HAK - İŞ'ten Fransa Büyükelçiliği önünde eylem

Protestodan detaylar
Geçmiş Olsun Bombalı Saldırı Cinayete Teşebbüs Polis Kıyafeti Plastik Bomba 

-Hak İş Konfederasyonu Genel Başkanı Konuşma
-Geneller ve detaylar

( ANKARA ) ANKARA

- HAK-İŞ Konfederasyonu, Fransa'nın başkenti Paris'te devam eden olayları takip eden bir Türk gazetecinin polis tarafından yapılan müdahale sonucunda gözünden yaralanmasını proteste etti. Fransa'nın başkenti Paris'te devam eden eylemleri takip eden bir Türk gazetecinin polis tarafından yapılan müdahale sonucunda gözünden yaralanmasını protesto etmek için Ankara'da bulunan Fransa Büyükelçiliği önünde toplanan HAK - İŞ Konfederasyonu üyeleri, "Basın işçisi yalnız değildir, Basına uzanan eller kırılsın ve Basına şiddete dur de" sloganları ile Fransa'da gazetecilere yönelik gerçekleştirilen saldırıyı kınadı. Grup adına açıklama yapan HAK - İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Kardeşimiz Mustafa Yalçın'a Fransız polisinin uyguladığı terör olarak kabul ettiğimiz şiddeti protesto etmek için buradayız. Mustafa Yalçın, uluslararası kurallara uygun şekilde ve gazetecilik akreditasyonu, önceden belirlenmiş bütün hususları yerine getirerek, Fransa'da gerçekleştirilen demokratik gösterileri takip etmek için görev yerindeydi. Arkadaşımız diğer gazeteciler gibi kaskını takmış ve göstericilerin uzağında onları takip ederken kendisiyle beraber bazı gazetecilerin olduğu alana bizimde önceden 'gaz fişeği' diye tahmin ettiğimiz ama bizzat cankurtaran'ın ifade ettiği şekilde bir plastik bomba atılmıştır. Bazı hususların kamuoyu tarafından çok iyi bilinmesini istiyorum. Bu polisin göstericiler için kullandığı bir gaz fişeği değildir. Göstericilerin dışında, gazetecilerin hedef alındığı, bir kısım muhalif gazetecilerinde olduğu gruba doğrudan hedef alınarak ve bilerek bomba atılmıştır. Bu plastik bomba nedeniyle Mustafa Yalçın kardeşimizin kaskı parçalanmış ve o parçalar gözüne ifade etmiştir" ifadelerini kullandı. Fransız polisinin uyguladığı şiddetin doğrudan gazetecilere uygulanan bir saldırı olduğunu aktaran Arslan, "Orada iki tane daha gazeteci var. Onlardan bir tanesi benimde ziyaret ettiğim özellikle 'jungle kamp'ındaki Fransız polisinin insanlık dışı uygulamalarını dünya kamuoyu ile paylaştığı için kampın bulunduğu kaleye girişi yasaklanmış hatta o gazetenin Paris'e girişi engellenmiştir. Neden ? Polisin vahşetini dünya'ya duyurduğu için bir başka gazeteci Taha, o gün Fransa'da yaralanan bir başka arkadaşımız Macron'un danışmanının polis kıyafeti giyerek göstericileri dövdüğünü ortaya çıkardığı için hedef alınmıştır. Dolayısıyla 'jungle kampı' vahşetini ve Macron'un danışmanının özellikle polis kıyafetiyle göstericileri dövmesini ortaya çıkaran üç gazeteciden bir tanesi de Mustafa Yalçın'dır. Mustafa Yalçın sadece elinde Fransız bayrağı olan bir göstericiyi fotoğraflarken bu bombalı saldırıya maruz kalmıştır. Kardeşimize buradan geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Onun gözü bizim gözümüzdür. Ona yapılan saldırılar bize yapılmış saldırılardır" diye konuştu.
Fransa'da polis tarafından yapılan uygulamaların şiddetin ötesine geçerek terör olduğunu ifade eden Arslan, "Fransa'nın uyguladığı bir terördür. Bu terörizme karşı mücadele edeceğiz. Fransa'da dünya'ya unutturulmaya çalışılan 'Nazizm'in hortladığını görüyoruz. Fransız polisinin Hitler'in gestaposu gibi olmaya gittiğini görüyoruz. Bu gestapolara ve Nazizm'in kalıntılarına karşı bütün dünya'yı bu konuda odaklanmaya ve iş birliği yapmaya çağırıyoruz. Bu güne kadar bir yıllık sarı yelek eylemlerinde, demokratik bir kısım eylemlerde bir kişi hayatını kaybetmiş, 24 kişi gözünü kaybetmiş, 3 kişi kolunu kaybetmiş. Bunlar polisin saldırıları ve polisin terör uygulamalarından dolayıdır" şeklinde konuştu.
Avrupa Birliği yetkililerinin, "Fransa'daki olaylar kendi içişleri olduğundan karışamayız" ifadelerini kullandığını aktaran Arslan, "Türkiye'nin güneydoğusunda terör devleti kurulmasına karşı Türkiye devletinin yaptığı operasyon Türkiye'nin kendi içişleri değil de, Avrupa'nın içişleri miydi ? Buna niye karışıyorsunuz ? Dolayısıyla Avrupa Birliği (AB) tam bir çifte standartla iki yüzlü davranmaya devam ediyor" dedi.
Fransa'daki olayların uzun süredir yaşandığını kaydeden Arslan, polisin bilerek o bölgeye bomba attığını aktararak, "Bunlar bizzat arkadaşımızın yaralandığı sırada yanında bulunan cankurtaranın verdiği ifadelerdir. Dolayısıyla Fransa'nın ve Fransız polisinin yaptığı doğrudan 'cinayete teşebbüs'tür. Mustafa Yalçın'ın çektiği fotoğraflar Fransa'daki dergilere kapak ve gazetelere manşet olmuştur. Dünya'nın tanıdığı bir fotoğrafçıdır. Dolayısıyla polisin tanıyarak mesleğini yapamaz hale getirmesi tezgahtır ve saldırıdır" aktarımında bulundu. Konuşmaların ardından grup tarafından Fransa Büyükelçiliği'nin duvarına siyah çelenk bırakıldı.
9 Aralık 2019 Pazartesi günü yayınlandı