Siyahi genç okumak için geldiği Denizli'de pazarcı Rafet oldu

Pazardan genel görüntü
Semt Pazarları İkinci Öğretim Yurt Dışı Köy Yumurtası Pazarcı Esnafı 

-Rafael İaia İnjai’nin tezgahından görüntü
-İnjai’nin bağırarak satış yapması
-İnjai’nin tezgahından ürün alan müşterilerden görüntü
-İnjai röp.
-İnjai’nin bir vatandaş ile sohbet etmesi

( DENİZLİ - ÖZEL)- Gine-Bissau’dan Denizli’ye geldi önce okulunu bitirdi sonra pazarcı oldu- Gine-Bissaulu,Rafael İaia İnjai genç Denizli'de pazarcı Rafet oldu- Okumak için geldiği Denizli’de üniversiteyi bitiren Gine-Bissaulu genç pazarda tezgah açtı- Ailesine yük olmak istemeyen Gine-Bissaulu gencin okuma azmi DENİZLİ

- Gine-Bissau’dan okumak için Denizli’ye gelen ve bir fakülte bitirdikten sonra ikincisini okumaya karar veren 23 yaşındaki Rafael İaia İnjai ülkesindeki ailesine yük olmamak için pazarda tezgah açıp mantar ve ceviz satmaya başladı.
Kentteki pazarcı esnafının sevip kabullendiği Rafael İaia İnjai’yi esnaflar ‘Rafet’ diye çağırmasıysa gülümseten görüntüler oluşturuyor. Rafael İaia İnjai yurt dışı öğrenci değişim programı kapsamında 4 yıl önce ülkesi olan Gine-Bissau’dan Denizli’ye geldi. Pamukkale Üniversitesi’nde (PAÜ) 4 yıllık Halkla İlişkiler Bölümü’nü bitirerek mezun oldu. Denizli’yi ve Denizlileri çok seven İnjai ülkesine dönmekten vazgeçerek Radyo ve Sinema Bölümü ikinci öğretime kaydolalar okumaya devam etti. Bu sırada emekli olan babası ve ev hanımı olan annesine ekonomik olarak yük olmak istemeyen İnjai, ülkesinde öğrenim gören 5 kardeşini de düşünerek çalışmaya karar verdi. İş arayan İnjai ardından okuldkai bir arkadaşının yardımıyla semt pazarlarında tezgah açıp çalışmaya başladı.
İnjai açtığı tezgahta mantar ve ceviz satarken, bunun yanında bazen de yumurta ve kuru fasulye de satıyor. İnjai gören müşteriler şaşkınlıklarını gizleyemezken, ilk sordukları soru ise ‘hangi ülkeli’ olduğu oluyor. “Gineliyim ama en çok Acıpayam’lıyım Oğuz Köy’ündenim” Kentteki pazarcı esnafı ise Gine-Bissaulu, Rafael İaia İnjai çabuk kabullenirken sempatik tavırları ile herkesin gönlünü fetheden İnjai’yi kendi aralarından ‘Rafet’ diye hitap ediyor. Hikayesini İhlas Haber Ajansı

muhabirine anlatan İnjai, kendisini artık Denizlili gibi hissettiğini ve kendisine nereli olduğuna dair soru soranlara şaka ile karışık ‘Acıpayamlıyım’ diye söylediği öğrenildi. İnjai, “Ülkemdeyken bir başvuru yaptım. Üniversite için Türkiye’ye başvuru yaptım. Bir tane YTB diye Devlet bursu var. Ona başvuru yapmıştım, Denizli’yi kazanmışım. Denizli’nin nerede olduğunu da bilmiyordum çünkü ‘Türkiye’ denildiği zaman İstanbul’u biliyoruz sadece. Sonrasında Denizli’ye geldim. İlk önce yurtta kaldım, baktım Denizli’nin insanları sıcak, çıkınca insanlar soruyorlar ‘Sen nerelisin’ Denizli diyorum. Benim yurttan arkadaşım Türkçe bilmediğim için soran olursa ‘Denizli Acıpayam’lıyım dersin’ dedi.
Ondan sonra öyle alıştık 4-5 sene geçti artık Gineli değilim, çifte vatandaşım. Yani hem Denizliliyim hem Gineliyim ama en çok Acıpayam’lıyım Oğuz Köy’ündenim” dedi.
“Denizli halkını seviyorum bir kere ondan bırakamıyorum” Pazar tezgahında önce yardımcı olarak çalışmaya başladığını kaydeden İnjai sonrasındaki pazarcı esnafı olma hikayesini şöyle anlattı: “İlk önce okumaya geldim Türkiye’ye okudum mezun oldum. Şimdi İletişim, Radyo ve Sinema Bölümü okuyorum. Baktım çözemiyorum (ekonomik olarak) arkadaşlarla beraber mantar satmaya başladık. Öyle, getir götür işlerinden sonra bütün Denizli’nin pazarlarına çıkmaya başladım. Haftanın 5 günü çıkıyoruz. Gördüğünüz gibi mantar satıyoruz, ceviz, kuru fasulye, taze köy yumurtası. Denizli halkını seviyorum bir kere ondan bırakamıyorum, artık Denizlili oldum, Acıpayam’lı oldum. Bu derece seviyorum düşünün bu yüzden bırakamıyorum. Bu arada bütün Denizli’lileri selamlıyorum, pazara geldikleri zaman tezgahıma uğramayı unutmasınlar.” “Gelenler beni görmediklerinde ‘Nerede bizim kara oğlan’ diye soruyorlar” Ülkesindeki ailesine yük olmadan eğitimine devam etmek için pazarcı esnafı olduğunu belirten İnjai “Denizli’li ‘Rafet’ derler bana. Ailemin haberi yok, onlar sadece okuduğumu ve mezun olduğumu biliyorlar ama pazardayım onların haberi yok. Çünkü ailemin durumu da ortada. Burada kazandığım parayı biraz onlara da destek çıkıyorum. Buraya gelen müşteriler geldikten sonra ‘Türkçe biliyor musun’ diye soruyorlar ‘Evet’ dediğim zaman muhabbet ediyoruz, konuşarak bir saat ya da yarım saat zaman geçiriyor burada, malzemesini alıyor, teslime eder, muhabbet ederiz, konuşuruz. Buraya gelen bütün müşteriler sevdiler beni. Gelenler beni görmediklerinde ‘Nerede bizim kara oğlan’ diye soruyorlar” şeklinde konuştu.
(GC-
22 Ekim 2019 Salı günü yayınlandı