Ekrem İmamoğlu'ndan kendisine teşekkür etmeyen Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Başkanı Konstantin Yuvanidis'e tehdit telefonu

Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Başkanı Konstantin Yuvanidis'in hastane yangınından sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etmesi, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu rahatsız etti. Yuvanidis'i, verdiği röportajdan sonra arayan İmamoğlu, kendisine teşekkür etmediği için adeta tehditler savurdu. Telefon görüşmesini videoya almayı tercih eden İmamoğlu Yuvanidis'e, "Niye İmamoğlu'yla telefonda görüştüm demiyorsunuz?" diyerek tepki gösterdi.

Ekrem İmamoğlu'ndan kendisine teşekkür etmeyen Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Başkanı Konstantin Yuvanidis'e tehdit telefonu
Ekrem İmamoğlu'ndan kendisine teşekkür etmeyen Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Başkanı Konstantin Yuvanidis'e tehdit telefonu
Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Başkanı Konstantin Yuvanidis, hastanelerinde çıkan yardım boyunca ve sonrasında kendilerini yalnız bırakmayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkürlerini iletmişti.

'ERDOĞAN BİZİ HİÇ YALNIZ BIRAKMADI'
Yuvanidis, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı:

'Çok büyük bir yıkım yaşadım. Bu hastaneye 40 yıl emek verdim. Allah devletimizden razı olsun. Cumhurbaşkanımız yangın olduğu andan itibaren bizi hiç yalnız bırakmadı. Talimatlar verdi, sürekli ilgilendi. Önce Allah'a sonra Recep Tayyip Erdoğan'a minnettarım. Vali bey, Zeytinburnu Belediye Başkanı da yangın sonrası binanın temizliğini ve onarımı için gerkeli çalışmaları yapıyor. Yılbaşında tadilat ve çalışmalarımızın biteceğini ve yeniden açılacağını düşünüyoruz.'

'NİYE İMAMOĞLU'YLA GÖRÜŞTÜK DEMİYORSUNUZ?'
Bu açıklamadan rahatsızlık duyan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Konstantin Yuvanidis'i arayarak adeta tehdit etti. Telefon konuşmasını videoya almayı tercih eden İmamoğlu, röportajda kendisinden söz etmeyen Yuvanidis'e tepki gösterdi.

İşte Ekrem İmamoğlu'nun tehditler savurduğu konuşması:

'Sizin röportajınızdan rahatsızım. Sizi arama ihtiyacı hissettim. Benim sadece yangın günü geldiğimi, sonra gelmediğimi ifade etmişsiniz. Ben oraya bir gün sonra tam yedi kişilik ekip yolladım. Bundan bahsetmiyorsunuz bir. İkincisi, orada olsaydım milleti oradan kovardım demişsiniz. Kimseyi kovmaya gücünüz yetmez. Hele beni hiç yetmez. Bunu bilin. Ne yazdıklarına bir bakın.

Biz sizden teşekkür beklemiyoruz onu söyleyeyim. Ben zaten konuşmalarımda söyledim görevimizi yaptık diye ama yukarıdan aşağıya herkese teşekkür edince itfaiyeye teşekkür etmemenizi çok manidar buldum. Ben bu röportajınızı da talihsiz bir röportaj olarak görüyorum. Hiç yakıştıramadım size. Ben orada sizi telefonla aradım sonra görüştük. Niye İmamoğlu'yla telefonda görüştüm demiyorsunuz? Sayın başhekimle orada konuştuk, ettik. Her türlü yardıma, desteğe hazırız diye ekibimi yolladım ondan bahsetmiyorsunuz. Yani benim size istirhamım şu, kadim bir kurumun başındasınız, bir vakfın ve şifa yurdunun başındasınız. Şahsınız beni ilgilendirmiyor ama yurt ilgilendiriyor. Her zaman oranın yanındayız. Siyasete niyetiniz varsa beni ilgilendirmiyor.'