Böyle Baba Olur Mu?
31 Ağustos 2012 Cuma günü yayınlandı
Suriye yönetimi tarafından rehin alınan ve işkenceye uğrayan kameraman Cüneyt Ünal'ın anne ve babası, devlet büyüklerinin seslerini duymasını istedi.
Anne Arife Ünal (64), ‘‘Büyüklerimizden ilgi görmek istiyorum. Oğlum kızına bağışlansın. Dönmesini istiyorum Türkiye’ye. Başka bir şey istemiyorum. Devlet büyüklerimiz sesimizi duysun, oğlum bize kavuşsun." dedi.
Suriye yönetimi tarafından alıkonulan ve görüntüleri devlet televizyonunda yayınlanan Türk kameraman Cüneyt Ünal'ın anne ve babası Cihan Haber Ajansı (Cihan)’na konuştu.
Oğlunun arife günü Suriye’ye gittiğini anlatan baba Hikmet Ünal (62), "Bayram günü annesi ile telefonda görüştü. Ben konuşmadım. Annesine 'bayramınız mübarek olsun ellerinizden öperim' demiş. Annesi 'oğlum sesin kötü geliyor' demiş. O da 'çekime giriyoruz' deyince telefon kesilmiş.’’ diye konuştu.
O günden bu yana oğlu ile telefonla görüşemediklerini kaydeden baba Ünal, ‘‘Sürekli cep telefonunu arıyoruz ama kapalı. Hiçbir devlet büyüğümüzden ve sivil toplum kuruluşundan telefon almadık. Televizyonlarda ve gazetedeki haberlerden bir şeyler öğrenebilir miyiz diye gözümüz kulağımız orada. Uyku diye bir şey yok. Sürekli televizyon ekranında gözümüz." şeklinde konuştu.
Baba Hikmet Ünal, AK Parti'nin Gaziantep Milletvekili Ali Şahin'in Twitter hesabından yayımladığı, "Halep'te görev yaparken kaçırılan TRT muhabirimiz Cüneyt Ünal maalesef öldürülmüş." mesajı ile ilgili haberleri izleyince, "Çok kötü olduk.’’ ifadesini kullandı. Ünal, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Japon gazetecinin öldüğü gün onlar çekimdeymiş. Dört gün üzerine hiçbir haber almadık. Kimse de bizi aramadı. Daha sonra sağ olduğunu öğrenince biraz rahatladık. Dışişleri Bakanlığı’nda bir yetkili Suriyeli yetkililerle yazışıyormuş, onları bize iletti. Suriye’nin elinde olduğunu ve sağlık durumunun iyi olduğunu iletti. Bize sakin olmamız gerektiğini söyledi.
Dışişleri Bakanımız eşini aramış. Sağ olduğunu duyunca kendimizi topladık.’’ Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hariç devlet büyüklerinden kimsenin kendilerini aramadığını belirten baba Ünal, ‘‘Bir an önce Türkiye’ye oğlumun sağ salim dönmesini istiyorum. Devlet büyüklerimizin Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanımızın sesimizi duymasını istiyorum. Çocuğumun bir an önce Türkiye’ye dönmesini istiyorum.’’ diye konuştu.
"OĞLUM İÇİN İLAÇLARLA AYAKTA DURUYORUM"
Suriye'de 10 gün önce kaçırılan Türk kameraman Cüneyt Ünal'ın görüntülerinin devlet televizyonlarında gördükten sonra ikinci bir şok yaşadığını anlatan anne Arife Ünal gözyaşlarını tutamayarak devlet büyüklerine şu sözlerle seslendi: "Büyüklerimizden ilgi görmek istiyorum. Oğlum kızına bağışlansın. Dönmesini istiyorum Türkiye’ye başka bir şey istemiyorum. Sesimiz duysunlar oğlum bize kavuşsun." dedi.
İstanbul’da yaşayan gelini ile gün aşırı görüştüklerini kaydeden anne Ünal, "Gelinim, 'Anne üzülme inşallah dönecek, kavuşacağız' diyor. Ama anne olarak duramıyorum." diye konuştu.
Oğlunun işini çok severek yaptığını anlatan anne, "Gazetecilik yapmasını istemiyorum, bir kolay iş istiyorum büyüklerimden. Ama kendi bilir. Döndüğünde 'Anne ben çalışıyorum, niye sen öyle söyledin?' diye tepki verebilir. Ona da karışamam artık kendisi bilir. Böyle bir iş başımıza hiç gelmemişti. Bizi çok yıktı. Çünkü her gittiği yerden bizi arardı. İyi olmasam bile 'iyiyim' derdim. Dört defa anjiyo oldum. Kalp kapakçığımın yarısı çürük. Akciğerimin yarısı çürük. İlaçlarla duruyorum. Ama oğlum için duruyorum." şeklinde konuştu.
Suriye'de rehin alınan oğlunun, kızının doğumuna bile yetişemediğini anlatan anne Ünal, "Sahra doğduğunda Cüneyt Ürdün’deydi. Allah oğlumu önce kızına sonra bana kavuştursun."