Mardinli Kadın Şef Demir’den gurur dolu sözler

Mardin Mezopotamya ovası detayı
Kadın İstihdamı İklim Değişikliği Birleşmiş Milletler Uluslararası Örnek Proje 

-Mardinli Şef ebru Baybara Demir'in açıklaması
-Topraktan Tabağa Projesinde yer alan buğday detayı
-Buğday detayı
-Mezopotamya ovası Detayı

( MARDİN )- Mardinli şef yerel tohumun çoğaltmak için çalışacak MARDİN

- Mardin’de “Topraktan Tabağa” projesi ile Mardinli şef ve sosyal girişimci Ebru Baybara Demir'in ilk 10'a kalarak finalist olmayı başardığı Bask Dünya Aşçılık Ödülleri'nin birincisi belli oldu. İspanya'da yapılan değerlendirme sonucu Avustralyalı şef Jock Zonfırıllo kazandı. Bask Dünya Aşçılık Ödülleri'nin birinciliğinin bu akşam açıklanmasının ardından Mardinli şef ve sosyal girişimci Ebru Baybara Demir yarışmayı değerlendirdi. Mardinli ve mülteci 224 kadını Topraktan Tabağa projesine dahil eden Ebru Baybara Demir, İhlas Haber Ajansı muhabirine sonuçların açıklanmasının ardından açıklamalarda bulunarak,“İki yıldır üst üste dünyaya ilham veren on şef arasında yer almak büyük bir mutluluk yarışmayı biz kazandık” dedi.
Yerel Tohum Projesi" ile ilk 10'da yer almayı başardı Geçen sene Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Harran Kaymakamlığı destekli Harran Gastronomi Okulu,Amazon Kraliçeleri Projesi ile katıldığı "Bask Dünya Aşçılık Ödülleri"nde 30 ülkeden 110 aday arasında ilk 10'a girerek finale kalan ilk Türk şef Demir, bu yıl da "Topraktan Tabağa: Yaşayan Toprak, Yerel Tohum Projesi" ile ilk 10'da yer almayı başardı. İki yıl üst üste projeleri ile Dünya'nın dikkatini Türkiye’ye çeken Mardinli Şef birinci olamasa da uygulamaya geçen çok büyük bir proje ile kazananın kendileri ve Türkiye olduğunu söyledi.

“Biz sadece yemek yapmıyoruz. Tabağın arkasını doldurmaya çalışıyoruz” Sosyal girişimci Mardinli Şef Ebru Baybara Demir, “Yarışmayı biz kazandık. Her zamanki gibi ve iki yıldır üst üste dünyaya ilham veren on şef arasında yer almak büyük bir mutluluk. Öncelikle Türkiye gastronomisi anlamında uluslararası boyutta bu kadar yüksek bir mertebede ilk kez ulaştı. Özellikle kadınların istihdamı, arkasından yerel tohum. Biz sadece yemek yapmıyoruz. Tabağın arkasını doldurmaya çalışıyoruz” dedi.
Yarışmayı biz kazandık Şuanda dünya da gıda kaynaklarının azaldığına ve 200 milyondan fazla insanın göç ederek yer değişimi yaptığına dikkat çeken Demir, “Bu sorunların bir çözümün bir parçası gastronomi dönüştürmenin bir yolunu gösterdik. Bu anlamda da örnek projelerle anılmak dünyanın ilgisini Türkiyeyi çekmek, Mardin’in adını Mezopotamya’dan buğdayın buradan başladığını, mülteci kadınlarla birlikte toprağı iyileştirme projelerini buradan anlatabilmek zaten bu yarışmanın en büyük kazanımlarıydı. Ben mutluyum. Ekibim, yaptığım işler adına, bunları daha da büyütmek adına mutluyum. Yarışmayı biz kazandık. Yine bunu söylemek isterim” diye konuştu.
Kadın istihdamında hedef 350 7 ayrı proje ile hedeflerini gerçekleştirmek istediğini kaydeden Baybara Demir, “ Başka bir proje anlaşmamız var şu anda. Birleşmiş milletler yüksek mülteci konseyi, birleşmiş milletler gıda tarım örgütüyle birlikte projelerimizi devam ettiriyoruz. 7 tane devam eden projemiz var. Yerel tohum en büyük projemiz. Burada şu an kadın istihdamı 224’de tamamladık hedefimiz 350. İlk altı ayda ulaştığımız bir hedef bu. Bunu daha da büyüteceğiz bu sadece Türkiye'nin değil, global bir konu iklim değişikliği ona bağlı olarak da kuraklık biz kuraklığa karşı yerel tohumlarımıza sahip çıkarak 13 bin yıl önce tarımın nasıl buradan başlayıp ve buğday tohumu nasıl dünyaya yayıldıysa biz aynı şekilde bu kadınlarla birlikte başaracağız. Türk kadınlarıyla, Mezopotamya'nın Anadolu kadınlarıyla birlikte, mülteci kadınlarla birlikte biz bu tohumu tekrardan çoğaltacağız. Ve bir kez daha Güneydoğudan, Mezopotamya’dan, Mardin’den dünyaya yayacağız” diye konuştu.
Gastronomi enstitüsü projesi devam edecek Yarışmada birinci seçilirse ödül ile Gastronomi enstitüsü ve derik zeytin ağaçlarını çoğaltma projesi olduğunu ifade eden Mardinli Şef Projelerin devam edeceğini belirterek, “Amacımız bu projelerimiz tüm hızıyla devam edecek. Derik benim için çok önemli. Zeytin hepimiz için önemli bu oradan gelen bir talepti ve benim içimi kıpırdatan bir projeydi. Gastronomi enstitüsü kurulduktan sonra oraya da mutlaka bir sera yapılması için elimden gelen bütün çabayı göstereceğim ve Derik'te ki zeytin ağaçlarını yaşatmak için önemli bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Kadınlarla birlikte Derik Zeytin ağaçlarını da buğdayı gibi en kısa zamanda çoğaltmak için bu işi yapacağız” dedi.

24 Temmuz 2018 Salı günü yayınlandı