Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş: “Sistem faiz üzerine kurulmuş”
Sabah Namazı Kötülük Tefecilik Kabil Irkçılık
-Namaz kıldırması ve cemaat detaylar
-Erbaş'ın cemaate vaaz vermesi
-Vaazı dinleyen cemaat detaylar
-Vaaz sonrası cemaatin Erbaş ile selamlaşması detaylar
-Orhan Gazi Camii dış detay
( SAKARYA )- Diyanet İşleri Başkanı Erbaş Sakarya’da sabah namazında cemaate vaaz verdi SAKARYA
- Sakarya Orhan Gazi Camii’nde sabah namazında cemaat ile bir araya gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, faiz üzerine kurulmuş olan sistem dolayısıyla insanların harama iştigal ettirildiklerini ifade etti.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde bulunan Orhan Gazi Camii’nde sabah namazında cemaat ile bir araya geldi. Ali Erbaş, kıldırdığı sabah namazı sonrasında cemaate vaaz verdi. Erbaş, faizciliğin eski dönemlerden beri geldiğini ve bu zamanlarda ise sistematik bir şekilde yapıldığını belirterek sistemin faiz üzerine kurulduğunu söyledi.
Prof. Dr. Erbaş, “Bu sohbetimizde Allah için çalışmak nasıl olmalı bununla ilgili birkaç ayet-i kerime ve birkaç hadis-i şerifi izah ederek, anlamaya çalışarak tamamlayacağız sohbetimizi. Biz Allah için varız, Allah’a ibadet etmek için, onun rızasını kazanmak için yaratıldık. Ve yine ona dönücüleriz, ona döneceğiz. Allah’a döneceğiz, yeryüzünde bulunma gayemiz, Dünya’ya gönderilme gayemizde bu” dedi.
“Sistem faiz üzerine kurulmuş” Sistemin faiz üzerine kurulduğunu ifade eden Erbaş, “Eskiden insanlar karanlıklar içerisindeydi. Her taraf cehalet ile dolmuştu, putlar ile dolmuştu. İnsanlar pazarlarda köle olarak satılıyordu. Faiz, tefecilik almış başını gidiyordu. Kız çocukları diri diri toprağa gömülüyordu, kabile savaşları ve ırkçılık vardı. Bunların hangisi şimdi yok. Irkçılık mı yok, ırkçılıktan dolayı savaşlar mı yok? Var, hatta örgütler kurduruluyor o örgütlerle savaşlar yaptırılıyor. Faiz mi yok, faizcilik mi yok? Hem de sistematik bir şekilde yapılıyor, sistem faiz üzerine kurulmuş. Bu şekilde insanlar harama, haramla iştigal ettiriliyor” diye konuştu.
“Kur’an ile sünneti birbirinden ayırmak imkansız” Kur’an-ı Kerim ile sünnetin birbirinden ayrılmasının imkansız olduğunu söyleyen Erbaş, “Sünneti dışlayarak, sünneti öteleyerek bir takım anlayışlar ortaya çıkıyor. Sünnet olmadan Kur’an anlaşılır mı, Peygamberimizin hayatını bilmeden, sünnetini bilmeden Kur’an anlaşılır mı? Bunları birbirinden ayırmak mümkün mü? Mümkün değil, Kur’an ile sünnet beraber anlaşılır. Kur’an-ı anlamak için sünnetten, sünneti anlamak için ise Kur’an-ı Kerim’den yararlanacağız. Birbirinden ayrılması imkansız bir şey” şeklinde konuştu.
“Namaz diriliş demektir” Namazın diriliş olduğunu söyleyerek sözlerini sonlandıran Prof. Dr. Ali Erbaş, “Rabbimiz şöyle buyuruyor; namaz insanı bütün kötülüklerden alıkoyar. Bu namaz farz namazı da nafile namazı da olur. Peygamber Efendimiz farz namazlarının dışında bir şeye kızdığında, üzüldüğünde, sevindiğinde, abdest alarak namaza dururmuş, nafile namaz bu demek. Namaz diriliş demektir, namaz insanı ayakta tutmak demektir. Namazı kılınız ki ayakta kalasınız, diri olasınız, ruhunuzu diri tutasınız. Namaz, ruhen ve bedenen insanı ayakta tutan bir ibadettir” ifadelerini kullandı. (BCT-
28 Ekim 2018 Pazar günü yayınlandı
