''Suriye'deki katliama dur denmelidir''
4 Mart 2012 Pazar günü yayınlandı
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye yönetiminin, bu kadar çok katliam yapıldıktan, bu kadar çok savaş suçu niteliği sayılabilecek suçlar işlendikten sonra bir diyalog şansını tümüyle kapatıyor olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İtalyan mevkidaşı Giulio Terzi di Sant'Agata ile görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Suriye yönetiminin, içeride gösterilere çıkanlara 'terörist ', dışarıda Suriye 'nin geleceği ile toplantılar yapanlara 'hain ' dediğini hatırlatan Davutoğlu, “Her türlü muhalefeti terörist, her türlü toplantıyı ihanet olarak görürseniz zaten yapacağınız reformların anlamı kalmamış olur.” ifadelerini kullandı.
Bir ülkede reformun esas unsurunun, meşru muhalefetin olabileceği gerçeğinin kabul edilmesi olduğuna dikkat çeken Ahmet Davutoğlu, “Suriye yönetimi bunu göstermedi. Hep bekledi ki, istedi ki kendi denetiminde kozmetik bazı reformlar yapılsın ama sistem aynen işlemeye devam etsin. Son yapılan referandumda böyle bir nitelik taşıdığı için Suriye halkı bunu kabul etmedi.” şeklinde konuştu.
Suriye 'de Yemen 'de olduğu gibi bir geçiş süreci ihtimalini değerlendiren Bakan Davutoğlu, şöyle devam etti: “Bu kadar çok katliam yapıldıktan, bu kadar çok savaş suçu niteliği sayılabilecek suçlar işlendikten sonra bir diyalog şansını tümüyle kapatıyor Suriye yönetimi. Ama bir geçiş süreci öngörecek şekilde, Yemen modeli gibi modeller her zaman tartışılabilir. Biz Suriye devletinin iflas etmeden, devlet yapısı çözülmeden devletin halkla barışmasını istiyoruz. Devletin geleceğini tayin etme hakkının halka verilmesini istiyoruz. Bunu da isterken bir müdahale şeklinde değil, Suriyeli kardeşlerimizin iradesine saygı duyduğumuz için böyle söylüyoruz.”
Suriye 'de barışçıl geçişin ana unsurlarını ortaya koyan Arap Birliği planının vakit geçirilmeden uygulanmasını isteyen Davutoğlu, “Güvenlik güçlerini böyle sorumsuzca kullanan bir rejimin bir reform yapabileceğini iddia etmek artık ne Suriye halkı açısından ne de uluslararası toplum açısından inandırıcıdır.” ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, Arap Birliği 'nin uygulanabilir bir plan ortaya koyduğunu vurgulayarak, “Süratle bu plan BM Güvenlik Konseyi 'nde kabul görmeli ve alanda uygulanmalıdır. Doğru yöntem budur.” dedi.
Giulio Terzi di Sant'Agata ise Esed rejiminin son derece sorumsuz davrandığını belirterek, Suriye 'nin iç savaşa doğru gittiğinden endişe duyulduğunu dile getirdi. İtalyan Bakan, “Bir yandan vahşet sürerken bir yandan referandum yapılması, Esed 'in reform için inandırıcılığının kalmadığını gösteriyor.” ifadelerini kullandı.
DİNİ CEMAATLERLE BÖLGEDEKİ GELİŞMELERİ DE ELE ALACAK
Bakan Davutoğlu, bugün Türkiye 'deki dini cemaatlerin temsilcileriyle yapacağı görüşmenin sorulması üzerine ise, bunların nezaket ziyareti olduğunu fakat bölgedeki gelişmelerin de ele alınacağını söyledi.
Mutlak din özgürlüğünü benimseyen Türkiye 'de bütün dini cemaatlerin demokratik bütün haklarını en etkin şekilde kullanmalarının temel bir ilke olduğunu ifade eden Davutoğlu, yurtdışı ziyaretlerinde de cemaat temsilcileriyle bir araya geldiğini hatırlattı. Bakan Davutoğlu, “Bölgesel gelişmeleri de ele almak suretiyle, Türkiye 'de var olan bu dini hoşgörü anlayışının bütün bölgede de sağlanabilmesini teminen neler yapılabileceğini konuşmamız da doğaldır.” dedi.
Bütün dünyada özellikle yakın bölgelerde en fazla ihtiyaç hissedilen hususun, dini ve etnik gruplar arasındaki uyum, bir arada yaşama iradesi ve karşılıklı saygı olduğunu kaydeden Ahmet Davutoğlu, “Bunun olmadığı dönemlerde Balkanlarda ne kadar büyük acıların yaşanmış olduğunu biliyoruz. Şimdi de Ortadoğu 'da maalesef bu anlamda bazı tedirgin edici gelişmeler yaşanmaktadır. Halbuki bütün Balkanlar, Ortadoğu, Kafkaslar 'ın tarihi, bütün etnik toplulukların bir arada yaşadığı, çok kültürlü tarihtir.” ifadelerini kullandı.
“Bölgemizde ve çevre bölgelerde dini barışın sağlanması ve istikrarın temininde karşılıklı saygı temellerinin güçlendirilmesi dış politikamızın ana esaslarından biri olmaya devam edecek.” diyen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bu kapsamda birçok toplantıya ev sahipliği yapmayı düşündüklerini sözlerine ekledi.