Beyaz Gazete Ana Sayfa
Genişlet Işıklar
Bu Haber Diğer Kanallarda Nasıl Sunuldu

İsrail halkına Erdoğan'dan çağrı

14 Mart 2012 Çarşamba günü yayınlandı AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim kazanma uğruna yabancı düşmanlığını, özellikle de İslamafobya'yı körüklemenin, çok büyük sorumsuzluk olduğunu belirterek, ''Faşizmin bedelini çok ağır ödemiş Avrupa'nın, yeni ve yükselen faşizm dalgası karşısında susması, sessiz kalması, tarihi yanlış olacaktır'' dedi

Başbakan Erdoğan, partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmada, dış politikadaki gelişmelere değindi. Erdoğan, İsrail'in, dünyanın en büyük açık hava hapishanesi Gazze'ye yönelik katliam girişimlerini sürdürdüğünü, açlık, ilaçsızlık, gıdasızlıkla yok edemediği Gazzelileri, aralıklarla bombardımana tabi tutarak, yok etmeye, hunharca öldürmeye devam ettiğini söyledi. Son 5 gündür devam eden saldırılarda, şu ana kadar 23 Gazzeli'nin hayatını kaybettiğini anımsatan Erdoğan, hayatını kaybedenlerin arasında okul yolunda hedef alınan çocukların da bulunduğunu ifade etti.

Erdoğan, Afganistan'da bir Amerikan üssünde, Kuran-ı Kerim yakılmasıyla başlayan olayların, önceki gün 16 Afganlı'nın bir ABD askeri tarafından katledilmesiyle çok daha ciddi boyut kazandığını kaydederek, '' Gerek Afgan, gerek Gazzeli şehitlere Allah'tan rahmet diliyorum'' dedi. Filistin'de 20. yüzyılın başından itibaren yavaş ama sistematik bir katliam yürütüldüğünü dile getiren Erdoğan, insanların, sadece öldürülmediğini, evlerinden, köylerinden, şehirlerinden, hatta ülkelerinden, kendi topraklarından sürüldüğünü, vatansız, yurtsuz, yuvasız yaşamaya mahkum edildiğini anlattı.

-İsrail'e çağrı-

Hayat hakkı elinden alınan nice insanın, kendi vatan topraklarında mezar hakkının bile bulunmadığına işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu katliam, bu zulüm, dünyanın gözü önünde, dünyanın sessiz ve tepkisiz bakışları altında adım adım ilerliyor. Filistin ile birlikte Afganistan'da, Suriye'de insan hakları, insanlık onuru, insanlık vicdanı ayaklar altına alınıyor. Böyle bir manzaranın, gidişatın hakça, adil, sürdürülebilir olmadığını her fırsatta ifade ettik. Uluslararası kamuoyunun, uluslararası örgütlerin harekete geçmesi gerektiğini, bu zulümleri durdurmak, adaletsizliğe son vermek için samimi adımlar atmaları gerektiğini her fırsatta ifade ettik. Dün de özel temsilci olarak, eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan buradaydı, kendisiyle uzun uzadıya bu konuları görüştük. Daha sonra Dışişleri Bakanım ile görüşmelere devam ettiler. İşlenen tüm bu cinayetlerin, dünyamızın, insanlığın geleceğine dair umutları da katlettiğini ifade ettik. Bütün uyarılarımıza, çağrılarımıza, bütün samimi tavsiyelerimize rağmen Ortadoğu'da kan akmaya, Ortadoğu'da çocuklar katledilmeye devam ediyor. Şimdi bir kere yaşanan bunca acıya rağmen, umudumuzu muhafaza etmeyi sürdüreceğiz. Bize düşen haksızlık karşısında boyun eğmeden, dik durmalıyız. Dik durmaya ve doğruları söylemeye devam edeceğiz. Bu katliamların durması, akan kanın, akan gözyaşının dinmesi için Türkiye olarak, her platformda, gerçekleri gür bir sesle dillendirmeye devam edeceğiz. Buradan İsrail'e, Gazze'ye ve Filistin topraklarına yönelik insanlık dışı saldırılarına artık bir son vermeleri çağrısını yineliyorum. Özellikle İsrail halkına, soykırım mağduru bir millet olan İsrailli vatandaşlarına, Filistinlilere yönelik soykırım girişimlerine karşı çıkmaları, devletlerinin uyguladığı teröre, devlet terörüne dur demeleri çağrısında bulunuyorum. Gazzeli kardeşlerimize de dayanışma mesajlarımızı gönderiyorum. Her zaman yanlarında olan Türkiye'nin, bundan sonra da yanlarında olmaya devam edeceğini hatırlatmak istiyorum.''

-''Militan, terörist değiller''-
Başbakan Erdoğan, bazı medya gruplarının, Gazzeli direnişçileri, militan olarak sunmalarını anlamakta zorlandığını dile getirdi. Erdoğan, Gazze'deki direnişçilerin, asla militan, terörist olmadığını, sadece topraklarının, haklarının korunması mücadelesini veren direnişçiler olduğunu ifade etti. İslam coğrafyasında yaşanan bu acı olayların dalga dalga yayılarak, tüm Müslümanların vicdanında adalet duygusunu telafisi zor şekilde tahrip ettiğini vurgulayan Erdoğan, Medeniyetler İttifakı için harcadıkları çabanın, Filistin, Afganistan, diğer İslam, Afrika ülkelerinde, yoksul ülkelerde yaşanan elim hadiselerle boşa çıkarılmak istendiğini belirtti. Erdoğan, kuzeyli ve batılı zenginlerin, güneyli ve doğulu yoksulların acılarına, mağduriyetlerine, maruz kaldıkları zulme karşı ilgisiliklerinin, nefret, çatışma, kin, öfke duygularını körüklediğini vurguladı.

-''İnsanlık adına utanç verici gelişme''-
Bu hassas süreçte, bazı ülke devlet başkanlarının da son derece sorumsuz, tehlikeli bir tutum takındıklarını gördüklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: ''Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkozy, 1915 olaylarını seçim malzemesi haline getirdiğinde, bunun ırkçı yaklaşım olduğunu, Fransa ve AB için son derece tehlikeli, ayrımcı girişim olduğunu ifade ettik. Fransa Anayasa Komisyonunu, tarihi bir hatayı düzeltmesinin ardından Sarkozy, daha tehlikeli, daha aleni saldırgan tavır izlemeye başladı. Fransa'da devlet başkanlığı seçimleri öncesinde, bizzat Devlet Başkanlığı tarafından ayrımcılık, yabancı düşmanlığı pervasızca tahrik ediliyor. Sarkozy'nin yabancı düşmanlığını, iç politika malzemesi yaparak, ülkesindeki yabancılara yönelik tehditkar açıklamaları, AB'nin evrensel değerlerini, temel ilkelerini hedef alan son derece tehlikeli açıklamalardır. Gazze'de masum insanlar katledilirken, Afganistan'da her gün insanlar hayatını kaybederken, Suriye'de dünyanın ilgisizliğinden destek alan bir vahşet yaşanırken, Fransa'da eşzamanlı olarak yabancı düşmanlığı sergilenmesi, insanlık adına utanç, kaygı verici bir gelişmedir. Avrupa'nın bir çok ülkesinde ciddi bir tehdit haline gelen yabancı düşmanlığı, Fransa'da artık gizlenemez boyut kazanmıştır. Seçim kazanma uğruna yabancı düşmanlığını, özellikle de İslamafobya'yı körüklemek çok büyük sorumsuzluktur. Avrupalı liderlerin, Avrupa kurumlarının bu tehlikeli tırmanışı görmelerini, derhal tedbir almalarını özellikle bekliyor ve hatırlatıyoruz. Faşizmin bedelini çok ağır ödemiş Avrupa'nın, yeni ve yükselen faşizm dalgası karşısında susması, sessiz kalması, tarihi yanlış olacaktır. Avrupa'nın böyle bir yanlışa düşmeyeceğine, hem sınırları içindeki hem sınırları dışındaki halklarla arasındaki güven duygusunu zedelemeyeceğine inanıyoruz.''


HABERDAR OLMAK İÇİN MAİL BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN
Copyright BeyazGazete.Com ' Tüm Hakları Saklıdır. Web sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. Kaynakları beraberinde belirtilmiştir. Haberleri kopyalamayınız. Norm Yazılım
Ajanslar
yukarı