Sadeleştirilen Risale-i Nur'lara İlgi Oldukça Fazla

Bediüzzaman Said Nursi'nin Risale-i Nur eserlerinin sadeleştirilmiş baskıları, İzmir Kitap Fuarı'nda büyük ilgi görüyor. Ufuk Yayınları tarafından sadeleştirilen eserler, özellikle öğrenciler tarafından kapışılıyor. 2 ay önce piyasaya sürülen Lem'alar, 150 bin adet satış rekoruna ulaştı. Üçüncü baskısı tükenmek üzere olan eserin dördüncü baskısı yapılıyor.
Risale Said Nursi Kitap Fuarı 

Ufuk Yayınları Genel Müdürü Bülent Kaynaroğlu, Said Nursi'nin edebi yönü ve kelime zenginliğiyle bilinen söz konusu külliyatının tamamını sadeleştireceklerini söyledi.

Sadeleştirilmiş eserlerin toplumun her kesiminden büyük ilgi gördüğünü anlatan Kaynaroğlu, ' Lem'alar'dan sonra Küçük Sözler, Tabiat Risalesi ve Haşir Risalesi'ni sadeleştirdik. Risale-i Nur külliyatı, Kur'ân-ı Kerîm'in asra hitap eden yüzüyle tefsiri olarak değerlendiriliyor. Özellikle gençlerin 'Anlamıyoruz' serzenişleri üzerine sadeleştirme kararı alındı. Aslına sadık kalınarak sadeleştirildi. Risale okumak isteyen ama dil konusunda sıkıntı yaşayan gençler, çalışmadan memnun. ' değerlendirmesinde bulundu.

SIRADA DİĞER ESERLER VAR

Bülent Kaynaroğlu, Lem'alar'ın sadeleştirilmesinde aldıkları olumlu tepkiler üzerine diğer eserleri de kapsama aldıklarını kaydetti. Sadeleştirilen bir başka eser olan Küçük Sözler'den 80 bin, Tabiat Risalesi'nden 40 bin, Haşir Risalesi'nden de 30 bin adet basıldığını anlatan Kaynaroğlu, ' Mayıs ayı sonunda külliyatın bir başka ana kitabı olan 'Sözler' yayınlanacak. Yıl sonuna doğru da Mektubat'ın sadeleştirilmiş hali piyasa sunulacak. Daha sonra da diğer eserleri yayınlayacağız. ' dedi.

Ufuk Yayınları Genel Müdürü, risalelerin günümüz Türkçe'siyle sadeleştirilmesinin ihtiyaçtan kaynaklandığını belirtti. Eserleri yazan Bediüzzaman Said Nursi'nin de çeşitli eserlerinde bu anlamda mesajlar verdiğine dikkat çeken Bülent Kaynaroğlu, ' Sadeleştirme ihtiyaçtan doğdu. Yeni yetişen nesillere okutmak, onların anlamasını sağlamak, risalelerin orijinaline bir basamak teşkil etmesi için bunu yaptık. Zaten Bediüzzaman'ın 1950'lerde yazdığı eserlerle önceden yazdığı eserler arasında dil olarak fark var. Kendisi zaten, 'Risaleler, 1920'lerin diline göre yazılmıştır. Bunu nesillere anlatmak lazım.' diyor. Bu da bizi cesaretlendirdi. Gençlerimiz çok olumlu buldu. Çok büyük talep var. ' şeklinde konuştu.

Ufuk Yayınları standında sadeleştirilmiş risalelerden satın alan vatandaşlar, ' Risalelerin anlaşılması bakımından çok yerinde bir çalışma oldu, hatta bunun için geç bile kalındı denebilir. Özellikle yeni yetişen genç nesil, eski dile biraz uzaktı. Onlara risaleleri anlatıp tanıtabilmek için güzel bir çalışma oldu. ' dedi.
16 Nisan 2012 Pazartesi günü yayınlandı