Dominik Cumhuriyeti’nde öldürülen kameraman Alper Baycın’ın annesi ve babası, oğullarının ölümünün 2. yıl dönümünde mezarı başında gözyaşı döktü

Anne ve babanın Alper'in mezarına gelişi
Yarışma Programı Mezar Taşı Yüksek Lisans Telefon Görüşmesi Evlat Acısı 

-Annenin mezarı başında ağlaması
-Oğlunun mezar taşını öpmesi
-Babanın dua okuması
-Aynur Baycın röp
-Ahmet Baycın röp.
-Mezardan detaylar
-Dikilen yasemin çiçeğinden detaylar

( ANTALYA ) -- Başucuna nişanlısının ismi olan Yasemin çiçeği dikildi- Anne Aynur Baycın:- “Alper ile ölümünden iki gün önce telefonla görüştük. ‘Biz bankamatiğe gidip de hiçbir maaşımızı almadık. Acun abi izin vermiyor. O zaten maaşımızın dışında her hafta bize harçlık veriyordu” diyordu.- Baba Ahmet Baycın: “Yiyecek lokması bu kadarmış evladımın” ANTALYA

- Dominik Cumhuriyeti'nde uğradığı saldırı sonucu 24 yaşında hayatını kaybeden Survivor ekibinden kameraman Alper Baycın'ın annesi, oğlunun ölüm yıl dönümünde mezarı başında gözyaşı döktü. Oğluyla ölmeden iki gün önce telefon görüşmesi yaptığını anlatan Aynur Baycın, “Biz bankamatiğe gidip de hiç maaşımızı almadık. Acun abi izin vermiyor. O zaten maaşımızın dışında her hafta bize harçlık veriyordu. Maaşınızı Türkiye’ye döndüğünüz zaman yüksek lisans ya da evlilik, başka bir iş için harcarsınız diye bizi hiç bankamatiğe göndermiyor’ demişti.” dedi.
Çekimleri Dominik Cumhuriyeti'nde yapılan yarışma programı 'Survivor'ın ekibinde yer alan kameraman Alper Baycın(24), 27 Haziran 2018 tarihinde uğradığı sonucu hayatını kaybetmişti. Kameraman Alper’in Antalya’da yaşayan annesi Aynur ile babası Ahmet Baycın, Alper'in ölüm yıl dönümünde Andızlı Mezarlığı’na gelerek onun kabrini ziyaret etti. Oğlunun mezarı başında gözyaşları döken Aynur Baycın, mezar taşına sarılarak Alper'in resmini öptü, baba Ahmet Baycın ise uzun süre dua okudu. Herkes bana ‘Aynur anne’ diyor Acısının halen ilk günkü gibi olduğunu belirten Aynur Baycın, İhlas Haber Ajansı’na

yaptığı açıklamada, “Alper’in sanki bugün kaybetmişiz gibi. Sene devriyelerinde daha duygusal oluyor insan. Bir anne ve baba için hayatta bundan daha acı bir şey yok. Allah kimseye evlat acısını göstermesin. Dün sabaha kadar uyumadım. Bütün televizyon kanallarındaki çalıştığı arkadaşları aradı. Alper’i 23 yaşında kaybettik. Bu kadar dost, bu kadar arkadaş bu yaşta nasıl biriktirmiş. Hepsi dün ağlayarak aradılar. Alper öldükten sonra herkes ‘Aynur anne’ diyor bana. Onların hepsi benim çocuklarım. Tek tesellim onların manevi destekleri.” dedi.
Başucuna nişanlısının ismi olan Yasemin çiçeği dikildi Oğlunun ölümü sonrası nişanlısının bir isteğini yerine getirdiklerini aktaran Baycın, “Geçen yıl nişanlısı Yasemin ziyarete geldi. Alper’in mezarını görünce çok üzülmüş. ‘Özellikle istediğin bir şey var mı?’ diye sorduk. O da başucuna ‘Yasemin çiçeği eker misiniz’ dedi.
Onun isteği üzerine bu yasemini diktik. Yeşilleniyor şuanda. Alper’in hatıraları, sevenleriyle ayakta durmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.
“Onun ölümü tamamen alın yazısı” Oğlunun ölümünün alın yazısı olduğunu ifade eden Baycın, “Yıllardır orada survivor çekiliyor. Hiç kimsenin başına bir şey gelmiyor sadece bir olay oluyor ve o da benim çocuğumun başına geliyor. Onun ölümü tamamen alın yazısı.” dedi.
“Acun abi bankamatiğe gitmemize izin vermiyordu” Acun Ilıcalı ile iletişimlerinin devam ettiğini anlatan Aynur Baycın, oğlunun ölmesine iki gün kala telefondaki görüşmelerinin detaylarını paylaştı. Normalde oğlunun yalnız bir yere gitmediğini ve Acun Ilıcalı’nın bu konuda sürekli uyarılar da bulunduğunu aktaran Baycın, “Alper ile ölmesine iki gün kala telefonla görüştük. ‘Biz bankamatiğe gidip de hiçbir maaşımızı almadık. Acun abi izin vermiyor. Zaten burada da hiç paraya ihtiyacımız olmuyor. O zaten maaşımızın dışında her hafta bize harçlık veriyordu. Maaşınızı Türkiye’ye döndüğünüz zaman yüksek lisans ya da evlilik, başka bir iş için harcarsınız diye bizi hiç bankamatiğe göndermiyor” demişti.” Şeklinde konuştu.
“Yiyecek lokması bu kadarmış evladımın” Baba Ahmet Baycın da sonra derece üzgün olduğunu dile getirerek, “Sözün bittiği yerdeyiz. Alın yazısı bu işler. Yiyecek lokması bu kadarmış evladımın. Ölmeden bir gün önce görüşmüştüm. Buraya gelecekti. Mutluydu. Etrafındakilere ışık saçan, inanılmaz bir çocuktu. Yapacak bir şey yok. (SM-
28 Haziran 2020 Pazar günü yayınlandı