37 Kisinin Hayatini Kaybettigi Apartmanla Ilgili Ilk Durusmada Saniklardan Sok Savunma

Adiyaman’da kaçak kat yapilan ve 37 kisinin hayatini kaybettigi Zümrüt Apartmani ile ilgili davasinin ilk durusmasi Adiyaman 2. Agir Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkemede saniklarin sok ifadeleri ise dikkat çekti.

37 Kisinin Hayatini Kaybettigi Apartmanla Ilgili Ilk Durusmada Saniklardan Sok Savunma
Kahramanmaras merkezli 6 Subat depremlerinde Yenisanayi Mahallesi Adnan Menderes Caddesi, Karayollari 87. Sube Sefligi karsisinda bulunan zemin+8 katli Zümrüt Apartmani yikildi ve binada 37 kisi hayatini kaybetti. Adiyaman Cumhuriyet Bassavciligi tarafindan hazirlanan iddianamede saniklara, “Taksirle Birden Fazla Kisinin Ölümüne Neden Olma” suçundan 2 yildan 22 yil 5 aya kadar hapis cezasi istendi. Tutuklu saniklar Teknik Uygulama Sorumlusu Sedat Gökay H., Müteahhitler Yavuz K. ve Bilal K., SEGBIS’ten baglanirken, müstekiler mahkeme salonunda hazir bulundu. Dava dosyasi kapsaminda sirket sahibi Ertugrul K. ise firari olarak araniyor.

Sanik Bilal K.: “Arsa sahibi benden sonra kaçak kat yapmis”

Davanin ilk durusmasinda mahkeme heyeti ilk olarak saniklari dinledi. Saniklardan tutuklu sanik Bilal K., “Hakkimdaki tüm suçlamalari reddediyorum. Ben bu insaati devletin bana verdigi ruhsat ile yaptim. Bu zamana kadar kaçak insaat yapmadim, yaptigim insaatlarin tamami ruhsatlidir. Insaati yaparken tüm kurallara uygun hareket ettim. Kural disi hiçbir eylemim olmadi, böylelikle ben depremi öngörmedim, suçlamayi kabul etmiyorum. Binayi ben kendim yaptim, kimse bana yardim etmedi. Tüm sözlesmeler benim adimaydi. Kimsenin yardimini istemedim. Hiç kimse bina yapilirken müdahale etmedi ve yardimci olmadi. Bina zemin arti 7 veya 8 katliydi, binayi ne zaman teslim ettim hatirlamiyorum. Arsa sahibi Celal C. yapi kullanma belgesi alindiktan sonra kaçak kat yapiyor. Kaçak katin ne zaman yapildigini bilmiyorum. O zaman ben Adiyaman’da degildim. Ayrica depremden sonra daire satisi yaptigimiz Riza Ö., isimli apartman sakini, Celal C.’in apartmanin altinda bulunan isyerinde kolon kestigini, bunu bizzat kendisinin gördügünü söyledi.

Kural disi hiçbir eylemim olmadi, suçsuzum beraatimi talep ediyorum. Ben 74 yasinda hastayim, gözlerim kataraktan dolayi kör oluyorum, ameliyat olmam gerekmektedir. Tahliyemi talep ediyorum. Ameliyat izin verilmesini talep ediyorum” diye savunma yapti.

“Ne imzam ne yetkim var”

Tutuklu sanik Yavuz Karakus ise savunmasinda, “Binanin yapimiyla ilgili asamada, ruhsatta ne imzam ne de yetkim yok. Insaatin hiçbir asamasinda görev yapmadim. Dosyada yer alan kat karsiligi insaat sözlesmesinin tarafinda ben yokum. Benim hiçbir resmi evrakta imzam yoktur. Insaatin babam tarafindan yapildigi açikça söylenmistir. Bu binanin 100 metre ilerisinde yine ayni arsa sahibine ait 2011 yilinda insaatina basladim, 2013 yilinda insaati tamamladim. Bir arsanin insaat için verildigini insaatin kim tarafinda yapildigini arsa sahipleri bilir. Bunlarin beyanlarinda da söz konusu insaatta bir görevim olmadigi anlasilmaktadir. Babam 2004 yilinda ikinci evliligini yapinca biz hesaplarimizi ayirdik. Ben mobilya isi yapiyorum. Kendime ait Zümrüt Tasimacilik Insaat Ltd’yi 2005 yilinda kurdum. Kardesim Ertugrul K., Zümrütsan Insaat isimli firmayi isletiyordu. Babam Bilal K., ise Zümrüt Insaat isimli firmayi isletiyordu. Kimse kimseye ortak degildi. Herkesin hesabi farkliydi. Kardesim Ertugrul K., yikilan binanin 150 metre yakininda kendi adina yaptigi bir bina bulunmaktaydi. Adiyaman halki tarafindan ayni isi ayni isim altinda yapiyoruz diye düsünülerek, benim hakkimda ifade verilmis olabilir. Babam 2011 yilinda müteahhit isini birakti. Babam isi biraktiktan sonra, tamamlayip teslim ettigi binalarin mobilya ve tesisat eksikliginde bizden yardim istendiginde vatandaslar magdur olmasin diye yardimci oluyorduk. Bu yüzden ortak hareket ettigimiz düsünülmüs olabilir. Binanin yapimi asamasinda hiçbir imzam yoktur. Benimle ilgilisi olmayan bir davadan dolayi 1 yildir tutuklu bulunmaktayim. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.



"Tüm kontrolleri yapmis olmama ragmen bina yikildi"

Binanin Teknik Uygulama Sorumlusu Sedat Gökay H. ise savunmasinda, “Yapmam gereken tüm kontrolleri bu binada yapmis olmama ragmen, bina yikildi. Depremin çarpani ve yan binanin çekiçlemesi ile yikildi. Böyle bir olayin yasanmasini hiç istemezdim. Asrin felaketi olan bir depreme maruz kaldik. Dosyada numunelerin nereden alindigina dair fotograf bulunmamaktadir. Donati detaylandirmasi eksikligini kabul etmiyoruz. Adiyaman’da fenni mesullerden bir çogu hakkinda sorusturma baslatilmis ise de tutuklu olan tek fenni mesul benim. Dosyada yer alan bilir kisi raporu eksik düzenlenmistir. Bu nedenle depremin tasarimin kaç kati büyüklügünde olduguna iliskin degerlendirme yapilmasini ayrica bilirkisi heyetinden rapor alinarak etkin yer ivmesi spekturum karakteristik periyotlarina göre göçme olup olmadigini, yikima etkisinin olup olmadigi asilan etkin yer ivmesi ve spekturum karakteristik periyotlarina göre tasariminin kaç kati büyüklügünde depremin meydana geldigi hususunda rapor alinmasini talep ediyorum. Beraatimi talep ediyorum” ifadelerini kullandi.

Saniklarin savunmasinin ardindan müstekiler beyanda bulundu. Davanin 16 müstekisi, saniklarin hepsinden sikayetçi olduklarini dile getirdi. Daha sonra sanik avukatlari taniklarin dinlenmesini istedi. Mahkeme heyeti arar karar ile taniklarin dinlenmesine karar verdi. Taniklarin dinlenmesinin ardindan sanik avukatlari beyanda bulundu.

Mahkeme heyeti tutuklu saniklarin tutukluluk hallerinin devamina, bir sonraki durusmanin 15 Mayis tarihinde görülmesine karar verdi.
Kaynak: İHA