Beyaz Gazete Ana Sayfa
Genişlet Işıklar
Bu Haber Diğer Kanallarda Nasıl Sunuldu

Ekonomide 2012 Hedefleri

7 Mart 2012 Çarşamba günü yayınlandı Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin 2011 yılında muhtemelen dünya ekonomisinin büyümesinin 2 katı bir hızla büyüdüğünü ifade ederek, "Türkiye bu yıl yüzde 4 büyümeyi başarırsa, yumuşak inişi başarmış olacaktır'' dedi.

Bakan Şimşek, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde düzenlenen 'Uluslararası Tartışma Ortamında Transfer Fiyatlandırması ' konulu sempozyumun açılışında konuştu. Dünya ekonomisine ilişkin geçen senenin ikinci yarsısındaki kötümserliğin yerini riskli bir iyimserliğe bıraktığını anlatan Bakan Şimşek, küresel kriz sonrası dönemde Türkiye'nin çok hızlı bir çıkış yakaladığını söyledi. Şimşek, '2011 yılında muhtemelen dünya ekonomisinin büyümesinin 2 katı büyüdük. Ben Avrupa'yla karşılaştırmıyorum çünkükomik rakamlar çıkabiliyor. Dünya ekonomisinin yüzde 4 büyüyeceğini düşünürsek, Türkiye muhtemelen 2011 yılında yüzde 8'in üzerinde bir büyüme yakaladı ' dedi.

Türkiye'nin bu hızlı çıkışının aslında tesadüf olmadığını anlatan Bakan Şimşek, şunları söyledi:

'Her ne kadar Türkiye kriz döneminde etrafındaki fırtınadan ciddi anlamda olumsuz etkilendiyse de temelleri sağlam olduğu için hızlı bir çıkış yaşadı. Çünkü biz 2002 yılından itibaren Türkiye'nin makro ekonomik temellerini ciddi anlamda iyileştirdik. Birçok ülkenin aslında imrenerek izlediği bir noktaya geldik. ' Bakan Şimşek, küresel krizin tetikleyici noktasında olan bankacılık ve finans sektöründeki sorunları Türkiye'nin 2000'li yılların başında yaşadığını ve büyük dersler çıkardığını ifade ederek, 'Küresel kriz döneminde bankacılık sektörüne destek vermek zorunda kalmayan, bankacılık sektörü sıkıntıya girmeyen herhalde çok istisnai ülkelerden bir tanesiyiz. O açıdan da Türkiye çok güçlü bir noktada ' şeklinde konuştu.

'Gerek dünya ekonomisindeki yavaşlama, gerekse Avro Bölgesindeki borç sorunları nedeniyle, gerekse bizim iç talebimizin bir miktar daha makul düzeylere çekilmesi için hükümet olarak bizim aldığımız tedbirlerle birlikte, biz 2012 yılında büyümenin daha makul düzeylere, yüzde 4'e geleceğini öngörüyoruz ' diyen Şimşek, şunları söyledi:

'Her ne kadar başlangıçta piyasalar buna temkinli yaklaştıysa da, biraz bunu aşırı iyimser bulduysa da, son haftalarda gözlemlediğim kadarıyla piyasalarda bu büyümeye artık 'herhalde olur', 'hatta bunu aşarız' diyen de birçok ses var. Türkiye eğer yüzde 4'lük büyümeyi bu sene başarırsa, yumuşak inişi başarmış olacak. Yumuşak inişten kast ettiğimiz şey şu; Türkiye son 2 yıldır iç talep tarafından desteklenen, esas itibariyle iç talep tarafından sürüklenen çok güçlü bir büyüme yaşadı. Takdir edersiniz ki,tasarruf oranlarının düşük olması, enerjide dışa bağımlı olmamız, özellikle enerji fiyatlarındaki hızlı yükseliş gibi sebeplerden ötürü Türkiye'de çok büyük bir cari açık söz konusu. Hükümet olarak bizim iç talebi bir miktar yumuşatma çabamız da esas bundan kaynaklanıyor. Bundan dolayı, eğer Türkiye yüzde 8-9'luk bir büyüme oranından yüzde 4 civarında büyüme oranına, bu geçişi sağlayabilirse, bir anlamda yumuşak inişi de sağlamış olacak. Biz bunun mümkün ve olası olduğunu düşünüyoruz. Son dönemde gelenveriler de o yönde. Yani özetle, kısa vadeli bir perspektifle baktığınız zaman, muhtemelen beklentilerin bir miktar iyileşmeye başladığı dönemdeyiz. Türkiye'ye ilişkin beklentiler de olumlu yönde seyrediyor. Türkiye'nin temelleri sağlam. '

Türkiye'nin önümüzdeki 40 yıl içerisinde gerek Avrupa'da, gerekse dünyada konumunu daha da güçlendireceğini anlatan Bakan Şimşek, '2050 yılında uluslararası birçok çalışma Türkiye'yi Avrupa'nın en büyük ikinci ekonomisi olarak gösteriyor. Dolayısıyla Türkiye bu anlamda orta ve uzun vadeli bir perspektifle bakıldığı zaman cazip bir ülke. Cazip olmak beraberinde yeni bir takım hususlar getiriyor. Bunlardan bir tanesi de Transfer Fiyatlandırması. Niye böyle bir konuyla ilgileniyoruz? Özellikle 1980'liyıllardan itibaren çok uluslu şirketlerin gerek yaptıkları ticaret veya faaliyetlerin hacmi olarak, gerekse sayı olarak çok hızlı bir şekilde artan bir ağırlığa sahip olduğunu görüyoruz. Bu beraberinde hakikaten vergi yönetimi açısından, Maliye Bakanlıkları açısından bir takım sorunları da getiriyor. Çünkü çok uluslu şirketler, sonuçta herkes mümkün olan en az vergiyi vermek istiyor. Dolayısıyla bu şirketler de mümkün olduğunca daha az vergi hükmünün olduğu yerlerde faaliyet göstermek isterler. Önemliolan bu süreci herkesin iyi bir şekilde yönetmesi ' dedi.

Şimşek, Türkiye'de 2002 yılına kadar toplam 5 bin çok uluslu veya uluslararası şirketin faaliyet gösterdiğini, bugün gelinen noktada ise 30 bin şirketin faaliyet gösterdiğini belirterek, 'Bu bayağı bir çıkış. Bu aslında hükümetimizin, bizlerin Türkiye'yi birçok anlamda cazip hale getirdiğini gösteriyor. Türkiye'de transfer fiyatlandırmasıyla ilgili düzenlemeler uluslararası normlarla uyumlu ' diye konuştu.


HABERDAR OLMAK İÇİN MAİL BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN
Copyright BeyazGazete.Com ' Tüm Hakları Saklıdır. Web sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. Kaynakları beraberinde belirtilmiştir. Haberleri kopyalamayınız. Norm Yazılım
Ajanslar
yukarı