Beyaz Gazete Ana Sayfa
Genişlet Işıklar
Bu Haber Diğer Kanallarda Nasıl Sunuldu

Sözleri 'Kılıç' gibiydi

17 Nisan 2013 Çarşamba günü yayınlandı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sağlıklı çalışan bir demokraside iktidarın şantaj yapmayacağını, ancak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli eleştiri yaptı diye AK Parti iktidarının şantaj yaptığını öne sürdü.

Kılıçdaroğlu, şantaja asla izin vermeyeceklerini dile getirdi.Partisinin Meclis Grup Toplantısında konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, kanser tedavisi gören Dilek Özçelik'in sorununa değinerek Türkiye'nin kanser ilacını bulamadığını ifade etti.

Dilek'in herşeyi göze alıp bakanı yakaladığını anlatan Kılıçdaroğlu, derdini anlatınca bakanın "Al bu parayı, başka ne yapacağım. Paraları da düşürme." dediğini kaydetti.

Bunu 21. yüzyılın Türkiye'sinde yaşadıklarını belirten Kılıçdaroğlu, buna karşılık Dilek'in bakana da onun gibi düşünenlere de çok güzel ders verdiğini vurguladı. Dilek'in "Ben dilenci değilim Sayın Bakan" dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, "İnsanlık konusunda bir kez daha hayal kırıklığına uğradım, görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda' diyor. O bakan bir eli yağda bir eli balda olan bakandır. O üniversite öğrencisinin tedavi için verdiği mücadeleyi anlayacak kapasitede değildir. Ancak para sıkıştırır avucuna. Sosyal devletin amacı güçsüzleri korumak değil miydi? Tam tersine baştan savıyorsunuz siz onu. İnsanlıktan nasibini alamayanlar Dilek'in halinden anlayamazlar. Dilek Özçelik kim? Birimizin kızı, birimizin gelini olacak, birimizin yeğeni. Bizden birisi. Umutla geleceğe bakan birisi. Siz ona bu muameleyi yapıyorsanız diğer vatandaşlara kimbilir neler yapıyorsunuz. AKP'nin gerçeği budur. Dilek'e yapılan muamele toplum vicdanına atılan bir tokattır." diye konuştu.

"YALANCIDAN BAŞBAKAN OLMAZ"

"Sözde 18 yaşına kadar tüm çocuklar parasız tedavi edilecektir. Gidin çocuğunuzla bakın bakalım paralı mı değil mi? Ne demiştim, yalancıdan Başbakan olmaz." diyen Kılıçdaroğlu, 10 ayrı işlemden para alındığını belirtti.

Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "İlaç katılım payı alıyorlar, muayene katılım ücreti alıyorlar, reçete ücreti alıyorlar, eş değer fiyat farkı, kutu başına para alınıyor, özel hastaneler için yüzde 90'a varan fark, tetkik ücreti farkı, erken muayene farkı, öncelikli tetkik farkı alıyorlar. Bütün bu gerçekleri bilmek zorundayız. Dilek olayı nasıl patladı? Asıl tartışmamız gereken nokta bu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilaç karaborsası diye bir kavram yoktu. Pahalı ilaçlar karaborsaya düştü. İnsanlar tedavi olmak için karaborsadan ilaç temin ediyor."

"ŞANTAJA ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ"

Sağlıklı çalışan bir demokraside iktidarın şantaj yapmayacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli eleştiri yaptı diye AK Parti iktidarının şantaj yaptığını söyledi.

Bahçeli'nin dönemini inceleteceğinin söylendiğini aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Aklın başına yeni mi geldi senin, kafana taş mı düştü? Şantaja asla izin vermeyeceğiz. Ülkeyi yönetiyorsan, yolsuzluk varsa üzerine gidersin. Ama sen gidemezsin. Yolsuzluktan beslenen yolsuzluğu araştıramaz. Sen daha mal varlığının hesabını vermedin. Hesap vermesi gereken adam hesap soracakmış. Önce sen bu millete otur kul hakkını nasıl yediğinin hesabını ver bakalım. Şantajmış, tehditmiş; bunlara papuç bırakamayız. Siz bir ülkede gazetecileri hapse atacaksınız, askerleri, yazarları, avukatları, üniversiteleri hapse atacaksınız. Sonra da siyasi partilere demokrasi üzerinden giderek şantaj yapacaksınız."

"CUMHURİYET DÜŞMANLIĞI YAPIYOR"

Başbakan'a seslenen Kılıçdaroğlu, "Hangi ülkenin Başbakanıyım diyebilir mi; Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanınıyım diye. Nasıl bir anlayıştır bu? TC'yi bakanlıktan siliyor. Bunu yapanlar şimdi birbirine düştü. Takiye kültüründen gelen, yalancılığı kullanan birisi ülkenin milli değerlerini koruyamaz. Cumhuriyet kolay mı kuruldu? Sen Rize'de yırtık ayakkabıyla buraya geldin, bu Cumhuriyet seni Başbakan yaptı. Bu Cumhuriyet bir memurun oğlu olan Kemal Kılıçdaroğlu'nu CHP Genel Başkanı yaptı. Şimdi kalkmışsın Cumhuriyet düşmanlığı yapıyorsun. Erbakan'ın önünde diz çöküp el öpüyorlardı, geriye dönüp arkadan hançerledi. Doğruyu söylemek her zaman kaçınılmaz bir görevdir. Ne olursa olsun bir siyaset adamının doğruyu söylemesi lazım." ifadelerini kullandı.


HABERDAR OLMAK İÇİN MAİL BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN
Copyright BeyazGazete.Com ' Tüm Hakları Saklıdır. Web sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. Kaynakları beraberinde belirtilmiştir. Haberleri kopyalamayınız. Norm Yazılım
Ajanslar
yukarı