Yalovalı öğrencilerden Kerim bebeğe destek - YALOVA
Önceki görev yeri olan Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde süreci yakından takip ettiğini ve birçok drama şahit olduğunu belirten Çiftçi, "Suruç Kaymakamlığım sırasında Kobani'den gelen annesiz babasız kalmış bir sürü bebeğe ev sahipliği yapmak durumuyla karşılaştık." dedi.
Çiftçi, şunları kaydetti:"Esed ve yandaşlarının, dünyayı kana bunamak isteyen kötü zihniyetli kişiler ve grupların, terör örgütlerinin yıllarca sürdürdüğü bu savaş neticesinde Kerim bebekler gibi birçok bebeğimiz zarar gördü. Umudumuz, niyetimiz ve dileğimiz bu savaşın bir an önce bitmesi. Artık bebekler ölmesin. Dünyanın en masum varlıkları olan bu çocuklarımız zarar görmesin, nesiller kaybolmasın, eğitimsiz kalmasın. Bugün burada çocuklarımız yine çocuk gözüyle tüm dünyaya mesaj vermek istiyor. Artık bu savaş dursun kimse organlarını kaybetmesin, herkes dünyaya iki gözüyle bakabilsin. İnşallah bu mesajın bütün dünyaya örnek olmasını diliyorum."Gülkent İlk ve Ortaokulu Müdürü Nedim Karabacak da Kerim bebeğin durumu Anadolu Ajansının yaptığı yayınlarla öğrendiğini belirterek, farkındalık oluşturmak amacıyla böyle bir çalışma gerçekleştirdiklerini ifade etti.
- "Evimize bomba atıldı"Suriye'deki savaştan kaçarak Türkiye'ye yerleşen ve eğitimini Gülkent Ortaokulunda sürdüren Mohammed Walıd Altahhan da Suriye'de çok zor günler geçirdiklerini söyledi.
Altahhan, "Bizim evin üzerinden sürekli, roketler, mermiler ve bombalar geçiyordu. Hatta bir gün evimize bomba atıldı. Her şey patladı, kırıldı. Biz Suriye'den göç etmek zorunda kaldık. Türkiye bize kapıları açtı. Bize yemek, su ve her şeyi verdi. Ama Suriye'deki zalimler bizi hissetmiyorlar, bize ne olduğunu göremiyorlar. Kerim bebek gözünü kaybetti ama onlar bu çocuğa ne olacağını bilmiyorlar. Kerim bebekler ölmesin, artık savaş bitsin. Biz bıktık bu savaştan ve çok zor bir süreç yaşadık." ifadelerini kullandı.Gülkent Ortaokulu 8. sınıf öğrencisi Betül Bilgin de "Onlar kendileri için en iyi olan şansı, kaçmayı denediler ve şu an aramızdalar. Bizim onlara yapmamız gereken, içimize almalı, ruhsal ve fiziksel yaralarını kapatmalıyız. Fiziksel yaralar zaten devletimiz tarafından karşılanıyor. Ruhsal yaraların aslında kapanması çok zor gözüküyor ama yaptığımız ufak dokunuşlarla onlara burada güvende olduğunu hissettirebiliriz." dedi.
Muhabir Farkındalık Başkent Şahit Öğrenciler
26 Aralık 2017 Salı günü yayınlandı