Adalet Bakani Bozdag Açiklamasi 'Haksiz Tahrik Konusu Tartismaya Açilmali'

Adalet Bakani Bekir Bozdag, son günlerde tartismalara neden olan ‘haksiz tahrik’ konusunun yeniden tartisilmasi gerektigini belirterek, “Tasarlayarak ya da canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme suçunun islenmesi halinde tahrik nasil uygulanmali. Ya da uygulanmamali mi” dedi.

Adalet Bakani Bozdag Açiklamasi 'Haksiz Tahrik Konusu Tartismaya Açilmali'
Yargitay’in Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi Ortak Projesi Ulusal Içtihat Forumu’nda konusan Bakan Bozdag, son günlerde tartismalara neden olan ‘haksiz tahrik’ konusuna degindi.

Haksiz tahrik konusunun tartisilmaya açilmasinda fayda gördügünü söyleyen Adalet Bakani Bozdag, sunlari anlatti:

“Son olarak bir tartismaya daha deginmek isterim. Son günlerde her evde, her is yerinde, sokakta, televizyonda tartisilan bir baska hukuk müessesemiz var. Haksiz tahrik müessesesi gerçekten büyük boyutlariyla tartisilmaktadir. Daha önce de yine kadina karsi siddet ve kadin cinayetleri konusunda da haksiz tahrikle ilgili, takdiri indirim nedenleri tartisilmis, simdi de diger 29. maddedeki indirim nedenleri genis bir boyutta tartisilmaktadir. Bu tartismalari elbette faydali görüyoruz. Dogru neticelerin ortaya çikmasi hem Türkiye Büyük Millet Meclis’imize hem de içtihat olusturan Yüksek Yargitay’imiza ve karar verici mahkemelerimize yol göstermesi bakimindan elbette faydali görüyoruz. Ama yüksek heyetinizin huzurunda ifade etmek isterim ki, haksiz tahrikin uygulamasi konusunda yasanan tartismalar, son Pinar Gültekin mahkemesinin karariyla degil baskaca kararlarla da Türkiye’nin gündeminde çok yogun yer aldi. Çünkü sonuçta haksiz tahrik müessesesi, yüzyillardir olan ve bütün hukuk sistemlerinde varligini koruyan bir müessesedir. Bu müesseseye hayatiyet kazandiracak, adalet duygusunu güçlendirecek, uygulamalara vesile kilacak, adaletsizligi önleyecek uygulamalara fren olacak bir içtihat ve bir degerlendirme elbette Yüksek Mahkemenin ve yarginin da son derece üzerinde durmasi gereken bir konu olduguna yürekten inandigimi burada ifade etmek isterim. Bunun siniri, hududu nedir? Belli. Pek çok içtihat da var. Ama belli ki bu içtihatlari bir kez daha gözden geçirmekte ve bu konularda daha genis degerlendirmelere Türkiye’mizin, Yüksek Yargitay’imizin rehberligine bu konuda ciddi bir sekilde ihtiyaci var.”

“Tasarlayarak ya da canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme suçunun islenmesi halinde tahrik nasil uygulanmali”

Bakan Bozdag, söyle devam etti:

“Pek çok konuda oldugu gibi ben Yüksek Yargitay’imizin bu anlamda da yol açici, ön açici kararlara imza atacagina yürekten inaniyorum. Olaylardan ve kararlardan bagimsiz olarak bunlari ifade ediyorum. Öyle degerlendirilmesini de herkesten ifade etmek istiyorum. Haksiz tahrik konusunun Türkiye’de tartisilmaya açilmasinda son derece fayda gördügümü buradan ifade etmek istiyorum. Bir soru sorarak da bu tartismayi Yüksek Yargitay’imizin huzurunda Türkiye kamuoyunun dikkatine sunmak istiyorum. Sadece soru. Bir kanaatimi ifade etmeden. Tasarlayarak ya da canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme suçunun islenmesi halinde tahrik nasil uygulanmali? Ya da uygulanmamali mi? Uygulanacaksa bunun diger suç tipleriyle acaba tasarlayarak ya da canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme suçunun cezai yaptirimi uygulanirken hepsi esit mi olacak? Aralarinda bir skala, bir kademelendirme olacak mi, olmayacak mi? Bunlari tartismakta bunlarla ilgili degerlendirmeler yapmakta ben son derece fayda görüyorum. Ceza hukukçularimizi da, hukukçularimizi da bu meselenin enine boyuna tartisilmasina davet ediyorum. Ve bu tartismalarin hem Türkiye Büyük Millet Meclis’imize hem de Yüksek Yargitay’imiza ve ilk derece mahkemelerimize büyük yararlar saglayacagina yürekten inandigimi ifade etmek istiyorum. Haksiz tahrik müessesesini dogru ve hakki olan bir yere ve istikrarli bir uygulamaya kavusturmak, ne yaparsa yapsin Türkiye Büyük Millet Meclisi hangi maddeyi düzenlerse düzenlesin eninde sonunda Yüksek Yargitay’imizin çok saygin üyelerinin verecegi ya da verdigi istikrarli içtihatlarla mümkün olacaktir. Yolu siz açacak, istikameti siz gösterecek, rehberligi siz yapacak, ilk derecede ve istinafta görev yapan herkesi sizin verdiginiz kararlar elbette aydinlatacak, aydinlatici olacaktir.”

“Biz kadina karsi siddetle mücadele konusunda kadindan yana tarafiz”

Adalet Bakani Bozdag, söyle konustu:

“Türkiye’de kadin haklari ve kadina karsi siddet konusunda son derece önemli adimlar attik. Gerçekten hem Türk Ceza Kanunu’muzda hem de diger mevzuatlarimizda önemli degerlendirmeler, önemli degisiklikler yapildi. 765 sayili Türk Ceza Kanunu’nun kadinlara karsi islenen bazi suçlari siz daha çok iyi bileceksiniz. Kamuoyu bakimindan ifade etmek istiyorum. Adabi umumiye ve nizam-i aile aleyhinde cürümler basligi altinda 8. babda düzenlendigini görüyoruz. Cinsel saldiri suçu dahil pek çok cinsel nitelikli suçlarin kadina karsi degil de adab-i umumiye ve nizam-i aile aleyhine islenen cürümler olarak nitelendirildigini hep beraber gördük. 5237 sayili Türk Ceza Kanunu bütün suçlar bakimindan kadini birey kabul eden her suçun bu cinsel içerikli suçlar dahil adab-i umumiye degil nizam-i aile aleyhine cürüm degil bizzat dogrudan kadin aleyhine islenen suç olarak kabul eden ciddi bir felsefe degisikligini beraberinde getirdi. Kasten adam öldürme suçunun üst soy ya da alt soydan birine karsi islenmesi halinde bildiginiz gibi agirlastirilmis müebbet hapis cezasi veriliyordu. Yapilan son düzenlemelerle 5237’nin ilk hali ve devam eden yillarda yapilan degisikliklerle es ve bosanmis es, kardese karsi islenmesi halinde de nitelikli hal kabul edildi ve agirlastirilmis müebbet hapis cezasi yaptirimina baglandi. Son yaptigimiz düzenlemeyle de biliyorsunuz kadina karsi kasten öldürme suçunun islenmesi halinde failin agirlastirilmis müebbet hapis cezasiyla cezalandirilacagi çok açik ve net bir sekilde yasaya kondu. Bu, kadinlarimizi kasten öldürme suçuna karsi korumak için cezalarin önleyici fonksiyonunun ceza yasamiza ve uygulamamiza yerlesmesi son derece önemli oldugunu buradan ifade etmek isterim. Öte yandan kasten yaralama suçunun da yine ayni sekilde üst soya alt soya karsi islenmesi nitelikli halde bunun içerisine ese karsi, bosanmis ese karsi islenmesi nedenini yine nitelikli haller arasina koyduk ve aile içi siddeti resen takip edilen suçlar arasina aldik. Takibi, sikayete bagli olan suçlarin disarisina çikardik. Biz kadina karsi siddetle mücadele konusunda kadindan yana tarafiz. Bu noktada netiz ve her zaman ifade ettik. Sonuna kadar da bu tarafliligimizi ifade edecegiz. Onun için de Anayasa’mizin 10. maddesine, kadinla ilgili konulari pozitif ayrimcilik olarak düzenledik ve kadinlar lehine yapilan düzenlemelerin Anayasa’mizin esitlik ilkesine aykiri degerlendirilemeyecegini net bir sekilde ifade ettik. Bundan sonra da Türkiye’mizde kadinlar lehine düzenlemeleri yapmaya, adimlari atmaya, esitligi saglamak için gerekirse pozitif ayrimciligi yapmaya tereddütsüz devam edecegimizi buradan bir kez daha ifade etmek isterim.”

“Elestiriler yol gösterici oldugu takdirde yapici olur”

Bakan Bozdag, yarginin kararlarinin elestirilebilecegini, ancak ilk derece mahkemesinin kararinin nihai bir karar olmadigini belirtti.

Bozdag, “Yarginin kararlari elbette elestirilebilir. Bunda hiçbir sey yok. Elestiriler yol gösterici olur, yapici oldugu takdirde. Ama sunu unutmamak lazimdir ki, ilk derece mahkemesi bir karar verdiginde bu nihai bir karar degildir. Sonuçta adi üstünde ilk derece mahkemesi kararidir. Bunun üzerinde istinaf yolu vardir. Onun üzerinde temiz yolu vardir, temyiz mahkemesinin verdigi karar nihai karardir. Kesin karardir. Ortaya çikan kararla bir dava bitmis, neticelenmis, kesinlesmis olmaz. O nedenle de yargilama süreçlerinin sonuna kadar her konuda, her kararda takip edilmesinde Yüksek Mahkememizin nihai karariyla nokta konuluncaya kadar sürecin yürüdügünün bilinmesinde fayda vardir. Elbette hepimizi rahatsiz eden kararlar olabilir. Ama bu kararlar eger dogruysa istinaf ve Yargitay teyit edecektir. Yok eksigi varsa istinaf ve Yargitay düzeltecektir. Yok yanlissa istinaf ve Yargitay o yanlisa Anayasa ve yasalar çerçevesinde müdahale edecek ve o kararlarin dogru zemine oturtulmasina elbette katki saglayacaktir. O yüzden de bu konuda süreçlerin saglikli takip edilmesi, tartismalarin ve elestirilerin hukukun somutluklarinin gözetilerek hukuk içinde ve hukuka uygun biçimde yapilmasinda son derece fayda oldugunu buradan ifade etmek isterim. Türkiye’nin buna ihtiyaci var” dedi.



"Son tartisilan konuda benim de pek çok kimsenin de vicdani sizladi"

Bakan Bozdag, konusmasini su cümlelerle sonlandirdi:

“Son tartisilan konuda elbette insan olarak benim de eminim ki pek çok kimsenin de vicdani sizlamistir. Ama hukuk, hukuk uygulamalari, vicdanlarin Anayasa, kanun, hukuk ve dosya ile bagli oldugunu da Anayasa’mizin 138. maddesi amirdir. Bizim vicdanlarimiz, elbette Anayasa’miza, kanunlarimiza, hukukumuza ve dosyaya bagli olarak hareket etmek ve bu çerçevede vicdani kanaatlerimizle hareket etmek her hukuk görevi yapanin ayrilmaz bir vazifesi oldugunu buradan bir kez daha ifade etmek isterim.”
Kaynak: İHA