Kamu Başdenetçisi Malkoç, AYM’nin FETÖ’den tutuklu gazeteciler hakkındaki kararını değerlendirdi

Şeref Malkoç'un açıklamaları

( TRABZON )- Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, “Yeni konular olduğu için bazen aksilikler, sıkıntılar olabiliyor”- “Anayasa Mahkemesi nihai karar kendisine intikal ettiğinde buna nasıl bakacak; bunların aydınlatılması gerekir” TRABZON
Basın Özgürlüğü Bireysel Başvuru Tutuklu Gazeteci Gerekçeli Karar Tutuklu Gazeteciler 


- Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç. Anayasa Mahkemesinin Şahin Alpay ve Mehmet Altan hakkındaki gerekçeli kararını değerlendirerek, “Bu konu şuanda çok tartışıldı. Ben inanıyorum ki hukukun içerisinde hukuk buna bir çözüm yolu bulacaktır” dedi.
Anayasa Mahkemesinin, FETÖ'den tutuklu gazeteciler Şahin Alpay ve Mehmet Altan'ın "kişi hürriyeti ve güvenliği" hakkı ile "ifade ve basın özgürlüğü" haklarının ihlal edildiğine ilişkin gerekçeli kararı değerlendiren Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, yeni konular olduğu için bazen aksilikler, sıkıntılar olabildiğini dile getirerek, “Kamu denetçiliği sıfatımla değil de hukukçu sıfatımla ifade edebilirim ki, tabi Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı 2010 yılındaki Anayasa değişikliğiyle sağlandı. Aynı değişiklikle Kamu Denetçiliği kurumu da ihdas edilmişti. Bunlar hak arama konusunda Türkiye’ye tanınan müthiş imkanlardır. Bu anlamda Anayasa mahkemesi bireysel başvurularla bu davalara bakmaktadır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bazı hususlar var. Türkiye’de bu konular çok yeni, akademisyenlerin bu konuda çalışması gerekiyor. Anayasa Mahkemesi ve Ağır Ceza Mahkemesi üyelerine en azından tartışmalarla yol açmaları, yardımcı olmaları gerekiyor. Çünkü yeni konular olduğu için bazen aksilikler, sıkıntılar olabiliyor” şeklinde konuştu.
“Keşke gereksiz bir tartışma olmasaydı” Bu tartışmaların Türkiye’deki hukuk kültürünün genişletmesini temenni ettiğini kaydeden Malkoç, “Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı tanınmıştır ama bunun sınırı nedir? Anayasa mahkemesi yerel mahkeme yerine geçip delilleri sonuna kadar inceler mi? İncelerse yerel mahkeme yerine geçmiş olabilir mi? Bütün bunlar tartışılıyor burada olması gereken şey dünyadaki örneklerine baktığımız zaman özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi burada ihlal var mı yok mu bunu tespit eder. Ama tahliye veya benzer kararları yerel mahkemenin vermesi gerektiği kanaatindeyim. Bu konu Türkiye’de yeni bir konudur. Tartışılması gereken özellikle akademisyenlerin bu konuda çok kafa yorması gerekir. Yerel mahkemedeki hakimlere önünü açacak görüşler ortaya koyması gerekir. Bu konu şuanda çok tartışıldı. Ben inanıyorum ki hukukun içerisinde hukuk buna bir çözüm yolu bulacaktır. Çünkü Türkiye’de çok iyi yetişmiş hukukçularımız var. Verilen kararlar eksik veya hatalı olur, kararlar birbirleriyle çelişir ama neticede doğru bir yol bulunur. Anayasa Mahkemesi nihai karar kendisine intikal ettiğinde buna nasıl bakacak. Bunların aydınlatılması gerekir. Keşke gereksiz bir tartışma olmasaydı. Ama herşeyden bir hayır çıkartalım. Ama bu tartışmaların olması bizim Türkiye’deki hukuk kültürünün genişletir diye temenni ediyorum” ifadelerini kullandı. (OK-
19 Ocak 2018 Cuma günü yayınlandı