Suriye’de barış ortamı hakim: Esad rejimi dönemindeki mezhep çatışmaları sonlanıyor
Suriye'de dün itibarıyla Beşar Esad rejimi sonlandırıldı. Şam'da kurulacak yeni bir hükümet için çalışmalara başlandı. Yaşanan olaylardan dolayı tedirgin olan bazı eski rejim destekçileri bundan sonra durumlarının ne olacağı konusunda endişeye kapıldı. Ayrıca bölgede bir mezhep çatışması doğması da korkular arasındaydı. Ancak kanlı lider Esad'ın aksine muhalifler Nusayrileri rahatlatan adımlar gerçekleştirip ülkede barış ortamını tesis etti.
Reuters haber ajansı, Esad devrildikten saatler sonra kıyı kenti Tartus ile Lazkiye arasında yaşayan Nusayrilerle görüştü.
ESAD DESTEKÇİLERİNİN GELECEĞİ
Beşşar Esad'ın devrilmesinin ardından, ona bağlı Nusayriler ve diğer sadık topluluklar arasında kafa karışıklığı hakim. Esad destekçisi topluluklar, rejimin devrilmesiyle başlarına ne geleceğini merak ediyordu.
MUHALİFLER GERGİNLİĞE İZİN VERMİYOR
Çoğunluğu Nusayrilerin yaşadığı Lazkiye ve Tartus'ta protestolar patlak verdi. Kent sakinleri, 1971'den 2000 yılında ölümüne kadar Suriye'yi yöneten Hafız Esad'ın heykellerini yıktı ve Esad karşıtı sloganlar attı.
Protestolara tanıklık eden ve isminin açıklanmasını istemeyen sahil kesimindeki bir Nusayri, protestoların barışçıl yapısından etkilendiğini ve şu ana çok az mezhepsel gerginlik yaşandığını bildirdi.
Nusayri, 'Böyle devam ederse, endişelenecek çok az neden var. Bu, Libya modeline gitmediğimiz ve korkmamız gerektiği söylenen her şeyin doğru olmadığı anlamına gelir.' ifadelerini kullandı.
NUSAYRİLER KENDİNİ GÜVENDE HİSSEDİYOR
Humus'u ele geçiren muhaliflerin şehirdeki hükümet binaları ve güvenlik şubelerini aradığını ancak bunları yağmalamadığını veya mallara zarar vermediğini söyleyen bölge sakinleri, bunun üzerine rahatlama hissettiklerini belirtti.
Humus'un Nusayri Zahraa mahallesinin sakinleri, evlerinde kalacaklarını ve her türlü şiddete karşı olduklarını belirten bir bildiri yayınlayarak, muhaliflerin diğer bölgelerde yaptıkları gibi sorumlu davranmaya çağırdı. Mahalle sakinlerine göre muhalifler bildiriye uyarak, mahalleye girmediler.
REJİM DÖNEMİ MEZHEPÇİLİK BİTTİ
Pazar günü Reuters'a konuşan bir başka Nusayri, muhaiflerin şimdiye kadar, özellikle de Nusayri nüfusun yoğun olduğu Humus kentindeki hareket tarzlarının, bölgedeki birçok kişinin rejimin uzun süredir dile getirdiği gibi katliamlarla karşı karşıya kalacakları yönündeki endişelerini giderdiğini belirtti.
ESAD'I DESTEKLEMİŞLERDİ
Esad ve üst düzey askeri yetkililerin çoğunun mensup olduğu Nusayriler, Esad'ın iç savaş sırasında kendi rejimine karşı başlattığı Sünni ayaklanmayı bastırma kampanyasına büyük ölçüde destek veriyordu.
Bu baskının en sert uygulayıcıları çoğunlukla Nusayri toplumundan gelen, Şebbiha adı verilen zalim mezhepçi milislerdi.
Suriye'deki savaşın başlarında, birçok Nusayri, isyanın giderek mezhepselleşmesiyle birlikte, Esad'a karşı dini bağlılıkları nedeniyle rejimi desteklemekten başka çareleri olmadığını hissettiklerini ifade etti.
SURİYE'DE DİNİ NÜFUSUN DURUMU
Uzmanlara göre, ülkenin 23 milyonluk nüfusunun yaklaşık yüzde 10'unu Nusayrilerin, yüzde 70'ini ise Sünni Müslümanların oluşturduğu ve önemli sayıda Hristiyan, Dürzi ve diğer dini azınlıkların da yaşadığı tahmin ediliyor.
ESAD DESTEKÇİLERİNİN GELECEĞİ
Beşşar Esad'ın devrilmesinin ardından, ona bağlı Nusayriler ve diğer sadık topluluklar arasında kafa karışıklığı hakim. Esad destekçisi topluluklar, rejimin devrilmesiyle başlarına ne geleceğini merak ediyordu.
MUHALİFLER GERGİNLİĞE İZİN VERMİYOR
Çoğunluğu Nusayrilerin yaşadığı Lazkiye ve Tartus'ta protestolar patlak verdi. Kent sakinleri, 1971'den 2000 yılında ölümüne kadar Suriye'yi yöneten Hafız Esad'ın heykellerini yıktı ve Esad karşıtı sloganlar attı.
Protestolara tanıklık eden ve isminin açıklanmasını istemeyen sahil kesimindeki bir Nusayri, protestoların barışçıl yapısından etkilendiğini ve şu ana çok az mezhepsel gerginlik yaşandığını bildirdi.
Nusayri, 'Böyle devam ederse, endişelenecek çok az neden var. Bu, Libya modeline gitmediğimiz ve korkmamız gerektiği söylenen her şeyin doğru olmadığı anlamına gelir.' ifadelerini kullandı.
NUSAYRİLER KENDİNİ GÜVENDE HİSSEDİYOR
Humus'u ele geçiren muhaliflerin şehirdeki hükümet binaları ve güvenlik şubelerini aradığını ancak bunları yağmalamadığını veya mallara zarar vermediğini söyleyen bölge sakinleri, bunun üzerine rahatlama hissettiklerini belirtti.
Humus'un Nusayri Zahraa mahallesinin sakinleri, evlerinde kalacaklarını ve her türlü şiddete karşı olduklarını belirten bir bildiri yayınlayarak, muhaliflerin diğer bölgelerde yaptıkları gibi sorumlu davranmaya çağırdı. Mahalle sakinlerine göre muhalifler bildiriye uyarak, mahalleye girmediler.
REJİM DÖNEMİ MEZHEPÇİLİK BİTTİ
Pazar günü Reuters'a konuşan bir başka Nusayri, muhaiflerin şimdiye kadar, özellikle de Nusayri nüfusun yoğun olduğu Humus kentindeki hareket tarzlarının, bölgedeki birçok kişinin rejimin uzun süredir dile getirdiği gibi katliamlarla karşı karşıya kalacakları yönündeki endişelerini giderdiğini belirtti.
ESAD'I DESTEKLEMİŞLERDİ
Esad ve üst düzey askeri yetkililerin çoğunun mensup olduğu Nusayriler, Esad'ın iç savaş sırasında kendi rejimine karşı başlattığı Sünni ayaklanmayı bastırma kampanyasına büyük ölçüde destek veriyordu.
Bu baskının en sert uygulayıcıları çoğunlukla Nusayri toplumundan gelen, Şebbiha adı verilen zalim mezhepçi milislerdi.
Suriye'deki savaşın başlarında, birçok Nusayri, isyanın giderek mezhepselleşmesiyle birlikte, Esad'a karşı dini bağlılıkları nedeniyle rejimi desteklemekten başka çareleri olmadığını hissettiklerini ifade etti.
SURİYE'DE DİNİ NÜFUSUN DURUMU
Uzmanlara göre, ülkenin 23 milyonluk nüfusunun yaklaşık yüzde 10'unu Nusayrilerin, yüzde 70'ini ise Sünni Müslümanların oluşturduğu ve önemli sayıda Hristiyan, Dürzi ve diğer dini azınlıkların da yaşadığı tahmin ediliyor.