MHP Genel Baskani Bahçeli Açiklamasi 'Kent Uzlasmasi Dedikleri PKK Ittifakidir'

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Baskani Devlet Bahçeli, CHP’yi elestirerek, "Kent uzlasmasi dedikleri PKK ittifakidir. Kent uzlasmasi dedikleri ülkemize karsi besinci kol faaliyetidir. CHP düstügü denizde yilana sarilmistir" dedi.

MHP Genel Baskani Bahçeli Açiklamasi 'Kent Uzlasmasi Dedikleri PKK Ittifakidir'
MHP Genel Baskani Devlet Bahçeli, partisinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) ve Merkez Disiplin Kurulu (MDK) Toplantisi sonrasinda açiklamalarda bulundu. MHP’nin gündemi ve siyaseti belirleyen bir parti oldugunu belirten Bahçeli, "Irade ve itibarini teçhiz eden sadece ve sadece büyük Türk milletidir. Milletimizden aldigimiz veya alacagimiz destegi yine milletimize hizmet olarak tahvil etmekle mesulüz. Zira sevdamiz millet, gücümüz devlettir. Allah’in izniyle daha yapacagimiz çok isler, ulasacagimiz çok hedefler vardir. Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in müessir ve mümtaz mevcudiyeti yeminli Türkiye düsmanlarinin uykularini kaçirmakta, alayini birden tir tir titretmektedir" diye konustu.



"Macron’un Ukrayna’ya asker göndermeyi telaffuz etmesi, kabus senaryolarina canlilik kazandirmaktadir"

"Kuzeyimizde süregelen Rusya-Ukrayna savasi, bu savasin yayilmasi, hatta küresel mahiyet almasi için yapilan provokatif tertip ve telkinler baris ümitlerini maalesef sabote etmektedir" diyen MHP lideri Bahçeli, sunlari söyledi:

"Fransa Cumhurbaskani Macron’un Ukrayna’ya asker göndermeyi telaffuz etmesi, bu ülkenin savunma bakaninin Ermenistan’a uzun menzilli füze vereceklerini duyurmasi kabus senaryolarina maalesef canlilik kazandirmaktadir. Macaristan’in geçtigimiz günlerde Isveç’in NATO’ya katilimini onaylamasindan hemen sonra bu tartismanin alevlenmesi, üstelik Kremlin yönetimi tarafindan Macron’un sözlerinin fiiliyata yansimasi halinde NATO ile çatismanin kaçinilmazligina vurgu yapilmasi hafife alinacak bir güvenlik riski degildir. Rusya’nin NATO’yla savasmasi demek Türkiye için beka düzeyinde bir sorun ve sancidir. Bölgesel baris, huzur ve istikrarin temelinden dinamitlenmesi, mütecaviz ve mütehakkim zorlamalarin dip akinti halinde ilerleyis kaydetmesi insanligi felakete sürükleyecektir. Rusya ile Ukrayna arasindaki savasin üçüncü yilinda akliselimin öne çikmasindan, sagduyunun hâkim olmasindan, diplomasi ve diyalog kanallarinin açilmasindan baska makul bir alternatif yoktur. 2022 yilinda Istanbul’da kurulan müzakere masasinin tekrar güncellenerek silahlarin susmasi, sikili yumruklarin açilmasi, bölgemizde baris ikliminin tesis edilmesi Rusya, Ukrayna ve Türkiye basta olmak üzere her ülkenin çikaranidir."

"Israil suçludur, soykirimcidir ve 30 bin masumun hayatina son vermesinin bedelini en agir sekilde ödemelidir"

Israil ile Filistin arasinda derhal ateskes yapilmasi gerektigini ifade eden Bahçeli, "Kalici çözüm ve baris beklentileri kuvveden fiile geçmelidir. Akan kan durmalidir. Soykirimci Israil hesap vermelidir. Türkiye’nin Uluslararasi Adalet Divani’na sundugu sözlü beyani mazlum Filistin halkina tercüman olmus, Israil’in maskesini bir kez daha indirmistir. Filistin halkina yapilan haksizliklar sebebiyle kurallara dayali uluslararasi sistem bugün çöküs asamasina geçmistir. 1948 Soykirim Suçunun Önlenmesi ve Cezalandirilmasi Sözlesmesi kapsamindaki yükümlülüklerini ihlal eden Israil’in aleyhine açilan bir davada yargilanmasi, bu yargilamaya Türkiye’nin hak, hukuk ve insani temelde müdahil olmasi tarihe düsülen cesur bir not, çok degerli bir mücadele timsalidir. Israil’in Uluslararasi Adalet Divani’nin açikladigi geçici tedbirlere tam ve eksiksiz riayeti gecikmeksizin saglanmali, saldirilarina son vermesi için ihtiyaç duyulan mekanizmalar devreye sokulmalidir. Filistin halkinin istedigi adalettir, esitliktir, bagimsizliktir. Hiç kimse, uluslararasi nitelikli hiçbir kurum ve kurulus, bu mesru taleplere sirtini dönmemelidir. Israil’in Dogu Kudüs, Gazze ve isgal altindaki diger Filistin topraklarinin kimligini ve statüsünü degistirme amaci gayrimesrudur, gayri hukukidir, gayri ahlakidir. Böylesi bir dayatma insanlik vicdaninda asla karsilik bulmayacaktir. ABD Baskani Biden’in önümüzdeki pazartesi günü ateskesin olacagini söylemesi en azindan ihtiyatli iyimserligimizi desteklemistir. Israil suçludur, soykirimcidir ve 30 bin masumun hayatina son vermesinin bedelini en agir sekilde ödemelidir. Bir halkin onuru ve serefi yok sayilirken, bir halkin varligi ve güvenligi inkar edilirken, bir halkin hak ve hürriyeti çignenirken sessiz ve seyirci kalmak zulme ortakliktir. Iki devletli çözüm disinda baris ortamina davetiye çikaracak bir baska seçenek kesinlikle yoktur. 1967 sinirlarina haiz, baskenti Dogu Kudüs olan; egemenligini, toprak bütünlügünü ve bagimsizligini tescillemis bir Filistin devletinin kurulmasi tarihen, siyaseten, vicdanen ve hukuken kaçinilmaz bir zorunluluktur" dedi.



"Emeklilerimizin çagrilari haksiz degildir, gerekli iyilestirmeler cömertçe yapilacaktir"

Türkiye yüzyilinda sosyal ve ekonomik sorunlarin, terör ve bölücülük melanetinin üstesinden gelinecegini söyleyen Bahçeli, "Hayat pahaliligi kaderimiz degildir ve bitecektir. Emeklilerimizin çagrilari haksiz degildir, gerekli iyilestirmeler cömertçe yapilacaktir. Enflasyonla mücadele basariya ulasacak, fiyat ve finansal istikrar Türkiye ekonomisinin zincirlerini kiracaktir. Faiz, döviz ve enflasyon siperine yatip ekonomik ve siyasi istismar operasyonunu dört bir koldan ilerletenlerin hevesleri insallah kursaklarinda birakilacaktir. Türkiye, öngörülebilir bir ülkedir. Türkiye, yatirimcilara kucak açan, özel mülkiyete saygi duyan, hukukun üstünlügüne bagli ve demokratik güvenligi tartismasiz olan bir ülkedir. Türkiye, gelecegin parlayan yildizi ve süper gücüdür. Hiç kimse ülkemiz hakkinda kusku uyandiracak, güven ve istikrari baltalayacak bir komploya tevessül etmemelidir. Hiç kimse ülkemizi kötü gösteren, karamsarlik tablolari çizen bir art niyetlilige umut baglamamalidir. Türkiye hepimizindir. Ekonomik huzur ve dirilis her insanimizin hakkidir ve yararinadir" dedi.



"Yerel yönetimlerde kaos ve karmasa son bulmalidir"

Muhalefetin Türkiye’yi karalama ve kundaklama yarisinda oldugunu vurgulayan Bahçeli, sunlari kaydetti:

"Iflah olmaz bir hastalik seviyesindedir. Bu muhalefetin özlemi örselenmis, sesi kisilmis, nefesi kesilmis, takati bitmis, tasallut altina alinmis, her yerinden yaralanmis zayif bir Türkiye’dir. Bu muhalefetin hedefi içine kapanan, etrafina yabancilasan, milli haklarindan ve kutlu hedeflerinden vazgeçen bagimli bir Türkiye’dir. Bu muhalefet Türkiye’ye hepten yabancilasmis, Türk milletiyle gönül bagini ve ahlaki baglantisini çoktan koparmistir. Su hususu herkesin anlamasinda fayda vardir; Türkiye’yi aç hürler, tok esirler ülkesi yapmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. 31 Mart 2024 Mahalli Idareler Seçimleri’nde merkezi yönetimin hedefleriyle örtüsecek, Cumhurbaskanligi Hükümet Sistemi’nin dogasiyla uyum içinde olacak muazzez bir sonucun çikmasi yeni yüzyilin en önemli demokrasi basarisi olacaktir. Yerel yönetimlerde kaos ve karmasa son bulmalidir. Her seyi eline yüzüne bulastiran, adeta kriz üretim merkezine dönüsen, DEM’lendikçe suurunu ve dengesini kaybeden CHP’nin halihazirda yönetimi altindaki belediyelerin milletin iradesiyle toparlanmasi ve düzlüge çikmasi baslica amaç ve arzumuzdur."

"Kent uzlasmasi dedikleri PKK ittifakidir"

"CHP, yerel yönetimlerde basarisizdir. CHP, yerel yönetimlerde acizdir. CHP, yerel yönetimlerde iflastadir, itibarsizdir. CHP, yerel yönetimlerde bölücülere teslimdir, boyun bükmüstür" ifadelerini kullanan Bahçeli, söyle konustu:

"Zilletin anaforuna kapilmis yerel yönetimlerle yeni yüzyilin lider ülke Türkiye’sine ulasmak takdir edersiniz ki ham bir hayal, bosuna bir gayrettir. Ne kadar gizleseler de, ne kadar kaçak güresip zaman zaman zevahiri kurtarmak adina kayikçi kavgasina tutussalar da, CHP ile DEM yan yana, digerleri de yedektedir. Zillet masanin altiyla üstü yer degistirmistir. Oyunu görüyoruz, rol paylasimini okuyoruz. Kent uzlasmasi dedikleri PKK ittifakidir. Kent uzlasmasi dedikleri ülkemize karsi besinci kol faaliyetidir. CHP düstügü denizde yilana sarilmistir. Istanbul’da davetiye polemigi çikaran, cumhurbaskani yardimciligi pesine düserek sehremini görevini terk eden, partisinin es baskani gibi hareket eden mahut sahis için son görünmüstür. Ayni sey Ankara, Izmir ve diger CHP’li ve DEM’lenmis belediyeler için de aynen geçerlidir. Ülkemizin önüne takoz koyanlari kenara çekmek, Türk ve Türkiye Yüzyili yürüyüsüne destek vermek aziz milletimizin artik demokrasi ve irade meselesi haline gelmistir."

"Atatürk bugünkü CHP’yi görseydi emin olunuz ki çizmelerini giyip mavzerini kusanir, bu defa da partisi için kurtulus mücadelesi baslatirdi"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Baskani Özgür Özel’in Türkiye Büyük Millet Meclisindeki konusmasina deginen Bahçeli, sunlari söyledi:

"Özgür Bey’in halüsinasyon görerek grup toplantisinda yaptigi konusma ruh sagligi hakkinda hepimizi kaygilandirmistir. Bu konusmasinda milletvekillerine, ’Atatürk sizden partisini iktidar yapmanizi bekliyor’ diyerek tuhaf bir açiklamada bulunmustur. Bizim anlayamadigimiz Özgür Bey’in hangi ara aziz Atatürk’le temas kurdugu, nasil konustugu, mesajlari ne sekilde aldigidir. Sayet ruh çagirma seanslarina katilip bir sonuca ulastigini iddia ederse kendisine yazik olacak, hayalleri gerçekmis gibi sunmasinin fahis sonuçlarina yakin vadede katlanacaktir. Yok uyduruyorsa, bu defada palavraci ve siyasi meddah olarak anilmayi hak edecektir. Bugünkü CHP, Atatürk’ün partisi degil, DEM’in oyun usagi, Türkiye düsmanlarinin alti oklu uydusudur. Iddiaya bakar misiniz, neymis Atatürk dile gelmis de partisinin iktidar olmasini istemis. Böyle konusan Özgür Bey’in ne yiyip ne içtigine biraz dikkat etmesi samimi tavsiyemizdir. Teröristlerle DEM’lenen bir parti Atatürk’ün partisi olamaz. Terörle mücadeleye hayir diyen bir parti Atatürk’ün partisi olamaz. Bölücülerin elini etegini öpen bir parti Atatürk’ün partisi olamaz. Yerli ve milli silah sanayiine karsi çikan, Karabag’in azatligina sasi bakan, agzina Türk milletini alamayan, Milli Mücadele’den rövans almak isteyen mihraklarla can ciger kuzu sarmasi olan bir parti Atatürk’ün partisi olamaz. Hayatlarinda bir kez dahi olsa ’Ne mutlu Türküm diyene’ sözünü haykiramayanlarin ambargosu altinda bulunan bir parti Atatürk’ün partisi olamaz. Köylüyü küçük gören, milletin demokratik seçimini asagilayan, depremzedeleri suçlayan, yabanci ülkelerde Türkiye’yi kötüleyen bir parti Atatürk’ün partisi olamaz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk demek Türkiye Cumhuriyeti ve soylu milli kahraman demektir. Onun miras ve emanetlerine ihanet edenlerin adini anmasi yüzsüzlüktür. CHP’de Atatürk’ten geriye hiçbir sey kalmamistir. Atatürk bugünkü CHP’yi görseydi emin olunuz ki, çizmelerini giyip mavzerini kusanir, bu defa da partisi için kurtulus mücadelesi baslatirdi. DEM’lenen CHP, Dumlupinar’da ezilenlerin, Izmir’de denize dökülenlerin varisidir."

"Hizmet siyasetinin yerini hezimet siyaseti almamalidir"

"TOGG yapilir, kulp takarlar, bosuna ugrasiyorlar dedikodusu yayarlar" diyen Bahçeli, "Kizilelma havalanir, rahatsiz olurlar, çilgina dönerler, baslarini kuma gömerler. IHA’lari, SIHA’lari dünya konusur, hayirdir savasa mi giriyoruz diyerek göle maya çalarlar. TCG Anadolu denize iner, karalamak için geceyi gündüze katarlar. Yol, köprü, tünel, metro, sehir hastanesi, hizli tren, baraj yapilir, bunlara ne gerek var bahanesinin altina saklanarak yolsuzluk iddiasini dillendirirler. Besinci nesil milli muharip uçagimiz KAAN hamd olsun kanat açar, hepimizin gögsü kabarir; müflisler ve müfteriler ise motor yerli degil, KAAN’in yazilisi hatali, uçsa bile devami gelmez, gelse bile ise yaramaz çarpitmalariyla yapilani yikmak, milli sevinci köreltmek için ugrasirlar. Dedim ya, bu CHP, iktidarin degil, Türkiye’nin karsisindadir. Korkmasinlar, itiraf etsinler, kaçmasinlar gerçeklerle yüzlesmeyi denesinler. Hizmet siyasetinin yerini hezimet siyaseti almamalidir. 31 Mart’ta zafer Türk milletinin olmalidir. 31 Mart’ta zafer Cumhur Ittifaki’nin hanesine yazilmalidir. 31 Mart’ta, 14 Mayis ve 28 Mayis 2023 Cumhurbaskani ve Milletvekilligi Genel Seçimleri teyit edilip, yeni yüzyila Türk milletinin mührü vurulmalidir. Yapamayanlar gitmeli, vatan ve millet sevdalilari gelmelidir. Türkiye’nin gelismesiyle sevinmek, milli gurura ortak olmak; önemle ifade ediyorum ki ne Özgür Bey’i ne de arkadaslarini MHP’li veya AK Partili yapmaz, yalnizca insan yapar, yalnizca bu milletin evladi yapar, yalnizca adam gibi adam yapar" ifadelerini kullandi.

MHP lideri Bahçeli, geçtigimiz hafta TBMM’de DEM Parti Mardin Milletvekili Beritan Günes Altin’in Kürtçe konusmasinin ardindan Meclis Baskanvekili Celal Adan’in mikrofonu kapattirmasina iliskin de, "Huzurlarinizda MHP’nin Baskanvekili Celal Adan beyefendinin Mecliste Kürtçe konusma hevesiyle Türkiye’yi bölmeye adim atanlara karsi sabirli, sogukkanli sekilde konusmayi kesmesi Türkiye’yi bir bölünme esiginden vazgeçirmistir" dedi.

Kaynak: İHA