Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail'e silah ambargosu uygulanmalı
Riyad'da konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'e silah ambargosu uygulanması ve Filistin'i daha çok devletin tanıması gerektiğinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yoğun diplomasi trafiği sürüyor.
Geçtiğimiz hafta Kırgızistan ve Macaristan'a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sabah saatlerinde Riyad'a gitti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirve Toplantısı'nda konuştu.
Burada önemli mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeminde Gazze vardı.
Gazze'de yaşananlara dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinde şu ifadelere yer verdi:
'İSRAİL'E SİLAH AMBARGOSU UYGULANMALI'
Filistinli kardeşlerimizin kendi işlerinde milli birlik sağlayabilmelerini gönülden arzu ediyoruz. Bunu da ayrıca teşvik ediyoruz. İslam ülkeleri olarak İsrail'e karşı atılabilecek adımlara öncülük etmeliyiz.
Her şeyden önce İsrail'e silah ambargosu uygulanması İsrail'le ticaretin sonlandırılması ve İsrail'in saldırganlığı sona ermedikçe uluslararası alanda tecrit edilmesi son derece önemlidir.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Uluslararası Adalet Divanı'nın istihbari kararının hayata geçirilmesine ilişkin Filistin kararını 18 Eylül'de kabul etti. Bunun uygulanmasını yakından takip etmemizin önemli olduğunu düşünüyorum.
'50 BİN FİLİSTİNLİ ŞEHİT OLDU'
İsrail'in Gazze ve diğer Filistin topraklarında gerçekleştirdiği katliamda bugüne kadar yüzde 70'i çocuk ve kadın 50 bin Filistinli şehit oldu. Şehitlerimiz arasında siyasetçiler, direniş önderleri ve Hamas'ın siyasi kanadında ateşkes ve barış için gayret gösteren kardeşlerimiz bulunuyor. Tüm şehitlerimizi burada bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum.
'TÜRKİYE BUGÜNE KADAR GAZZE'YE 84 BİN TONDAN FAZLA YARDIM GÖNDERDİ'
Netanyahu hükümeti bir yandan İran'a yönelik askeri gerilimi tırmandırırken diğer yandan Lübnan'a saldırılarını sürdürüyor. İsrail insani yardımların dahi Gazze'ye ulaştırılmasına tahammül edemiyor. Sevk edilen yardım malzemelerini aylardır Mısır'da bekletiyor. Bir yandan acil ateşkes sağlanmasına odaklanırken diğer yandan Gazze'ye insani yardımların ulaştırılması konusunda acil çözüm yollarını bulmamız şarttır. Türkiye bugüne kadar Gazze'ye 84 bin tondan fazla yardım göndermiştir.
Engellemeler kalktığında çok daha fazlasını göndermeye de hazırdır. İsrail parlamentosu geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler Yardım Kurulu'nun UNRWA'yı yasaklamak suretiyle iki devletli çözümü ortadan kaldırmayı, Filistinli mültecilerin ana vatanlarına dönüşlerine engel olmayı amaçlamaktadır.
'MÜSLÜMAN ÜLKELER TEPKİ GÖSTERMEKTE YETERSİZ KALDI'
İsrail'in amacı Gazze'ye yerleşmek Doğu Kudüs dahil olmak üzere Batı Şeria'daki Filistin varlığını yok etmek ve nihayetinde ilhak etmektir. Adım adım buraya doğru bir gidiş söz konusudur. Buna engel olmalıyız. Bir avuç Batılı ülke İsrail'e askeri siyasi ekonomik ve moral açıdan her türlü desteği verirken Müslüman ülkelerin tepki göstermekte yetersiz kalması maalesef sahadaki durumun bu noktaya gelmesine yol açmıştır.
Uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler şartı temelinde Filistin'de soykırım suçu işleyenlere özellikle zorlayıcı tedbirler alınması için girişimlerimizi eş güdüm halinde sürdürmemiz fevkalade önemlidir. Aramızdaki görüş ve tutum farklılıklarının ortak davalarımızda bizlere ayak bağı olmasına izin veremeyiz.
Geçtiğimiz hafta Kırgızistan ve Macaristan'a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sabah saatlerinde Riyad'a gitti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirve Toplantısı'nda konuştu.
Burada önemli mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeminde Gazze vardı.
Gazze'de yaşananlara dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinde şu ifadelere yer verdi:
'İSRAİL'E SİLAH AMBARGOSU UYGULANMALI'
Filistinli kardeşlerimizin kendi işlerinde milli birlik sağlayabilmelerini gönülden arzu ediyoruz. Bunu da ayrıca teşvik ediyoruz. İslam ülkeleri olarak İsrail'e karşı atılabilecek adımlara öncülük etmeliyiz.
Her şeyden önce İsrail'e silah ambargosu uygulanması İsrail'le ticaretin sonlandırılması ve İsrail'in saldırganlığı sona ermedikçe uluslararası alanda tecrit edilmesi son derece önemlidir.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Uluslararası Adalet Divanı'nın istihbari kararının hayata geçirilmesine ilişkin Filistin kararını 18 Eylül'de kabul etti. Bunun uygulanmasını yakından takip etmemizin önemli olduğunu düşünüyorum.
'50 BİN FİLİSTİNLİ ŞEHİT OLDU'
İsrail'in Gazze ve diğer Filistin topraklarında gerçekleştirdiği katliamda bugüne kadar yüzde 70'i çocuk ve kadın 50 bin Filistinli şehit oldu. Şehitlerimiz arasında siyasetçiler, direniş önderleri ve Hamas'ın siyasi kanadında ateşkes ve barış için gayret gösteren kardeşlerimiz bulunuyor. Tüm şehitlerimizi burada bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum.
'TÜRKİYE BUGÜNE KADAR GAZZE'YE 84 BİN TONDAN FAZLA YARDIM GÖNDERDİ'
Netanyahu hükümeti bir yandan İran'a yönelik askeri gerilimi tırmandırırken diğer yandan Lübnan'a saldırılarını sürdürüyor. İsrail insani yardımların dahi Gazze'ye ulaştırılmasına tahammül edemiyor. Sevk edilen yardım malzemelerini aylardır Mısır'da bekletiyor. Bir yandan acil ateşkes sağlanmasına odaklanırken diğer yandan Gazze'ye insani yardımların ulaştırılması konusunda acil çözüm yollarını bulmamız şarttır. Türkiye bugüne kadar Gazze'ye 84 bin tondan fazla yardım göndermiştir.
Engellemeler kalktığında çok daha fazlasını göndermeye de hazırdır. İsrail parlamentosu geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler Yardım Kurulu'nun UNRWA'yı yasaklamak suretiyle iki devletli çözümü ortadan kaldırmayı, Filistinli mültecilerin ana vatanlarına dönüşlerine engel olmayı amaçlamaktadır.
'MÜSLÜMAN ÜLKELER TEPKİ GÖSTERMEKTE YETERSİZ KALDI'
İsrail'in amacı Gazze'ye yerleşmek Doğu Kudüs dahil olmak üzere Batı Şeria'daki Filistin varlığını yok etmek ve nihayetinde ilhak etmektir. Adım adım buraya doğru bir gidiş söz konusudur. Buna engel olmalıyız. Bir avuç Batılı ülke İsrail'e askeri siyasi ekonomik ve moral açıdan her türlü desteği verirken Müslüman ülkelerin tepki göstermekte yetersiz kalması maalesef sahadaki durumun bu noktaya gelmesine yol açmıştır.
Uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler şartı temelinde Filistin'de soykırım suçu işleyenlere özellikle zorlayıcı tedbirler alınması için girişimlerimizi eş güdüm halinde sürdürmemiz fevkalade önemlidir. Aramızdaki görüş ve tutum farklılıklarının ortak davalarımızda bizlere ayak bağı olmasına izin veremeyiz.