24 Mart 2013 Pazar günü yayınlandı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, madde bağımlılığının toplumu içten içe çürüttüğüne dikkat çekerek, “Gençlerimizin, geleceğimizin gözlerimizin önünde çürümesine asla müsaade edemeyiz.
Ülkemizin ve milletimizin istikbalinin madde bağımlılığı yoluyla karartılmasına asla müsamaha gösteremeyiz” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Yeşilay Cemiyeti tarafından başlatılan “Madde Bağımlılığı ile Mücadele” projesine destek verdi. Projenin tanıtım toplantısına katılan Erdoğan, yaptığı konuşmada madde bağımlılığının toplumları içten içe çürüten bir sorun olduğuna dikkat çekti. Madde bağımlılığının toplumda gizlice yayıldığını ifade eden Erdoğan, “Sorun ortaya çıktığında maalesef çoğu zaman geç kalınmış olur. Nice anne baba çocuğu öldüğünde, cezaevine düştüğünde ya da artık geri dönülemez yola girdiğinde sorunu fark etmiş, ne yazık ki sorun karşısında çaresiz kalmıştır. Çocuk yetiştirmek, ona ihtiyacı olan her şeyi vermek, her istediğini yapmak değildir. Modern dünyada gelişmiş toplumlarda çocukların her istediklerine ulaştıklarını ama yine de tatmin olamadıklarını huzura ve mutluluğa ulaşamadıklarını da görüyoruz” dedi.
Çocukların maddi ihtiyaçlarının yanında manevi ihtiyaçlarının olduğunu da ifade eden Erdoğan, “Onun karnını doyurmak, oyuncaklar almak, en pahalı okullarda okutmak o çocuğu bedensel olarak geliştirse de ruhen geliştirmeyecektir. Tıpkı bedenin gıdası gibi ruhun da gıdası vardır. Ruhuna gıda alamayan her çocuk tatminsiz olacak, manen büyük açlık çekecektir. Maddi ihtiyaçlarının yanında manevi ihtiyaçları karşılanmaya çocuklar, boşluğu doldurmak için başka arayışlar içine gireceklerdir. Madde bağımlılığının önüne geçmek için öncelikle anne babaların çocukların manevi ihtiyaçlarına hassasiyet göstermeleri gerekmektedir. Aile en çok da burada önemlidir” diye konuştu.
Emine Erdoğan, çocuklardaki manevi boşluğun aile olmadan giderilemeyeceğini savunarak, şunları söyledi: “Bu nedenle doğan her çocuğumuzu kendi medeniyetimiz, kendi kültürümüzün ışığında yetiştirmek hayati derecede önemlidir. Aile kurumunu yıpratarak, toplumsal değerleri unutarak, gelenekleri çiğneyerek, özümüze yabancılaşarak ideal bir ülke inşa edemeyiz. Yolun daha başındayken bu korkunç soruna karşı topluca mücadele vermek en kararlı şekilde bunun önüne geçmek zorundayız. Gençlerimizin, geleceğimizin gözlerimizin önünde çürümesine asla müsaade edemeyiz. Ülkemizin ve milletimizin istikbalinin madde bağımlılığı yoluyla karartılmasına asla müsamaha gösteremeyiz. Bu anlamlı kampanyayı çok dikkatle takip edeceğim.”