Op. Dr. Ufuk Yilmaz Açiklamasi 'Tüp Bebekte Gebelik Basarimiz Dünya Oraninin Üstünde'

Tip teknolojisinin en hizli gelistigi alanlarin basinda gelen tüp bebek tedavisi ile her yil binlerce çift çocuk sahibi oluyor. Tüp bebek tedavisinde uygulanan teknikler ile ilgili bilgilendirmelerde bulunan Medical Park Karadeniz Hastanesi Kadin Hastaliklari Dogum ve Tüp Bebek Uzmani Op. Dr. Ufuk Yilmaz, çiftlere uyarilarda bulundu. Tüp bebek tedavisinin yardimci üreme teknikleriyle çocuk sahibi olma yöntemi oldugunu hatirlatan Op. Dr. Yilmaz, “Hastadan yumurtanin ve spermin disariya alinmasi ve disarida döllenmesi, döllendikten sonra embriyonun olusmasi ve embriyonun tekrar rahim içerisine yerlestirilmesi olarak adlandirabiliriz. Tüp bebek tedavi için sartlarimiz var. Genelde adetli dönemde baslaniyor ama hastanin ilk önce uygun olmasi gerekiyor. Daha önce basit tedavileri denemisse asilamalari bitirmisse ya da sperm ve yumurta yoksa direk olarak tüp bebek baslanabiliyor. Baslangiç ise adetin 2. veya 3. günü oluyor. Tüp bebek denemesinde aslinda bir sinir yok. Ama ilk 2 deneme her zaman en basarili denemelerdir. 2’den sonraki denemeler her zaman için daha problemli hale geliyor. Hastalara özel tekitler ve özel testler yapilmasini gerekiyor. Tüp bebek denemelerinde bir taze tedavi yapildiktan sonra 3 ay sonra yeni bir tedavi yapilmasini istiyoruz. Senede hastanin 3 deneme yapmasini tavsiye ediyoruz” seklinde konustu.



“Günümüz çagi hastaligi azalmis yumurta rezervi”

Günümüz çagi hastaliginin azalmis yumurta rezervi olduguna dikkat çeken Op. Dr. Yilmaz, “Artik toplumda ne yazik ki evlenme yasi gecikiyor, kisi is hayatina atiliyor, kariyer derken çocuk daha geri plana birakiliyor. Tabi bu durumda yas ilerledikçe hastalarin gebe kalma oranlari düsüyor. Günümüz çaginin hastaligi olarak azalmis yumurta rezervini özellikle çok sik olarak görüyoruz. Dolayisiyla bu hastalarda özel teknikler kullaniyoruz. Kisiye özel tedaviler yapiyoruz. Özellikle havuzlama dedigimiz biriktirme tedavileri, embriyolardan genetik inceleme yine monosit asisi dedigimiz vücuttaki dogal öldürücü hücrelerin gebeligi engellemesine bagli olarak bunun özel bir testle ortaya çikarilmasi ve sonucunda da hastaya bir rahim içi asisi uygulanarak özellikle 3-4 denemede gebe kalamayan hastalarda böyle bir tedavi kullaniliyor. Böylelikle hamile kalmalarini saglanabiliyor” diye konustu.



“Hormonlu gidalarin çok fazla tüketilmesi yumurta rezervinin azalmasina sebep oluyor”

Kisilerin beslenmeye çok dikkat göstermesi gerektigini isaret eden Op. Dr. Yilmaz, hormonlu gidalardan uzak durulmasini gerektigini vurguladi. Yilmaz, “Azalmis yumurta rezervi dedigimiz hastalarin bu kadar erken yaslarda artik yumurtalarinin azalmasini biz aslinda toplumun zaman içerisinde gelistirmis oldugu beslenme bozukluklarina bagliyoruz. Fast food, pizzalar, pideleri yemek, dogal olmayan besinler, hormonlu gidalarin çok fazla tüketilmesi bu tarz yumurta rezervi azalmasina sebep oluyor. Bu yüzden biz hastalarimiza dogal beslenin, yagdan uzak beslenin özellikle kadinlar için sigara çok ciddi bir faktör. Sigara kesinlikle içmelerini istemiyoruz. Süt, yogurt, peynir bunlarin tüketilmesi yine antioksidani yüksek C vitamini yüksek gidalarin özellikle yesil biber olsun portakal ve limon tarzi yiyeceklerin tüketilmesini tavsiye ediyoruz” ifadelerini kullandi.

“Basari oranimiz dünyanin bir tik üstünde”

Tüp bebek tedavisinde taze transfer yapmadiklarini belirten Op. Dr. Yilmaz, su bilgileri paylasti:

“Hastayi degerlendiriyoruz. Gebelik sansi daha düsük durumdaki hastalar için yumurta havuzlama sistemini çok sik kullaniyoruz. Artik taze transfer hiç yapmiyoruz. Bütün hastalarimizi dondurulmus transfer olarak gerçeklestiriyoruz. Yumurtasi az olanlarda yumurta biriktiriyoruz. Genetige gönderiyoruz, saglikli embriyoyu buluyoruz. Ondan sonra transfer yapiyoruz. Bu hastalarda böylece basari sansimizi yüzde 60’larin üzerine çikartiyoruz. Suanda merkezimizin gebelik basarisi ortalama yüzde 75. yüzde 62’i de eve çocuk getirme oranimiz var ki bu dünya oraninin bir tik üstünde.”

“Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda’dan hastalarimiz oluyor”

Tüp bebek tedavisine yurtdisindan talep oldugunu dile getiren Op. Dr. Yilmaz, “Özellikle komsumuz Gürcistan’dan bu konuda çok ciddi bir talebimiz var. Oradaki tedavi tekniklerinin biraz daha geri kalmasina bagli olarak çok fazla hastamiz geliyor. Yine yurtdisinda Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda’dan hastalarimiz oluyor. Oradaki kurallar çok kati. Çocuk sahibi olsun ya da olmasin çok önemsenmiyor. 1-2 deneme yapiyor oldu ya da olmadi farkli tekniklere gitmiyorlar. O yüzden Hollanda’da, Belçika’da basarisiz denemeleri olan hastalar bize geliyorlar. Biz burada tedavilerini düzenliyoruz, yapiyoruz ve hastalar gebe olarak oraya geri gidiyorlar” açiklamasinda bulundu.

“Yas, evlilik geciktiriliyor, kariyer nedeniyle ertelemeler yapiliyor”

40 yasindan sonra hastalarin gebe kalma sansinin çok azaldigini söyleyen Op. Dr. Yilmaz, “Hastalarimiza çocuk sahibi olmak için geç kalmamalarini tavsiye ediyorum. Çünkü yas, evlilik geciktiriliyor, kariyer nedeniyle ertelemeler yapiliyor. En azindan hastalarimiz evlendikten sonra bir yumurta rezervlerini kontrol ettirip bir problemleri olup olmadigina baktirmalarini çok tavsiye ediyoruz. Varsa geç kalmadan tedaviye baslamalarini özellikle istiyoruz. 40 yasindan sonra ne yaparsaniz yapin hastanin gebe kalma sansi çok çok azaliyor” dedi.



“Üçüz hastayi hiç unutamiyorum”

Çok sayida basarili sonuca ulasan Op. Dr. Ufuk Yilmaz, unutamadigi bir anisi oldugunu söyledi.

Op. Dr. Yilmaz, “Tüp bebek tedavisinde çok özel bir animiz var. Bir tüp bebek hastasinda yumurta topladiktan sonra transfer yaptik. Hastamizin daha sonra mutlu sonucunu aldik. Ultrason ile bakinca üçüz hamile oldugunu gördük. Hastamiz 2 gün sonra yumurtaliginin dönmesi problemi ile geldi. Bu hastamiza laparoskopik olarak yumurtalarini geri çevirdik. Genelde bu tarz hastalarin tekrarlama egilimi yoktur. Hasta 1 hafta sonra ayni sikâyet ile tekrar geldi. 1 kez daha ameliyat etmek zorunda kaldik. Üçüz bir hastayi 2 kez ameliyat ettikten sonra saglikli bir üçüz gebelik dogurtmak her zaman nasip olmuyor. Bu hastayi hiç unutmam” diyerek sözlerini noktaladi.