Doğa katliamına karşı ilginç protesto

Dernek üyelerinin çoraplarını çıkarmasından detaylar
Belediye Otobüsü Farkındalık Basın Açıklaması Hassasiyet Maden Kazası 

-Dernek Başkanı Halit Gürsoy'un basın açıklaması
-Dernek Başkanı Halit Gürsoy'un toprağı öpüp başına koyması

( ESKİŞEHİR )- Çıplak ayaklarla tarlaya girerek doğaya sahip çıktılar- Gürleyik Köyü Doğal ve Tarihi Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Halit Gürsoy:- “Suyun, toprağın, havanın alternatifi yoktur” ESKİŞEHİR

- Gürleyik Köyü Doğal ve Tarihi Varlıkları Koruma Derneği üyeleri, son yıllarda artan doğa tahribatına dikkat çekmek amacıyla Eskişehir’de çıplak ayaklarla tarlaya girerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Eskişehir’in Odunpazarı ilçesine Ihlamurkent Mahallesi yakınlarında bulunan bir tarlaya giren Gürleyik Köyü Doğal ve Tarihi Varlıkları Koruma Derneği'nin 5 üyesi, artan doğa tahribatlarına dikkat çekmek ve korumak amacıyla ilginç bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Dernek Başkanı Halit Gürsoy önderliğinde, ayakkabılar ve çoraplar çıkarılarak doğaya karşı saygı gösterildi. Daha sonra çıplak ayaklarla tarlaya giren dernek üyeleri, farkındalık oluşturmak ve insanları doğa konusunda düşündürebilmek amacıyla da üzerinde ‘Soru İşareti’ bulunan afişi de açtı. Her kesimden insanın doğa konusunda elini taşın altına elini koymasını isteyen dernek üyeleri, doğa tahribatlarının devam etmesi durumunda alternatifi olmayan bir yola insanların sürükleneceğine dikkat çekti. “Suyun, toprağın, havanın alternatifi yoktur” Daha sonra basın açıklaması yapan Gürleyik Köyü Doğal ve Tarihi Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Halit Gürsoy, Buket Uzunel’in kaleme aldığı Toprak ve Su isimli kitaplarından da anekdotlar okuyarak, “Soma maden kazasında yaralanan maden işçilerinin ayakkabılarla ambulansı kirletiriz diye girmeyişi, Şerife ninenin bir kuruma kirletirim diye ayakkabılarını çıkarması, Zonguldak maden işçilerinin belediye otobüsünün koltuklarını kirletiriz diye binmeyişi. Bizler de aynı hassasiyeti, toprağımız, suyumuz ve havamız için göstermeliyiz. Toprak, ana rahminin, yeryüzündeki rahmidir. Toprak ki ondan geldik, ona gideriz. Toprak, anadır, doğumdur, toprak rahimdir. Suyu da yatağı, yuvasıdır, yeryüzüdür, temeldir. Toprak ki atamızın, ninemizin külüdür, bedenidir, özüdür, tohumdur, hayattır, candır, özdür. Toprak en sadık yar, kara gün dostudur. Buğdaydır, ekmektir, topluluktur, minnettarlıktır. Başlangıçta yalnız su vardı. Evvelce gök, ay, güneş, hava, ateş, toprak, ağaç yoktu. Sadece su vardı. Su, Ab-ı Hayattır. Sudan sonra hiçbir canlı olmayacaktır. Su, anne rahmidir. Su doğurgandır. Sudan önce zaman yoktu, sudan sonra da olmayacaktır. Suyun, toprağın, havanın alternatifi yoktur. Her geçen gün bunları biraz daha korumamız gerekiyor. Özen göstermemiz gerekiyor. Çünkü bunlar olmazsa, hayat olmaz. Bir de biz büyüklerimizden emanet aldık, çocuklarımıza teslim etmemiz gerekir diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
(MK-Y)
4 Ocak 2018 Perşembe günü yayınlandı