Doç. Dr. İlhan: “Batı medyasına göre her Müslüman potansiyel canlı bomba”

- Doç. Dr. Vahit İlhan açıklama
Referans İletişim Teknoloji Medeniyetler Canlı Bomba 

-- detaylar

( KAYSERİ - ÖZEL) KAYSERİ

- Batı yapımı diziler, haberler ve sinema filmlerinde çok sayıda İslamafobik unsur olduğunu söyleyen Erciyes Üniversitesi (ERÜ) İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Vahit İlhan, “Batı medyasına göre Batı iyidir, Doğu şiddet referanslı hareket eder” dedi.
‘İslamafobinin Medyadaki Stratejik Gücü olarak Televizyon Dizileri: Homeland Örneği’ çalışmasında, Türkiye’de de diğer dünya ülkelerinde de çok izlenen Homeland dizisindeki İslamafobik öğeleri inceleyen Doç. Dr. İlhan, neredeyse tüm bölümlerini inceledikleri dizinin, İslamafobik unsurların en görünür olduğu yapımlardan biri olduğunu belirtti.
CIA’nın Ortadoğu’daki faaliyetlerinin anlatıldığı dizide, Batı’nın iyiliğin temsilcisi, Doğu’nun ise şiddet referansıyla hareket eden insanların yaşadığı bir yer olarak gösterildiğini kaydeden Doç. Dr. İlhan, “Dizide yüksek oranda şiddet var, yeri geldiğinde aşırı cinsel öğeler var ve her şeyin aşırısı var. Diziyi izletmek için abartılara kaçıyor. Ama bunu yaparken de şu mesajı veriyor; bu coğrafyada yaşayan insanlar geri kalmış, aynı zamanda aldatılmaya ve yönlendirilmeye çok müsait, sorunları şiddetle çözüyorlar, aslında İslam’ı yaşamıyorlar, çok nefsani yaşıyorlar. Onlar ise iyiliğin temsilcileri, insanları koruyorlar ama bazen Batılı bir insanı korumak için yüzlerce insanı öldürüyorlar ve bunu başarı olarak gösteriyorlar. Bu diziyi izleyenlerde de algı buna göre şekilleniyor. Yani artık izleyen için Batı teknolojik bir deha, iyinin temsilcisidir. Batı iyidir, iyiyi temsil eder, Doğu şiddet referanslı hareket eder. En nihayetinde bu şekilde iyi ve kötünün savaşı algısı oluşturuluyor. Bunu Batı’daki vatandaş da bu şekilde izleyip algılıyor, Doğu’daki vatandaş da” diye konuştu.
“11 Eylül olaylarından sayıları arttı” Diziler başta olmak üzere, haberler ve sinema filmlerini içeren medya türlerinin izler kitlenin anlam dünyasını şekillendirmede güçlü ajanlar olduğunu vurgulayan Doç. Dr. İlhan, söz konusu yapımların Batı’nın Doğu’ya karşı güttüğü siyaseti desteklediğini ifade etti.
Özellikle 11 Eylül olaylarından sonra bu yapımların kasıtlı olarak artırıldığına dikkat çeken İlhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yapımların hepsi anlam haritalarımızı oluşturuyorlar ve bunlar İslam coğrafyasına dönük algının çerçevesini belirgin bir şekilde çizen anlam haritaları. Aslında medya çok masum duran ama hiç de masum olmayan en az siyasiler kadar sorunlu bir alan. Dünyada siyaseti sürdürenler barış merkezli değil, savaş merkezli hareket ediyorlar. Medya da bunu destekliyor, çünkü bu sayede reyting alabiliyor. Özellikle 11 Eylül olaylarından sonra bu kasıtlı olarak devam ettirildi. İslam coğrafyası tamamen sorunlu, şiddetin olduğu bir yer ve her birey canlı bomba olma potansiyeline sahip gibi gösterildi.” “Doğu medeniyetini anlatan kaliteli yapımlara ağırlık verilmeli” Batı kaynaklı yapımlara karşı izler kitlenin uyanık olması kadar, Doğu medeniyetlerini gerçekçi biçimde anlatan dizi ve sinema filmlerinin yapımına kaynak aktarılmasının da önemli olduğunun altını çizen İlhan, “Bu dizileri izlerken eleştirel bir gözle yaklaşmak gerekiyor. Bu diziyi izleyebilirsiniz ama eleştirel bir gözle yaklaşmadığınızda kendinize bile düşman olma durumu söz konusu var ki, o kadar güçlü bir failden söz ediyoruz. Bunun yanı sıra bizim de bu alanda güçlenmemiz ve kendimizi anlatmamız gerekiyor. İslam ve şiddeti yan yana getiren Avrupa’ya karşı İslam ve hoşgörüyü, İslam ve iyiliği eşit kılacak görseller ortaya koymamız lazım. Bunu yaparken de insanların ilgisini çekebilecek biçimde yapmamız lazım” ifadelerini kullandı. (SK-Y)
7 Şubat 2019 Perşembe günü yayınlandı