Google ve YouTube çöktü! Big reset!
Geçtiğimiz günlerde Türkiye ve Balkanlar'da dikkat çekici bir olay yaşandı. Google, YouTube ve Gmail gibi hayatımızın merkezinde olan platformlara erişim tamamen kesildi. İlk anda küresel bir sorun olduğu düşünüldü ancak daha sonra problemin Balkanlar'da yoğunlaştığı ortaya çıktı. Bulgaristan, Yunanistan, Arnavutluk ve Türkiye'de internet neredeyse felç oldu.
Böylesi durumlarda hep aynı sorular gündeme geliyor: Bu bir deneme mi? “Büyük reset” dediğimiz sürecin ayak sesleri mi? Yoksa bir siber pandemi kapıda mı?
Aslında bu tablo çok tanıdık. 13-14 ay önce Avustralya'da başlayan, sonra Amerika'ya kadar yayılan büyük internet ve elektrik kesintilerini hatırlayın. Bilgisayarların mavi ekran verdiği, uçuşların iptal olduğu günleri… Benzer bir tablo yeniden karşımıza çıktı. Google her zamanki gibi “sunucularda yaşanan sorun” açıklaması yaptı. Ama insan ister istemez düşünüyor: Bu kadar kritik bir altyapının çökmesi gerçekten bu kadar kolay mı?
Evet, internetin çöküşü aslında bir tuş kadar basit olabilir. Bir sabah uyandığınızda internet yok… Bankanıza erişemiyorsunuz, hastanelerde sistemler duruyor, televizyon yayınları kesiliyor. Sadece 3-4 gün sürecek bir kesintinin bile dünyayı felç etmeye yeteceği ortada.
Bu noktada akla TRT'de yayınlanan “Derin Mor” dizisi geliyor. O dizide de internet ve elektriklerin gidişiyle bambaşka bir dünyaya uyanan bir toplum anlatılıyordu. Hatta İstanbul'dan kuzey ışıklarının bile görüldüğü bir atmosfer yaratılmıştı. Gerçekten de artan güneş patlamaları, elektrik ve internet altyapısına ciddi tehdit oluşturuyor. Ancak bunların bir “bahane” olarak kullanıldığı yönünde de güçlü şüpheler var.
90'larda “ozon tabakası deliniyor, küresel ısınma hayatımızı durduracak” söylemleri nasıl gündemi işgal ettiyse, bugün de güneş patlamaları üzerinden benzer bir atmosfer oluşturuluyor. Oysa mesele daha derin: Yeni bir dünya düzeni kurulacaksa bunun için artık savaşlara ihtiyaç yok. İnsanları eve kapatıp ekonomileri altüst etmek ya da interneti birkaç gün kesintiye uğratmak yeterli.
Hatırlayın, Türkiye'de sadece Instagram 9 gün boyunca kısıtlandığında bile ticaret durmuştu. Şimdi bir düşünün: YouTube, Google, bankacılık sistemleri bir sabah yok olsa… Daha ilkel bir dünyaya uyanırdık. Belki sadece 90'ların dünyasına geri dönmüş gibi oluruz ama ekonomi ve hayatın tüm fonksiyonları felç olur.
Üstelik bu tip olaylar hep Türkiye, Balkanlar ve Ortadoğu hattında yaşanıyor. İspanya ve Portekiz'de elektriklerin kesildiği günleri de hatırlayın. 2017'de, Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edildiği gün yaşanan büyük elektrik kesintilerini de… Teori gibi görünen şeylerin bir anda gerçeğe dönüşmesi mümkün.
Bütün bunlar yaşanırken Çin'in askeri geçit törenini unutmamak gerek. Çin; nükleer füzelerini, insansız araçlarını, hatta dev helikopterlerini tanıttı. Yanında Putin ve Kuzey Kore lideri vardı. Türkiye adına da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan oradaydı. Bu görüntüler yeni dünya düzenine meydan okumanın açık bir ilanı gibiydi.
Bugün Çin'in şehirlerine baktığınızda, Silikon Vadisi'ni aratmayan, hatta ötesine geçen bir yapılanma görüyorsunuz. Çin bambaşka bir yere gidiyor ve dünya buna ister istemez uyum sağlamak zorunda kalacak. Ama bu uyum, Batı merkezli düzen için hiç de kolay olmayacak.
İnternet kesintileri, elektrik arızaları ya da güneş patlamaları… Bunların hiçbiri masum birer tesadüf gibi görünmüyor. Dünya yeni bir döneme hazırlanıyor. Ve bu dönemde sabah uyandığımızda internetin olmaması, hayatın durması ihtimalini artık hiç de uzak görmemek lazım.
Yasal Sorumluluk
Sitemizde yayımlanan köşe yazıları ve yorumlar yazarların kendi görüşleridir.
Tüm hukuki ve cezai sorumluluk yazarlara aittir.
Site yönetimi bu içeriklerden dolayı sorumlu tutulamaz.
Tüm hukuki ve cezai sorumluluk yazarlara aittir.
Site yönetimi bu içeriklerden dolayı sorumlu tutulamaz.
Yazarın Önceki Yazısı
Manifest Grubunun Teşhirciliğini Kimler Savunuyor?
Manifest Grubunun Teşhirciliğini Kimler Savunuyor?
Yazarın Sonraki Yazısı
Sami Yusuf Konserinde Büyük Şok Yaşadım
Sami Yusuf Konserinde Büyük Şok Yaşadım

