Ögretim Üyesi Akin Tercanli, TRT GAP Radyosu'na Konuk Oldu

Tarihi kaynaklara göre Kilis ve yöresinin, M.Ö. 64 yilinda Roma Imparatorluguna baglandigini ve “Ciliza sive Urmagiganti” adini aldigini ifade eden Tercanli, sehrin Roma Imparatorlugunun 395 yilinda ikiye ayrilmasi sonucu Dogu Roma’nin yani Bizans’in topraklari içinde kalarak Halep’le birlikte Bizans Imparatorlugunun Suriye Themasi’na baglandigini belirtti.

Tercanli, Bu baglamda Islami fetihlere kadar Bizans’in kontrolünde kalan sehrin yapi envanterinde Hiristiyanliga ait mekânlari görmenin dogal oldugunu ve tarihi bir bölge olan, konumu itibariyle Mezopotamya’nin en büyük höyüklerinden biri olan Oylum Höyük’ün yaklasik 200 metre kadar güneybatisinda kalan ve Mozaikli Bazilika adiyla kayitlara geçen Mozaikli Kilise’nin hem sehir tarihi hem de Erken Devir Bizans Mimarisi açisindan bilgi veren çok önemli bir yapi oldugunu vurguladi.

Tercanli, uzunlamasina dikdörtgen planli oldugunu belirttigi yapida, zemin mozaiklerinin büyük bir kisminin orijinal dokusunu kaybetmeden günümüze ulasmayi basardigini söyledi.



Bati yönünden girisi olan bazilikanin iç mekâninin iki sira sütunla üç nefe ayrildigini belirten Tercanli, kazi sonucunda iki tane yazit, çok miktarda Roma ve Orta çag dönemlerine ait sikke ve sütun kaidelerine ait kalintilar da bulundugunu aktardi.

Alanin kamulastirilmasinin 2013 yilinda Kültür ve Turizm Bakanliginca gerçeklestirildigini anlatan Tercanli, 2015 yilinda mozaiklerin zarar görmemesi için yapilan kapatma çalismalarinin 2017 yilinda tamamlandigini; erken Devir Bizans mimarisi ve Hiristiyan sanati açisindan yapiyi yerinden görenlere oldukça degerli bilgiler sunan Mozaikli Bazilika’nin üzerinin günümüzde çelik bir örtü ile kapatildigini ve gezilebilir durumda oldugunu ifade etti.