26 Mart 2012 Pazartesi günü yayınlandı
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, zorunlu eğitimin ''4+4+4'' modeliyle 12 yıla çıkarılmasını öngören yasa teklifine ilişkin, ''Kesintisiz eğitim Anadolu insanının söz sahibi olmasının önünü kapatan zulüm uygulamasıydı. Milletin talimatını hayata geçiriyoruz'' dedi.
Bozdağ, partisinin Uşak İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, hayata geçirilecek yeni sistemle eğitimde eşitliği sağlayacaklarını söyledi.
Türkiye'de halen uygulanmakta olan 8 yıllık kesintisiz eğitim sisteminin, 28 Şubat sürecinin ürünü olduğunu belirten Bozdağ, şöyle konuştu:
''Tanklar Sincan'da yürüdü, Erbakan başbakandı, hükümet düşürüldü. Eğitim sistemini değiştirdiler. Anadolu çocuğunun üniversitelere giden kapıları kapatıldı. 8 yıllık eğitime geçildiğinde öğretmen sayısı az olunca çocuklar üniversite sınavında yarışamadılar. Birileri rahatsız. Köydeki çocuğun vekil, bakan olmasından rahatsız. Esnafın ve işçinin çocuğunu söz sahibi olmasından rahatsız. Kesintisiz eğitim, Anadolu insanının söz sahibi olmasının önünü kapatan zulüm uygulamasıydı. Milletin talimatını hayata geçiriyoruz, aramızdaki fark bu. Eğitim kesintili olacak. Öğrenciler kabiliyetlerine göre seçmeli derslerde bulunacak. Çocuklarımız hatalarından dönmek istediğinde 4 yılda bir düzeltme imkanına sahip olacak. Bizim yaptığımız, zulüm sistemine son vererek, çocukların kabiliyetleri doğrultusunda eğitim almaları. Demokrasi dışı güçlerin, Türkiye'ye dayattığı bir ayıptan daha memleketi kurtarıyoruz.
Kılıçdaroğlu meclisi muharebe alanına çevirmek için uğraşıyor. Kavga fotoları ile millet iradesinin sağlıklı işlemesini engelliyorlar. Bu parlamento, her şartta çalıştı ve çalışacaktır. Kürsüden milletin sesinin söylenemez hale getirilmesi demokrasiye müdahaledir. Fikirleri susturmaya izin vermeyeceğiz.''
-''Darbeciler yargılanır ve hak ettiği cezayı alır''-
Bozdağ, Türkiye'nin demokrasi alanında gelinen noktada darbeye teşebbüs edenlerin hesap verdiği, yargılandığı bir ülke olduğunu söyledi.
Yaptıkları anayasa değişikliği ile 12 Eylül darbesini yapanların da yargılanmasının önünü açtıklarını, ama muhalefetin bundan da rahatsız olduğunu ifade eden Bozdağ, şöyle devam etti:
''CHP, MHP, BDP her yeri gezdi, yargılanmasınlar diye. Evren Paşa'nın yargılanmasından şikayetçiler. Cezaevlerinde işkence ve zulüm yapanların hesabını sormayıp da neden o zulmü yapanların yanında saf tutuyorsun. Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında iddianame düzenlendi, 4 Nisan'da yargılanmaya başlayacaklar. Darbeyi teşebbüse kalkanlar yargılanacak, darbeyi yapanlar yargılanmayacak; bu bence fantezi. Dünyanın hiçbir yerinde, 'darbeciler yargılanmaz' diyen hukukçu olmaz. Her yerde yargılanır ve hak ettiği cezasını alır. Avukatları Anayasa'nın geçici 15. maddesini öne sürerek yargılanamazlar diyor, ilerleyen günlerde göreceğiz.''
Bozdağ, iktidar olarak sadece milletin gücüne dayandıklarını ve milletle birlikte yürüdüklerini dile getirerek, ''Her düdük çaldığında kaçan bir siyaset, tank gördüğünde geride duran değil, işin üzerine giden bir iktidar var. Tayyip Bey şapka da fötr de giymiyor. Şapka kullanmıyor. Şapkası olanlar şapkasını alıp gitti. Beyhude uğraşıyorsunuz. Enerjinizi harcamayın, iktidarın tek kaynağı milletin iradesidir. Milletin iradesi dışından kimse iktidar olamaz. Darbe veya başka girişilmeden ziyade, milletin kalbine girmeyi zorlayın. Millete tepeden bakarsanız, bu millet size bir şey vermez. Biz, milletimizle birlikte yürüdük'' diye konuştu.
-Sivillerin de şehit sayılması-
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, terör olaylarına da değinerek, yapacakları düzenlemeyle terör nedeniyle yaşamını yitiren vatandaşların da ''şehit'' sayılmasını sağlayacaklarını söyledi.
Muhtaç olsun veya olmasın şehit yakınlarına da yardım yapılacağını belirten Bozdağ, şunları kaydetti:
''Terörle mücadele sırasında sivil vatandaşlarımız bombalardan zarar görüyor. Hayatını kaybedenlere şehit muamelesi yapacağız. Yaralı olanlara da gazi muamelesi uygulanacak. Muhtaçlık belgesini de ortadan kaldıracağız. Muhtaç olsun veya olmasın şehit yakınlarına yardım yapılacak. Başkaları varsın slogan atmaya devam etsin. Bizim sloganla işimiz yok, hizmet için varız. Türkiye'nin içeride ve dışarıda gücü artsın diye çalıştık.
Şehit var, halkımızın yüreği yanıyor. Birileri çıkıp şehit cenazesini parti mitingine dönüştürüyor. Islıkla alkışla cenaze uğurluyorlar. Biz dua ile göndeririz. Slogan milliyetçiliği yapanlar, şehitlerin cenazelerine dahi saygı göstermeyip miting alanına döndürüyorlar. Şehitlerimiz, gazilerimiz bize emanettir. Bunlara sahip çıkmak için adımlar atıyoruz. Yeni bir istihdam imkanı getiriyoruz. Şehit yakınlarının istihdam sayısını ikiye çıkardık, daha da artıracağız.''