AYM Baskani Arslan Açiklamasi 'Ifade Bir Haktir Ancak Hakaret, Siddete Tesvik Veya Nefret Söylemi Bu Hakkin Sinirlaridir'

Anayasa Mahkemesi (AYM) Baskani Zühtü Arslan, “Ifade bir haktir ancak hakaret, siddete tesvik veya nefret söylemi bu hakkin sinirlaridir” dedi.

AYM Baskani Arslan Açiklamasi 'Ifade Bir Haktir Ancak Hakaret, Siddete Tesvik Veya Nefret Söylemi Bu Hakkin Sinirlaridir'
AYM Baskani Arsalan, Haci Bayram Veli Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Anayasa Mahkemesi Kararlari Isiginda Hak ve Özgürlüklerin Sinirlandirilmasi Rejimleri’ konulu sempozyuma katildi.

Burada konusan Arslan, hukukun bir anlamda hudut oldugunu, herkesin temel hak ve özgürlüklerini, güvence alanini ifade edip bir sinir çizdigini söyledi.



“Ifade bir haktir ancak hakaret, siddete tesvik veya nefret söylemi bu hakkin sinirlaridir”

Mevcut Anayasa’da baskalarinin hak ve özgürlüklerinin basladigi yerde kisinin kendi hak ve özgürlüklerinizin sinirlandirildiginin yer aldigini hatirlatan Arslan, “Söz gelimi mülkiyet herkes için bir haktir ancak kamu yarari amaciyla yapilan ve anayasal sartlara uygun bir kamulastirma bu hakki sinirlamaktadir. Ayni sekilde herkes düsüncesini açiklama özgürlügüne sahiptir fakat bir hak olan seref ve itibarin korunmasi bu hakki sinirlamaktadir. Ifade bir haktir ancak hakaret siddete tesvik veya nefret söylemi bu hakkin sinirlaridir. Tüm bu sinirlamalarin nihai amaci da baskalarinin hak ve özgürlüklerinin korunmasidir. Anayasal sistemimizde masumiyet karinesi ve iskence kötü muamele yasagi gibi mutlak haklar bulunuyor” ifadelerini kullandi.

AYM’nin 15 Temmuz darbe girisiminden sonra çok yogun bir is yüküyle karsi karsiya kaldigina deginen Arslan, 100 bini asan kitlesel bireysel basvurular yapildigini belirterek, “Anayasa mahkemesi norm denetiminde OHAL KHK’lilarini denetlemedigi için bu KHK’lar denetimsiz kaldi. Dolayisiyla olaganüstü halde ortaya çikan tüm olumsuzluklarin vebali günahi AYM’nin boynundadir. Bu çok yogun ve yaygin bir sekilde ortaya çikan elestiri ve dogrusu bu elestirinin ben hakli olmadigini düsünüyorum. Iki nedenle; birincisi anayasa mahkemesi sorumsuz sinirsiz bir güç kullanan yüksek yargi merci degildir. Egemenligi kullanan diger organlar gibi AYM’de anayasanin kendisine çizdigi sinirlar içerinde görevini icra eden yetkilerini kullanana kullanmak zorunda olan bir kurumdur” seklinde konustu.

Kaynak: İHA