Bursali Tarihçiden Literatüre Katki

Harmancik ilçesine bagli Hopan Danismend Köyü’nden olan tarihçi Doç. Dr. Celil Bozkurt yaptigi çalismada tarihin üzerindeki sir perdesini biraz olsun aralamayi ve yanlis aktarilan tarihi bilgilerin bilimsel yolla ortaya koymaya çalistigini ifade etti.

Bu sebepler popüler bir yapim olan Payitaht Abdülhamid dizisinde Ertugrul Süvari Alayinin yanlis yansitilmasini kabul etmedigini vurgulayan Celil Bozkurt ‘’ Bu konu Türk medyasinda popüler bir konu olmaya devam ediyor. Süvari Ertugrul alayi en son Payitaht Abdülhamid filminde birkaç sahnede de yer aldi. Fakat sahnede bazi yanlislar da göze çapti. Yanlis bilgilerle lanse edilen bu konuyu daha bilimsel verilerle ortaya koymak üzere çalismalara basladim’’ dedi.

Celil Bozkurt toplumun büyük ilgi gösterdigi dizi ve filmlerde tarihi açidan daha hassas olunmasi gerektigini belirterek su ifadeleri kullandi:

‘’Bu kadar önemli olan, filmlere konu olan ve duvarlari resim olarak süsleyen içerigin bilimsel olarak ele alinmasinin kaçinilmaz oldugunu düsündüm. Genel olarak Sultan Abdülhamid’in Karakeçeli asiretinden kurdugu bir muhafiz alayinin onu savunduguydu. Yildiz sarayi içerisindeki muhafiz bölügü resmi adiyla Mahiyeti Siniye Süvari Bölügü olacak, filmde islenen bu bölük. Bahsi geçen askerler Sögüt ve civarinda seçiliyor. Ama bunun disinda bir de Süvari Ertugrul alayi olarak bilinen baska bir birlik var. Bu tarihi gerçege ragmen dizide buna dikkat edilmemis ve bu iki birlik Süvari Ertugrul Alayi olarak ele alinmis. Bu iki birlik arasindaki kesin çizgilerin çizilmesi gerekiyordu. Süvari Alayi Yildiz Sarayi disinda Davutpasa Kislasinda faaliyet gösteriyor ve zaman zaman birkaç bölügü Yildiz çevresine geliyor. Dizide Ertugrul Alayi olarak islenen kisimda resmi adiyla Mahiyeti Siniye Süvari Bölügü dedigimiz bölükle ilgili bir olay. Burada dogru bir danisma ekibi olmadigi için iki birlik birbirine karistirilmis.’’

Asil arastirma alaninin cumhuriyet tarihi oldugunu sözlerine ekleyen Doç. Dr. Celil Bozkurt, dag yöresiyle de ilgili projeleri oldugunu söyledi.

Bozkurt tarihi ve kültürel mirasin daha fazla gözardi edilmemesi gerektigini vurgulayarak, ‘’Mutlaka dag yöresiyle ilgili bir projem var. Insallah yakin zamanda Harmancik, Büyükorhan, Keles, Orhaneli’yi kapsayan çalismalar yapacagiz. Biz dag yöresiyiz tek bir kültürel kökten geliyoruz. Bizim tarihi mirasimiz da tek, bunu asla bölemeyiz. Buralari dolasacagiz, araziye girecegiz. Karis karis kesfedecegiz. Öncelikle bu tarihsel mirasi kayit altina alacagiz. Sadece kayit altina almakla yetinmeyerek bunlari duyuracagiz. Gerektiginde buralara turlar düzenleyecegiz. Bu tür dogal ve tarihi unsurlar içeren alanlara ve cografyalara büyük ilgi var. Biz bu mirasimizi o insalara sunacagiz. Ondan sonra dag yöresi Türkiye’de isim yapacak, hep birlikte görecegiz’’ dedi

DAGDER tarafindan düzenlenen Arsivden Hafizaya Bizim Tarihimiz programi kapsaminda gerçeklestirilen etkinlik Doç. Dr. Celil Bozkurt’un kisa söylesinin ardindan kitaplari imzalamasiyla sona erdi.