DSI Kamulastirdigi Tarlalarin Parasini 47 Sene Sonra Köylüye Ödedi
Edirne’de yarim asir önce DSI tarafindan köylünün tarim arazisi üzerine yapilan "Degirmenci Göleti" davasinda dedelerinden kalan kamulastirma bedelleri torunlara nasip oldu.
Proje alaninda bulunan tarlalarin sular altinda kalmasi birçok köylüyü geçim kaynaklarindan etti. Ancak köylülerin magduriyetleri bununla sinirli kalmadi. Kamulastirma bedelleri de Devlet Su Isleri (DSI) Genel Müdürlügü tarafindan köylülere ödenmedi. Köylülerin yillarca idareye yaptigi yasal basvurular ise sonuçsuz kaldi.
Üzerinden geçen yillar, torunlari hak arayisindan vazgeçirmedi. Hak sahiplerinden Turna ailesi, DSI 11. Bölge Müdürlügüne yazili olarak basvurdu ve kamulastirma bedellerini talep etti. Dedeleri gibi olumsuz cevap alan aile solugu mahkemede aldi. Ayni magduriyeti tarlalarindan yüksek gerilim hatti geçmesi nedeniyle de yasayan köylüler dava açtilar.
Uzunköprü Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davalarda kamulastirma bedellerinin hak sahiplerinin mirasçilarina ödenmesine karar verildi.
Emsal karar bütün köylülere umut oldu.
Istanbul Barosuna kayitli avukat Ibrahim Çinar, yaptigi açiklamada, adaletin geç de olsa tecelli ettigini vurguladi.
Yarim asirlik mücadele
Avukat Ibrahim Çinar, “Degirmenci Göleti ve sulama projesi çerçevesinde birçok köylünün arazisi sular altinda kalmistir. O tarihte kamulastirma karari alinmis olmasina ragmen kamulastirma islemleri günümüze kadar tamamlanmamistir. Yaklasik yarim asir sonra müvekkillerim mirasçilar olarak hak arayisini sürdürmüslerdir. Uzunköprü Asliye Hukuk Mahkemesi tarafindan açtigimiz kamulastirmasiz el atma kaynakli tazminat davasinin kabulüne, kamulastirma bedelinin müvekkililer miras payi oraninda ödenmesine karar verilmistir" dedi.
“Adalet er geç yerini buluyor”
Müvekkillerinin magduriyetlerini dile getiren Çinar, "Öncelikle hak sahibi olan ve davalarini kazanan müvekkillerimizi pes etmeyerek haklarini aradiklari için tebrik ediyorum. Bizlere güvendiler ve haklarini alacaklarina her zaman inandilar. Müvekkillerimizin haklari olan kamulastirma bedellerini idareden tahsil ettik. Gönül isterdi ki 50 yil önce dedeleri haklarini alsin ancak, kamulastirma bedelleri bugünkü kusaga nasip oldu. Adalet er geç yerini buluyor" ifadelerini kullandi.
"Mülkiyet hakki anayasal bir haktir"
Müvekkillerinin basina gelen bu durumun münferit bir olay olmadigini da vurgulayan Avukat Çinar, "Ilkemizde kamulastirma karari alinmasina ragmen kamulastirma bedelleri ödenmeyen ya da kamulastirma karari olmaksizin idareler tarafindan fiili ve hukuki el atilan birçok tasinmaz bulunmaktadir. Bu durum mülkiyet hakkinin ihlalidir. Mülkiyet hakki anayasal bir haktir. Mülkiyet hakkina iliskin olan kamulastirma davalari zamanasimina tabi degildir. Sahipleri kamulastirma bedelinin tahsili için her zaman dava açabilirler" diye konustu.
“Vatandaslarimiz büyük bir magduriyet yasamistir”
Edirne’nin Uzunköprü ilçesine bagli Yeniköy Mahalle Muhtari Onur Erkan, “Gölet yapildiktan sonra DSI’den parasini alamayan bir çok vatandasimiz olmustur. Bu nedenle vatandaslarimiz büyük bir magduriyet yasamistir. Simdi istimlak parasini alan arkadaslarimiz oldu. Daha önce basvuranlara ret geliyordu ama simdi toplu olarak hak talebi için basvuruldugunda birkaç kisi parasini almis. Su altinda kalan tarlalar dedelerinden simdiki torunlarina geçtiginden dolayi bu torunlar haklarini aramak için hak talebi için mahkemeye basvuruyor” dedi.
“Hak sahibi hakkindan vazgeçmez”
Edirne’nin Uzunköprü ilçesinde Yeniköy köyünde çiftçilik ile ugrastigini ifade eden vatandaslardan Erdogan Bayraktar, “Yaklasik 50 yol önce burada baraj yapimina baslandi. Bu alan tamamen agaçlikti. Buradaki agaçlar kesilerek baraj yapildi. Tabii o zamanlar ilkokul çaglarindaydik. Bu tarlalarin bir kismi hiç bedeli ödenmeden imza atildigi söylendi. Devlet Su Isleri bu ise pek sicak bakmadi. Insanlar burada parasini alsin diye olumlu yaklasmadi. Yeni nesil kisiler, bu islere biraz daha vakif oldugundan dolayi biz ila paramizi alacagiz deyip avukatlar araciligiyla istimlak bedellerini aldilar. Hak sahibi hakkindan vazgeçmez” ifadelerini kullandi.