Türkiye Seftali Ve Nektarin Ihracatinda Dünya Liderligini Hedefliyor

Seftali ve nektarin ihracatinda 2021 yilinda yaptigi 170 milyon dolarlik ihracatla dünya ikincisi olan Türkiye, dünya liderligini hedefliyor.

Türkiye Seftali Ve Nektarin Ihracatinda Dünya Liderligini Hedefliyor
2022 yilini “Pestisitle Mücadele Yili” ilan eden Ege Yas Meyve Sebze Ihracatçilari Birligi, Türkiye’nin seftali üretiminde lider yörelerinden Selçuk’ta “Sektörel Degerlendirme Toplantisi” düzenledi.

Selçuk Kaymakamligi ev sahipliginde kaymakamlik toplanti salonunda düzenlenen toplantida seftali, nar, mandalina ve ayva üreticileri, aracilari, komisyonculari, ihracatçilari katildi.

Toplantida konusan Ege Yas Meyve Sebze Ihracatçilari Birligi Baskani Hayrettin Uçak, Selçuk’un yetisen ürün çesitliligi ile hem üretim hem de ihracat açisindan Ege Bölgesinin en önemli yerlerinden biri durumunda oldugunu, EYMSIB olarak Selçuk’a büyük önem verdiklerini dile getirdi.

Uçak: “Seftali ve nektarin ihracatinda hedefimiz 200 milyon dolar”

Nar, seftali, nektarin, mandalina ve ayvanin ihracatindan Türkiye’nin yillik 800 milyon dolar döviz geliri elde ettigi bilgisini veren Uçak, “Özellikle seftali ve nektarinde yillik 170 milyon dolar ihracat ile dünyada Ispanya’dan sonraki en büyük ihracatçi konumundayiz. Hedefimiz seftali ve nektarin ihracatimizi bu yil 200 milyon dolara çikarmak” seklinde konustu.

2022 yilini “Pestisitle Mücadele Yili” ilan ettiklerini hatirlatan Uçak söyle devam etti; “Biz yaptigimiz tüm projelere Selçuk ilçemizi de mutlaka dahil ediyoruz. “Kullandigimiz Pestisitleri Biliyoruz” projemizde bu bölgedeki üreticilerimizden numuneler aldik, bölgenin kalinti haritasini çikarmaya çalistik. Bu yil da projemizi genisleterek devam ettirecegiz. Yine önümüzdeki aylarda Ege Üniversitesi ile birlikte yürütecegimiz “Gida Kayiplarinin Belirlenmesi ve Azaltilmasi” projemizde nar ve mandalina ürünü ile ilgili bu bölgede incelemeler yapacagiz. Bu çerçevede bölgede yasanan meyve kayiplarinin önüne geçerek ekonomiye kazandirmak istiyoruz.”

Selçuk’taki “Sektörel Degerlendirme Toplantisi”na ev sahipligi yapan Selçuk Kaymakami Ekrem Inci, Selçuk’u 8 bin 600 yillik tarihi olan Efes’iyle Meryem Anasi’yla daglarindan yag, ovalarindan bal akan bir memleket olarak tarif etti.

Selçuk’ta, seftali, nar, ayva ve mandalinanin hem ekonomik hem de ihracat yapilabilir sekilde üretildigini, çiftçilerin de çok profesyonelce bu isi yaptigini anlatan Inci, “Dolayisiyla böyle bir toplantinin burada yapilmasi ayrica anlamli. Herkese tesekkür ederim. Pandemi kurallarina ve ekonomik sikintilara ragmen Selçuklu çiftçi hemsirelerimiz çok güzel ihracat yaparak gelir elde ediyorlar. Insallah çok verimli bir sekilde hem çiftçilerimiz para kazanir hem de ülkemizin GSMH’na katki olur” dedi.

Özen: “Selçuk erkenci yönüyle öne çikiyor”

Izmir Il Tarim ve Orman Müdürü Mustafa Özen, Izmir’in her ilçesinin kendisine has dokusu ve kendisine has bitki örtüsü ile öne çiktigi bilgisini paylasti. Özen sözlerini söyle sürdürdü: “Küçük Menderes havzasi, Bakirçay havzasi, Menemen Ovasi ve Yarimada denilen bölgelerde ayri ayri bitkisel çesitlilikler var. Selçuk’ta tarimsal üretim anlaminda ayri bir öneme sahip bir ova niteliginde. Özellikle bazi ürünlerdeki erkenci yetistiriciligi ile öne çikmasi bazi ürünlerde yine bu bölgeye has aromasiyla ve verimi ile ön plana çikmasi Selçuk’u bizim için önemli kilmaktadir. Bu tarimsal üretimin de ayakta kalabilmesi gerekiyor ve yarina devredilmesi gerekiyor. Izmir’in en önemli gücü çok bilinçli ve yeniliklere açik bir çiftçisinin olmasi. Ne zaman bir degisim anlatmaya çalissak bizden önce kabul eden bir çiftçiye sahip. Selçuk’ta profesyonel bir tarim yöneticiligi ortaya çikmaktadir. Isletmelerin büyük olmasi ve isletmelerden elde edilen ürünlerinin çogunun ihracata yönelik yetistiriliyor olmasi ve her senede bir degisim içinde olmasi çok önemli. Böylelikle birçok çiftçimizin yeniligi takip eden ve ayak uyduran bir yapisinin olmasi açikçasi isimizi kolaylastiriyor. Tarimsal üretim anlaminda yaptigimiz analizlerde olumlu sonuçlari görmek bizi sevindiriyor.”

Selçuk’un meyvecilikte lider ilçelerden biri oldugunun altini çizen Bornova Ziraî Arastirma Müdürü Tevfik Turanli, Selçuk’ta yetisen ürünlerin ihracata yönelik oldugunu bu nedenle Selçuk’u tüm projelerine dahil ettiklerini belirtti.

Bornova Ziraî Mücadele Enstitüsü’nün hastalik ve zararlilar konusunda uzman kadrosuyla 9 ile hizmet verdigini aktaran Turanli, “Selçuk bölgesinde Nar, ayva ve turunçgiller önemli yer tutuyor. Akdeniz meyve sinegi ve sarka virüsü gibi önemli sorunlar var. Bunlarin çözümüne yönelik Tarim Il ve Ilçe Müdürlügünden arkadaslarimizla bu bölgelerde çalisma yürütüyoruz. Çalismalari yürütürken bakanligimizin yayinladigi entegre talimatlarda yer alan mücadele yöntemleri ve karantina mevzuatlarina uyarak yapiyoruz. Özellikle Selçuk bölgesinde son dönemlerde sarka virüsü ile ilgili bilgilendirme çalismalari yapiyoruz. Nasil mücadele edilecegi ile ilgili egitimler veriyoruz. Bu ilaci olan bir hastalik olmadigi için özellikle kültürel önlemler alinmali ve sarka bulasik bölgelerinin imhasi yapilmali. Yeni kurulan tesislerin sertifikali fidanlarla kurulmasi gerekiyor. Bahçeyi kurarken de uygun çesidin seçilmesi çok önemli. Geçen yil dondan kaynakli ciddi bir zarar yasanmisti. Bu nedenle çiftçilerin bitki beslemesi konusunda dikkatli olmasi gerekiyor. Hastalik ve zararlilar konusunda da bölgemizde siki çalismalar yapiyoruz. Ilaçlara alternatif olarak biyolojik ve biyoteknik yöntemlerle ilgili yogun çalismalar yürütülüyor. Biz kisir böcek salim projesini Izmir’de baslatacagiz. Akdeniz meyve sinegini baskilama çalismalarini da yapacagiz. Bununla ilgili yurtdisindan gelen uzmanlarimizla toplanti yaptik. Teknoloji transferi ve üretim tesisi gibi desteklerini artirdilar” diye konustu.

“Yakit masraflari artinca karisik ilaçlara yönelim oldu. Bu konuda da özellikle dikkatli olunmasi gerekiyor” tespitinde bulunan Turanli sözlerini söyle tamamladi: “Çünkü her ilaç birbiriyle karistirilmaya müsait degil ilacin etki düsüklügü ile ilgili sorunlar yasaniyor. Bu konuyla da ilgili yüz yüze egitimler verecegiz. Çünkü bizim ihracatta böcek, hastalik ve zararlidan çok kalinti problemimiz var. Bu nedenle bizim için ön planda. Kalinti ile ilgili bir problem yasadiginizda ülkeye 5 ile 10 yil arasinda giremiyorsunuz. Dolayisiyla ilaçlama konusunda çok dikkatli olunmasi gerekiyor.”

Prof. Dr. Sen: “En büyük sorunlar kalinti ve depolama”

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Ögretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Sen, 25 yildir Selçuk bölgesinde projeler yürüttügünü, tarimsal üretimi ihracata uygun yapabilmek için zinciri çok iyi kurmanin zorunluluk oldugunu vurguladi.

Üretimden tüketime kadar zincirin tüm halkalarinin dogru kurgulanmasinin geregine deginen Sen, “Bu zincirin içerisindeki en önemli halkalardan biri üreticiler. Tabii üretimle bitmiyor is, ürettiginizin iyi bir sekilde hasat edilmesi ve hasattan sonra ürünü tüketiciye ulastirmak gerekir ki bizim en büyük sikintimiz zaten burada. Dolayisiyla bu zinciri çok saglam kurmak lazim bizim en büyük sikintilarimizdan bir tanesi kalinti. Ikincisi ise hasat sonrasi depolamaya bagli kayiplar. En iyi nar üreten bölgelerden biriyiz. Burada seyreltme konusunda çok ciddi bir yol kat edildi. Eger ürününüzü depolayip ihracata göndereceksiniz ilk kural seyreltmenin dogru zamanda yapilmis olmasidir. Seyreltilmeyen ürüne ilaçlama ne kadar yapilirsa yapilsin yine sorun çikacaktir” dedi.

Iklim degisikligi sonrasinda günes yaniklarinin arttigini bunun da büyük bir sorun olusturdugunu vurgulayan Prof. Dr. Sen sözlerini söyle devam ettirdi: “Günes yaniklarina karsi budama seklimizi dogru yapmamiz gerekiyor. Narin çatlamasinda da zaman zaman sorun yasiyoruz. Burada en ise yarar yöntem kademeli hasat. Bölgedeki çogu narci artik kademeli hasada geçti. Ama bahçedeki tüm meyveleri toplayip ayni posete koyup depolanmasi daha çok kayba yol açiyor. Dolayisiyla kademeli hasat hem verimi ve renklendirmeyi hem de kaliteyi arttiracaktir. Bir diger önemli sorun ise isçilik. Ancak bu sorun sadece Selçuk bölgesinin degil tüm bölgelerin sorunu. Hiç bilgisi olmayan kisiler tarafindan hasat yapildiginda depodan 1- 2 ay sonra yüzde 15’e kadar çürük ürün bulabilirsiniz. Ancak daha önceden hasat yapmis birinin bu isi yapmasi kaybin önüne geçiyor. Ayni Bahçeden ayni uygulamalardan geçen ürünler oluyor sadece dogru hasat edilmesi ve özen gösterilmesi ile kayip azaltilabiliyor.”

Erken hasat yerine kademeli hasat yapilmasi gereginin altini çizen Sen, erken hasat edilen ürünlerin ihracata uygun olsa bile depolarda uzun süre dayanamadigi bilgisini paylasti.

Mandalina hasadinda da özenli hareket edilmesi geregine temas eden Sen, “Çünkü üzerinde açilan yaralar depoda çürümesine neden oluyor. Bu nedenle hasada çok dikkat edilmesi gerekiyor. Konuya en hizli çözüm bulan ve dikkat eden bölgeler arasindayiz. Sepetlerde süngerler ya da yastiklar kullaniliyor. Son yillarda kasalar arazi içinde topraklarda sürülmemeye dikkat ediliyor. Makaslar düzeltildi ve böylelikle isçi bilinçlendi” diyerek sözlerini noktaladi.

Ege Yas Meyve Sebze Ihracatçilari Birligi’nin Selçuk’ta düzenledigi “Sektörel Degerlendirme Toplantisi”na Selçuk Kaymakami Ekrem Inci, Izmir Il Tarim ve Orman Müdürü Mustafa Özen, Bornova Ziraî Arastirma Müdürü Tevfik Turanli, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Sen, Ege Yas Meyve Sebze Ihracatçilari Birligi Baskani Hayrettin Uçak, Ege Yas Meyve Sebze Ihracatçilari Birligi Baskan Yardimcisi Cengiz Balik, Ege Yas Meyve Sebze Ihracatçilari Birligi Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kirici, Izmir Ziraat Odalari Koordinasyon Baskani Ibrahim Erdalli, seftali, nar, mandalina, ayva üreticileri, ihracatçilari ve komisyonculari katildi.

Toplanti sonrasinda katilimcilar birlikte iftar yapti.
Kaynak: İHA