Sizler, Türkoloji’nin kendisine damga vuracak çalışmalar da üreteceksiniz” diye konuştu.
Gülsevin, Türkoloji’nin tarihinden bahsederek Türkiye’de Türkoloji dalında yapılan çalışmaların Cumhuriyetin kuruluşundan sonra hız kazandığını aktardı. Gülsevin, “Türkoloji denince Türk dili anlaşılıyor. Türk dili içerisinde birçok alanı barındırıyor. Sizlerin işi zor bir iş. Ama aynı derecede de çok keyifli bir iş. Bugünü bile çalışırken, günümüzün Türkçesini çalışırken, tarihin derinliklerine kendiliğinden giden bir kültürle uğraşıyorsunuz. TDK, Mustafa Kemal Atatürk’ün yönlendirilmesiyle kurulmuş ve bütün mirasını bıraktığı bir kurum. Avrupa’da Türkoloji çok ileriydi. Hala çok önemli merkezlerde devam ediyor. Sovyetler Birliği ekolünde de Türkoloji çok ileriydi. Hala da çok ileri” dedi.
“40 civarında Türkolog, 20’ye yakın ülkede görev yapıyor” YEE Türkçe Öğretim ve Türkoloji Müdürü Prof. Dr. Yavuz Kartallıoğlu, dünyanın çeşitli yerlerinde 20 bine yakın kişiye YEE tarafından Türkolog gönderilerek eğitimler verildiğine değindi. 2020 itibariyle 40 civarında Türkolog’un 20’ye yakın yabancı ülkede görev yaptığına değinen Kartallıoğu, kendisinin de TİKA vasıtasıyla 1 yıl Moğolistan’da, 3 yıl da YEE vasıtasıyla Bosna Hersek’te görev yaparak Türkçe öğrettiğini ifade etti.
Kartallıoğlu, projeyi YEE Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş’e açtığında, Ateş’in hemen kabul ederek, “Ne gerekiyorsa iki katını yapın ve bir an önce programı tamamlayın” dediğini aktardı. Kartallıoğlu, “17 yazılık, 416 sayfadan oluşan Türkoloji el kitabımız var. 2 hafta boyunca biz bu eğitimler bu kitabı kullanmayı planlıyoruz. Böylece kitaplarda hangi konularda eksikliğimiz varsa bu da ortaya çıkmış olacak. Bu kitabı yazmak çok kolay değildi. Eğitim programını planlarken, bugüne kadar yaptığımız çalışmalarda yurt dışından getirdiğimiz öğrencilerimize kültürel ağırlıklı programlar yapıyorduk. Bu sefer bilimin daha ön planda olmasını istedik. Dün akşamki tanışma toplantısında gördük ki, hata etmemişiz. Kitap şimdilik 17 yazı. Sonraki baskıda Türk Tarihi ve Türkçe Öğretimi ile ilgili bazı konular da girecek. Şimdilik 25-26 yazıya çıkmayı planlıyoruz. Lisans için çok elverişli bir kitap” şeklinde konuştu.
Yunus Emre Enstitüsü’nün ‘Türkoloji Kış Okulu’ kapsamında hazırladığı program kapsamında yurt dışından gelen Türkologlar eğitimlerine 8 Şubat’a kadar devam edecek.
27 Ocak 2020 Pazartesi günü yayınlandı